Bu bir, "Düşene bir tekme de benden" yazısı değildir. Bu, üzerinde taşıdığı formanın ağırlığıyla ezilen ya da kişi tepesine binen birinin kaleminden çıkan bir yazı da değildir. Bu, Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk hakkındaki tespitlerin bir toplamı ve sergilemesidir.
Tarihler; 23 Haziran 2022'yi gösterdiğinde, "Florya'nın suyu"nu içen eski bir futbolcunun, (her ne kadar ara teknik direktör Torrent olsa da), "Fatih Terim koltuğu"na gelişinin hikayesidir.
Aslında hikaye pek de iyi başladı denilemez. Geldiği sezon, kiraladığı Haris Seferovic için Bafetimbi Gomis'i feda ediyordu. Ancak ne ilginçtir ki; ligin ilk maçında 89. dakikada oyuna giren Fransız golcü, 90'da Antalya'ya golünü attı. Aynı şekilde 3. haftada Ümraniye'de 78'de oyuna girdi Gomis, 86'da golünü yaptı ve takımı ilk maçta olduğu gibi 1-0 kazandı. Kıssadan hisse, 8 puan farkla şampiyon olan Galatasaray'a ilk üç haftada son dakikalarda oyuna giren Gomis, 6 puan kazandırdı.
Yine 2022-23 sezonu... Türkiye Futbol Federasyonu'nun gözdesi Rezerv Lig projesi, daha dördüncü hafta sonrasında bitirildi. Kim mi orada sarı-kırmızılı formayı giyiyordu? O yıl A takımda yer bulamayan Barış Alper Yılmaz... Bir sezon sonra değişmez isim olacak olan Barış, o ilk dönem bile 25 karşılaşmada vardı. Ancak Rezerv Lig devam etse acaba ne kadar, nerede oynayacaktı?
Hadi gelin o dönem bonservis bedeli ödenip alınanlara birlikte bakalım mı? 15 milyon euroluk Nicolo Zaniolo yok, 3 milyonluk Sergio Oliveira yok, 2.5 milyonluk Leo Dubois yok, 1 milyon 750 bin euroluk Mathias Ross yok, Altay'dan gelen geleceğin sol beki Kazımcan Karataş yok...
Allah'tan 6 milyon euroya alınan Torreira iyi çıktı da... Yine aynı paraya gelen Yusuf Demir ise, ortaya karışık kaldı. Üç yıldır patlama yapmayı bekliyor. Ya patlayacak ya da elde patlayacak.
Ama 2022-23 Şampiyonu ya Cim-Bom; dokunma...
* * *
Gelelim bir sezon sonraya...
Mauro Icardi'ye verilen 10 milyon euroluk bonservis, herhalde anasının ak sütü gibi helal oldu. Arjantinli, Buruk'un ikinci sezonunda da şampiyonluğa damgasını vurdu. 9.5 milyon euroya alınan Davinson Sanchez de, sarı-kırmızılılar ve Okan Buruk için artı oldu.
Ama ya tutmayanlar...
3 milyon 700 bir euroya gelen Kerem Demirbay, ilk sezonunda iyiydi, bu yıl nanay... Köhn 3 milyon 350 bin euroya geldi, yarım sezonda pili bitti. Diğer sol bek Angelino, Cim-Bom'da yoktu ama daha sonra gittiği Roma'da kendini bazılarının gözüne soktu.
Tete, Zaha, Ziyech, Ndombele; isim olarak büyüktü, ancak performans olarak küçüldükçe küçüldü. Bakambu hayal kırıklığı oldu, Carlos Vinicius, ortada yoktu ama Kasımpaşa'ya attığı bir gol, belki de Galatasaray'ın şampiyon yaptı.
Yani kısacası, tüm ilginç tercihler zincirine rağmen, zafer yine Cim-Bom'un ve Okan Buruk'undu.
Buruk'un, Yunus Akgün ile Kerem Aktürkoğlu'nu ise hiç hatırlamaması gerek... Her ne kadar, "Futbolcular gitmek istedi" dese bile, takıma bakıp, "Beni oynatmaz" diyen Yunus mu hatalı? Tete'ye, Zaha'ya yer bulabilme adına, çalışan dişliyi bozan, Kerem'i forvetin arkasına alan Buruk, "Ben ne yaptım" diye düşündü mü acaba?
Tabii ki bu yazdıklarımız, iki şampiyonluk getiren ve bu sezon da ligde namağlup giden hocaya... Yiğidi öldür, hakkını yeme demişler ya, burada Buruk'un hakkı teslim edilmeli... Ancak bu başarılardaki katkısının yüzdesi de ayrıca irdelenmeli...
Hocasına, "Bu takımı sen mi şampiyon yaptın?" dediği iddia edilen "öteki yaka"nın başkanının söyledikleri, bugün Galatasaray ve Okan Buruk açısından da geçerli mi?
* * *
Son söz; Okan Buruk, her çağdaş insanın sıkıntılı döneminde başvurabileceği gibi, psikolojik olarak destek almalı... Çünkü son dönemlerdeki beden dili, ne kadar stresli olduğunu, krizler karşısında üzgünlüğünü-küskünlüğünü kolay belli ettiğini de söylemeden geçmemeli...