Akıl ve mücadele resitali
Belçika’daki 3-0 net skorla, biyolojik saatini “çeyrek finale çeyrek kalaya” kuran Fenerbahçe’nin, şampiyonluktaki “yerli ve ezeli” rakibi, küplere binse yeridir.
Kolay mı; “kutsal savaş” verdikleri “düşman koalisyona” bir de “dış güçler” eklendi sanki! Hani dehşetli bir rakipti Saint Gilloise?
Şaka bir yana, aslında tecrübe ile temponun zırhsız-maskesiz mertçe kapışması ve kocaman yürekli yeteneklerin, kocaman akciğerlerle baş etme gösterisiydi Belçika’da yaşanan.
Teraziye basan ise sezonun en akıllı en iyi mücadelesini veren Fenerbahçe.
Oyuna gelince, adeta “Fenerbahçe, Fenerbahçe’ye karşı” başladı maç. Lakin önde basan, rakibini çıkartmayan sarı-mavi, Union Saint Gilloise idi.
Hepsi enerji topu, hızlı, çalışkan çocuklardı Saint Gilloise takımının ama yetenek ve tecrübe başka bir şeydi. Yirmi dakika mahkum oynayan Fenerbahçe, Cengiz’in kullandığı serbest vuruşu Çağlar kale önünde Batshuayi’nin önüne indirince maç makas değiştirdi.
Çünkü Fenerbahçe golü ardından o ana kadar takımın en iyisi Çağlar sakatlanıp çıktı ve Ferdi sol beke girdi, Oosterwolde stopere geçti. Belki İsmail Kartal’ın da planlarından biriydi ama kayda “ilahi bir hamle” olarak geçen bu değişiklik, Gilloise takımını güneş görmüş kardan adama çevirdi ilk yarı bitene kadar.
Fred-Szymanski-İsmail top bulunca rakibin önde baskısını kırmakla kalmadı Fenerbahçe’yi önde baskılı kendi futboluna taşıdı.
Saint Gilloise takımının sinirleri bozulup iki de sarı kart gördüğü ilk yarı geri dönüşünü Belçika’da yarılamış olan Fred’in kaleci tarafından çelinen uzaktan muhteşem şutuyla bitti.
İkinci yarı Fenerbahçe’nin savunmada ve hücumda sezonun en mücadeleci, en akıllı futboluna sahne oldu. Saint Gilloise ise haddini bilen futbola mecbur kaldı.
Son 10 dakikada Dzeko-Mert Hakan ile iyice keskinleşen tecrübe-mücadele kokteyli son dakikalarda Oosterwolde’ye yürekten futbolunu golle taçlandırma fırsatını yarattı. Uzatmadaki penaltı ile 0-3 galip geldi Fenerbahçe ve rövanş artık formalite.