Uslu “adaylığımız yetti”

Haberin Devamı

“Şampiyonluk Galatasaray’ın avucuna değil kucağına teslim edilmiş, Fenerbahçe takımı futbol yerine mazlumu oynarken, tarihe muhteşem dönüş olarak yazılacak derbide, on kişi kalmasına rağmen sezonun son düdüğüne kadar şampiyonluğa ipotek koydu Fenerbahçe. Olur-olmaz ama teslim olmadı.
Neden?
Oynamaktan korkan yıldızlar nasıl silkinip ayağa kalktı? Fenerbahçe teknik direktörü nasıl özgüvenine kavuştu maçlara karakter koyar hale geldi? Fenerbahçe başkanı pes etmekten masaya yumruk vurabilecek duruma nasıl evrildi.
Kimse kusura bakmasın, sebebi “Aziz Yıldırım etkisidir.” Hani “Azizsilin” diye efsane bir ilaçtan söz ederlerdi ya; işte ondan bir doz geldi biz gelmeden!..
***
İmza; Fenerbahçe Genel Kuruluna umut ve vizyon koyup iktidara yürümek için yola çıkan Aziz Yıldırım yönetiminin akıl ve mücadele dinamosu Mahmut Uslu.
Kendi tabiri ile yollarda “artık dönün” diye boynuna sarılanları gördükçe, senelerdir onlarla birlikte kahroldukça, göreve sırt çeviremeyen Mahmut Uslu, henüz seçimi kazanmadan Fenerbahçe’ye kattıklarını böyle anlattı.
Taraflı mıdır sayın Uslu?..
Kuşkusuz.
En azından ortada bir seçim var ve “biz şampiyon yapmaya geliyoruz” diye yola çıkanlarla birlikte.
Ama ortada bazı gerçekler var ki, Mahmut Uslu’yu onaylıyor.
Bırakın deplasmanda on kişi kalmayı, tam da ideal on biri yakaladığı günlerde aynı ezeli rakip ile Kadıköy’de silik-korkak futbol tuzağına düşerek zor güç berabere kalan takım hangisi? Eksik, cezalı ve hakeme kurban verdiği ile on kişi deplasmanda rakibi yenen değil mi.
Net bir fark var yakın geçmiş ile şu an arasında ki, Mahmut Uslu’ya göre “azizsilin” kaynaklı.
Tarihin en iyi Fenerbahçe kadrolarından biri, uzun süredir frene basmış, tanınmaz halde değil miydi? Kadıköy’den ürküyor, deplasmana çekinerek gitmiyor muydu? Rakibin daha iyi olduğunu kabullenmemiş miydi? Şampiyonluğa beyaz bayrak çekmemiş miydi.
Şu yaptı -bu yaptıyı geçin; defacto-manzara öyle değil miydi? Sondan bir önceki maç olan derbi hesaplaşmasında herkes “arkayı dörtlemesinden” korkmuyor muydu Fenerbahçe’nin?
Kimse ukalalık yapmasın; derbinin 20. Dakikasında on kişi kaldığında Galatasaray stadında tarihi hezimete hazırlanıp, rakibin şampiyonluk gösterilerine katlanma çareleri aramayan bir tek Fenerbahçeli kalmış mıydı ekran başında?
Galatasaray derbisi yaklaşırken Aziz Yıldırım resmen aday olarak ortaya çıkana ve Mourinho gibi bir isimle şok tedavisi, şampiyonluk sözüyle rehabilite edene kadar maçlarda başını yerden kaldırmayan, son iki maçta ise sahanın içine girip motivasyon konuşmaları yapan, maç bitimlerinde çatır çatır hakkını savunan hırslı, etkin teknik direktör aynı kişi olabilir mi?
Birdenbire “yerli Mourinho” oldu İsmail Kartal.
Ya Fenerbahçe başkanı… “Sistem” ile sezonlar boyu süren düşük yoğunluklu savaşında tek bir somut kazancı olmayan, her kavgasında Fenerbahçe’yi kayıp noktasına kadar taşıyıp sonra bayrak indiren, adeta pes etmiş şekilde başarısızlığın sebebini “kendi mevcudiyeti olarak” gösteren sayın Koç’un, on kişiyle kazanılmış deplasmanda Galatasaray galibiyeti ardından “haklı” coşkusunda-tavrında hangi bilinmez gücün katkısı vardı acaba?
“Azizsilin” olmasın sakın. Ben size söyleyeyim… Artık canlı Fenerbahçe tarihi haline gelmiş ve hangi noktada nasıl tepki verileceğini refleks haline getirmiş görkemli bir yönetici neslinin “iktidar hırsı” gibi gözüken hamlesi, aslında Fenerbahçe’yi uçurumdan çekip alan bir eylemdir.
Henüz iktidar olmadan işe yaramıştır Aziz Yıldırım’ın adaylığı… Hatta kendisine seçimi kaybettirecek kadar işe yaramıştır Fenerbahçe ile birlikte başkanlıktaki rakibini uçurumdan alması!
Bundan sonra Aziz Yıldırım ve Mahmut Uslu şahsında ete kemiğe bürünen kadronun seçimi kazanmasına falan gerek yoktur.
Onlar görevlerini sadece aday olduklarını deklare ederek yaptılar ve Fenerbahçe’nin üzerindeki ölü toprağını kaldırdılar. Ben bunu çıkardım Mahmut Uslu’nun “Azizsilin” ironisinden.