Mahalle yanıyor!
Futbolun endüstriyel yanı arttıkça, paranın kiri ortaya çıkmaya başladı. O masum haliyle sadece bir spor olan bu düzen, keşke bu kadar kirlenip, paslanmasaydı. Baksanıza, "kin-nefret-küfür"; 32 kısım tekmili birden her tarafımızı sarmaya başladı. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı, bulunduğu koltuğun kendini sınırladığını söyleyebiliyor, bir yönetici, "şerefsiz" ve "soytarı" kelimelerini, ezeli rakibine sıfat olarak yakıştırabiliyor. Daha da önemlisi, buna karşılık vermeye yeltenenler, içinde bulunduğu "yalan rüzgarı"nın gülü olarak karşımıza çıkabiliyor. Yaptıklarını, bir "pislik" değil, "uyanıklık" olarak düşünebiliyor. Onlarda da yalanın bini bir para...
Zannetmeyin ki, 6222 sayılı "Sporda Şiddeti ve Düzensizliği Önlemeye Dair Kanun", sadece taraftar için çıktı. Yöneticilere de var, yönetilene de... "Şiddet" sadece vurdu-kırdı işi değil ki... Psikolojik şiddet, sözlü şiddet belki hepsinden daha kötüsü...
"Futbolun değeri" sadece parayla mı ölçülür? Bugün kulüplerden, her şeyin legal olmasını isteyenler, acaba ne kadar legal...
Hep söylüyorum, her zaman söyleyeceğim; "Kulüp Lisans"larını vermeye yetkili Federasyon, hala Antalyaspor, Konyaspor ve Kayserispor'a, 13 Aralık'a kadar süre veriyorsa, bu işi zamanında yapanların suçu ne? Neredeyse lig bitecek, bizim kulüpler lisanslarını daha yeni aldı. Günah keçisi, "Adana Demirspor" kaldı.
"Onlara neden ceza verdiniz?" demiyorum, "diğerlerine neden vermediniz?" diyorum. Ama kendi kendime...
Pro lisansı olmayanı hoca yaptınız, gıcık olduğunuz hakem ve gözlemcileri - hukuk dışı - sistem dışına attınız. Cezaları adeta, "dört büyükler" ve "diğerleri" olarak sınıflandırdınız, sözünüzü dinlemeyen "tarafsız" Tahkim Kurulu üyelerinin ardından bakakaldınız. Kişiye özel talimat değiştiren de zatınız... Ardından hiçbir şey olmamış gibi, "kural da kural" diyerek, karşısındakilerden hukuka uymaları için zorladınız.
Bunları kimler mi yaptı?
Yok aslında birbirinden farkları...
* * *
Turgut Doman, kırmızı kart vermemiş. Kim ona maç verdi, kim atadı, kim yaptı?
Dikkatinizi çekerim, bugün "tü kaka" olan Doman, sezon başından beri, 7 Süper Lig maçında orta, 3'ünde dördüncü hakem... Birinde de VAR'da...
Yetti mi? Yetmez. 1. Lig'de bir kez orta hakem, 6'sında da VAR'da... 15 haftası geride kalmış maratonda, 18 karşılaşmada fiilen görevde... Galatasaray'dan Barış Alper'e faul yapıldı da, nasıl bir hakem olduğu hatırlandı. Aynı pozisyon dört büyükler dışında kalan bir maçta olsa, "kötü yönetim" olarak değerlendirilir, 3-5 hafta sonra maç verilirdi. Türkiye Futbol Federasyonu, "milli futbolcumuz Barış Alper" için "geçmiş olsun" diyebiliyor. Bunu diğer karşılaşmalarda yapamadıktan sonra "geçmiş olsun."
"Mahalle yanıyor, bacım saçını tarıyor" misali, Merkez Hakem Kurulu Başkanı Ferhat Gündoğdu, çıkmış, ilk kez "yazılı" soruşturma açılacağını duyuruyor. Onun ilk döneminde ortalığa dökülen ifade tutanakları demek ki suya yazı yazmakmış.
Gündoğdu, belirlediği kanala çıkıyor, istediği gazeteciye konuşuyor, dilediği sosyal medyacıyla buluşuyor. Eeee, üç yıllık sözleşmeyi kaptığına göre, dilerlerse kovsunlar ona ne... Kapı gibi sözleşmesi var elinde...
Gönderdiği hakemleri-gözlemcileri savunmak zor tabii ki... Belki de bir kısmı hakemimsi... Ama ölçüp, tart; kural-kaide ne gerekiyorsa onu yap...
Galatasaray'ın kurtuluşu
Galatasaray kurtuldu diyeceğim ama Florya kurtuldu. Oldu-bittiye getirilecek bir ihale sürecinden "kısa vadede" gelir elde edemeyeceğini gören Galatasaray Yönetimi, Trabzonspor'dan kopya çekti ve Florya'yı satmak yerine, şimdilik sermaye artırımına gitti.
1 milyar 80 milyon liralık sermayesini, 5 milyar 400 milyon liraya getirecek olan sarı-kırmızılılar, bana göre şimdiden Bankalar Konsorsiyumu'ndan çıktı bile... 4 milyar 320 milyon liralık rüçhan hakkı kullanımı hedefleniyor.
Rakamları Galatasaray'ın açıklamasından veriyorum:
"%400 oranında gerçekleştirilmesi planlanan bedelli sermaye artışı için ihraç edilecek payların satışından elde edilmesi beklenen brüt nakit girişinin 4 milyar 320 milyon lira, tahmini ihraç maliyeti olan 14 milyon 850 bin lira düşüldükten sonra bedelli sermaye artırımı kapsamında sağlanacak tahmini net nakit girişinin 4 milyar 305 milyon 150 bin lira olması öngörülmektedir. Şüpheye mahal vermemek adına, anılan tutar Şirket’e sermaye olarak gelecek olmakla birlikte, Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi kredisini zorunlu erken ödenmesi kapsamında kullanılmak üzere aktarılacaktır ve derhal kredi geri ödemesi yapılacaktır."
Kısacası Galatasaray, tonlarca faiz yükünden kurtulup önüne bakacaktır. Darısı Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın başına...