Celil Kırmızı: Sosyal mesafe kurallarına riayet en üst seviyede

Bir buçuk yıldır hayatımızda pandemi realitesi var. Belli ki bir süre daha hayatımızda olmaya devam edecek. Bu yıl nasıl bir sezon olacağını elbette konuşacağız ama elimizdeki deneyim olmasından ötürü bir 2020 muhasebesi ile başlamak istiyorum. 2020 nasıl bir sezon oldu?

Pandemi nedeniyle zorlu bir dönemdi. Endişe verici bir süreçti. Ama biz Hilton olarak geçtiğimiz yıl, yaz başında Bodrum'da üç tane tesisi açtık. Ben de bu dönüşüm sürecinin bir parçasıydım. Bu dönemi gayet güzel atlattığımızı söyleyebilirim. Bu noktada biraz Işıl Club özelinde bahsetmek istiyorum. Zaten Bodrum genelinde tanınan 25 yıllık bir tesisti. Oldukça da iyi bir sadık misafir kitlesi vardı. Burası başka herhangi bir otelle de kıyaslayabileceğim bir yer değil. Kompakt bir yapıya sahip. Biz de bunu Hilton kalitesiyle birleştirince daha iyi bir sonuç elde ettik. İnsanlardan da hep olumlu yönde geri dönüşler aldık. Tabii sezona başlamadan önde DoubleTree by Hilton standartları gereği Işıl Club'ta köklü bir renovasyon dönemimiz oldu. Bu dönemde odalarımız, genel alanlarımız, lobimiz yenilendi.

Araya girip şunu sormak istiyorum; bu yenilenme pandemi koşulları nedeniyle gerçekleşen bir şey miydi? Yoksa daha çok mimari ve dekoratif ağırlıklı mıydı?

Evet, dekoratif ve Hilton standartlarında olmasını istediğimiz bir çalışmaydı. 2020'ye başlarken burada yoğun bir eğitim dönemimiz oldu. Malum burada işleyen bir düzen vardı ve biz de buradaki pek çok ekip üyesiyle yola devam etmek istedik. Onlar da bunu istedi. Yoğun geçen eğitim döneminin ardından Temmuz 2020'de tesisimizi açtık. Beklentilerimizin üzerinde bir doluluk seviyesi ve beklediğimizden de yüksek bir misafir memnuniyeti seviyesiyle 2020 sezonunu tamamladık.

Güvenli Turizm Sertifikası geçtiğimiz yıldan beri hayatımızda. Bunun yanı sıra tesis olarak uyguladığınız başka önlem ve standartlar var mı?

Temmuz 2020'de açılmadan önce Güvenli Turizm Sertifikası'nı burada devreye soktuk. Ama biz özellikle hijyenin misafir memnuniyetinde çok önemli bir yere sahip olduğunu bildiğimiz için bunu ekstra önlemlerle zaten uyguluyorduk. Dünyanın dört bir yanındaki Hilton tesislerinde insanlar bu standartları deneyimledikleri için bizi tercih ediyor. Bununla birlikte bu süreçte Clean Stay dediğimiz dört bir yanındaki Hilton tesislerinde devreye soktuk. Bizim anlatmak yerine misafirlerimizin kendi gözlemleriyle fark etmesini tercih ettiğimiz hijyen politikamız Clean Stay ile biraz daha görünür oldu.

Peki bu hijyen politikanız ve aldığınız önlemlerin içeriğinde ne gibi unsurlar yer alıyor?

Tüm yemek servislerinin şeflerimiz tarafından yapılması, sosyal mesafe düzenlemelerinin uygulanması, etkinliği kanıtlanmış dezenfektanların devreye sokulması, plaj ve havuzlarımızda ek önlemlerin alınması bu kapsamda değerlendirilebilir.

Şimdi tüm bunlara rağmen seyahate çıkacak insanların psikolojik durumları da önemli bir konu. Örneğin havuz ne kadar güvenli? Keza plajlarda şezlong kullanımı da önemli bir husus…

Biz, kurduğumuz sistemde bizden istenilen her şeyi misafirlerimizle paylaşıyoruz. Otelimize geldiğiniz anda HES kodunuzu alarak başlıyor süreç. Girişte ateşiniz termal kameralarla ölçülüyor. Resepsiyonda valizlerinizi almak için misafirlerimizden izin istiyoruz. Burada hemen bir dezenfektan işlemi uyguluyoruz. Bu esnada salgın önlemlerine dair yönerge misafirlerimizi okunarak kendilerinden imza alınıyor. Bu işlemlerin sonrasında ise sizi kapısında mühür olan bir oda karşılıyor. Bu da Clean Stay'in misafirlerimize sunmuş olduğu bir özellik. Odalarda misafirlerimizin en çok temas ettiği on nokta belirlenmiş durumda. Bunları koruyucularla kaplıyoruz. Öncesinde de tüm bu noktalar misafirler odaya gelmeden temizleniyor. Odada Clean Stay programını size farklı dillerde anlatacak QR kodlar bulunuyor.

Görevli arkadaşlar odayı bu program dahilinde temizleyip mühürledikten sonra içeriye ilk olarak misafirimiz giriyor. Aynı zamanda genel alanlarda trapzanlar ve asansör düğmeleri aynı işlemden geçiyor. Tesisimizin muhtelif yerlerinde yaklaşık yüz tane el dezenfektanı bulunuyor. Havuza da gelecek olursak; Halihazırda bütün müşterilerimizle pH değerlerini paylaşıyoruz. Klor analizleri ve mikrobiyolojik testler daha önce de paylaşılıyordu. Bu dönemde testleri sıklaştırarak raporlar halinde herkesin anlayabileceği bir dile indirgenmiş bir şekilde açıklıyoruz. Havalandırma konusunda da filtre temizliklerini aylık bazda gerçekleştiriyoruz. Genel alanlarda etkinliği kanıtlanmış hava temizleyiciler kullanıyoruz. Şezlonglara gelecek olursak; Plaj havluları paketli olarak geliyor. Bu paketli havlular, eldivenli plaj üyeleri tarafından misafirlere teslim ediliyor. Şezlonglar her kullanımdan sonra mutlaka dezenfekte ediliyor. Buna ek de tek kullanımlık şezlong kılıfları sunuyoruz.

Elbette her şeyin başı sağlık. Ancak alınan tüm bu önlemler aynı zamanda ekonomik olarak da bir ek maliyet anlamına geliyor mu?

Tabii ki bu saydıklarımın hepsi birer maliyet. Fakat bu harcamaları yapmama gibi bir düşünceye asla giremeyiz. Az önce de bahsettiğim gibi biz zaten hijyen konusunda en iyi kalite malzemeleri kullanıyorduk. Buna ek dezenfektan noktaları ve maskeleri de kattık. Dolayısıyla bu açıdan bakıldığında çok da büyük bir maliyet farkı söz konusu değil.

Bu noktada geçtiğimiz yılki tecrübenin de ışığında misafirlerinizden ne gibi reaksiyonlar aldınız?

Çocuklu aileler tarafından tercih edilen bir tesisiz. Normalde çocuklara yönelik oyuncaklı alanlarımız bulunuyordu. Ancak bunları kaldırmak zorunda kaldık. Bunun yerine küçük misafirlerimiz için açık alanda uzman ekip üyelerimizle onların yaratıcılıklarını geliştirici oyunlarla bunu dengeledik. Bu değişim misafirlerimiz tarafından da beğenildi. Sosyal mesafe kurallarına riayet de en üst seviyede.

Peki misafirlerin bu konudaki hassasiyeti sizinle aynı düzeyde mi?

Çok çok nadir de olsa bazı beklemediğimiz tepkiler de almış olabiliriz. Ama bu %1 bile değildir. Misafirlerimizin büyük bir bölümü zaten Hilton anlayışını da bilen kişiler. Tüm misafirlerimiz aldığımız bu önlemleri üst seviye bir anlayışla karşıladılar. Üstelik bu önlemler ülke geneline de yayılmış durumda. Geçen sene belki çok yeniydi ama bu sezon daha da kolay olacaktır. Bu süreç bize bir şey daha öğretti. Pandemiyle birlikte belli bir mekâna bağlı kalmaksızın çalışma dönemi yaygınlık kazandı. Artık insanlar bulundukları her yerden dizüstü bilgisayarları veya telefonlarıyla çalışma hayatına dahil oluyor. Üstelik çocuklar için okul eğitimi de çevrimiçi yapılmakta. Bu doğrultuda biz de köklü bir internet altyapısı çalışmasına girdik. Tesisimizde konaklayan misafirlerimizin her alanda işleriyle de rahatlıkla ilgilenebileceği bir ortam yaratmayı amaç edindik. Çalışırken bir yandan da tatillerine devam etsinler.

Tesisinizi genellikle tercih eden belli bir kitle bulunuyor mu? Örneğin evli ve çocuklu ya da yerli?

Karışık diyebilirim. Ama daha çok doğayla iç içe olmayı seven bir kitlemiz var. Çünkü ortam da bunun için çok elverişli. Pandemiden dolayı ağırlıklı olarak Türk vatandaşı misafirlerimizi ağırladık. Ukrayna ve Rusya'dan da misafirlerimiz oldu. Bu Haziran döneminde de benzeri bir durum yaşanacak gibi. Öte yandan ekip arkadaşlarımızın %80'inden fazlası aşı aldı. Umarız ki yakın zamanda tüm dünyada bu aşılama çalışmaları sonuç verir ve biz de her ülkeden misafirleri ağırlayabiliriz.

Son soru olarak; geleceğe nasıl bakıyorsunuz?

Bizler asla umutsuzluğa kapılmadık. Bodrum gibi muhteşem bir yerdeyiz. DoubleTree by Hilton Işıl Club olarak geçen yıl yaptığımız birçok yenilemenin yanı sıra bu kış da tesisimiz kapalıyken balık restoranımızı yeniledik. Bir havuz bar yaptık. Pandeminin getirdiği reaksiyonlardan biri olarak da insanlar güvenebilecekleri bir yerde yemek yemek istiyorlar. Biz de bu doğrultuda restoranlarımızı dışarıya da açma kararı aldık. Sezonumuzu uzun tutmayı hedefliyoruz. Açılışımızı 15 Nisan'da yapmıştık. Açılışını bu denli erken yapan birkaç tesisten biri olduk. Açık kalma süremizi ne kadar mümkünse o kadar uzun tutacağız.