Kılıçdaroğlu 'rüşvet' iddialarıyla ilgili sessizliğini bozdu!
23.12.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
SEYFETTİN ERSÖZ Ankara
Kılıçdaroğlu, Yavaş hakkındaki rüşvet iddiasıyla ilgili olarak “Mansur Yavaş’la görüştüm. Kendisi zaten yapısı gereği haksızlıklara, ranta karşı çıkan bir isim. Kendisine onu söyledik. Yasa, hukuk neyi öngörüyorsa gereğini yapın. Gereği de yapılıyor” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Ankara’da gazetecilerle akşam yemeğinde bir araya gelerek gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu özetle şu mesajları verdi:
GEREĞİNİ YAPIN DEDİK: (Eski CHP milletvekili Sinan Aygün’ün, Mansur Yavaş hakkındaki rüşvet iddiası) Mansur Yavaş’la görüştüm. Kendisi zaten yapısı gereği haksızlıklara, ranta karşı çıkan bir isim. Yapılması gereken, yasanın öngördüğü çerçevede hareket etmesidir. Yavaş da yasanın öngördüğü çerçevede hareket etmiştir. Biz de kendisine onu söyledik. Yasa, hukuk neyi öngörüyorsa gereğini yapın. Gereği de yapılıyor. Sinan Bey geldi ve anlattı. Ben de Mansur Bey ile “Nedir bu?” diye konuştum. “Hukukun gereği neyse onu yapın” dedik. “Var mı bir haksızlık?” dedim. O da bütün ayrıntıları anlattı. Hatta Melih Bey zamanında Büyükşehir’in avukatlığını yapan birisinin, mahkeme kararlarını aldığı halde Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na tebliğ etmemesi, bu arada inşaatın bitmesini beklemesi gibi bir sürü süreç var. Sonuçta şuna vardık: Yargı neyi öngörüyorsa gereğini yapın. O kadar.
PARASINI VERMEYİZ: (Kanal İstanbul tartışması konusunda) Türkiye ekonomik krizle karşı karşıya. Beyefendinin derdi “Acaba ben İstanbul’daki rantı nasıl birilerine veririm.” Şundan o da emin, ben de eminim: Beyefendi gidici. Bugünden herkesi uyarıyorum, özellikle bu işe soyunacak olanları uyarıyorum. İktidara geldiğimizde kesinlikle parasını vermeyeceğiz.
LİBYA’DA İŞİMİZ YOK: Türkiye’nin Libya ile kıta sahanlığı bağlamında yaptığı anlaşmayı önemli bir anlaşma olarak görüyoruz. Güzel bir hamle ama gecikti. Libya’ya asker göndermeyi ise doğru bulmuyoruz. Askerimizin Libya’da işi yok. İç savaşa taraf olamayız.
ABD YAPTIRIMLARI: Yaptırımları doğru bulmuyoruz. Yaptırım, iktidarı değil 80 milyonu cezalandırmaya dönük olur. Erdoğan’ın kendi başına dış politika izlemesi Türkiye’yi bu tür sorunlarla karşı karşıya getirdi.
TANK PALET FABRİKASI: Erdoğan, Tank Palet Fabrikası’nı 25 yıllığına kiraladık dedi. Bu soruya Ethem Sancak televizyonda yanıt verdi: “Ne kiralaması ben orada çalışıyorum tank üretip devlete satacağım.” Erdoğan kiraladık diyor, Ethem Sancak kiralamadık diyor. Doğruyu kim söylüyor? Bunun adı vatana ihanettir. Bunu söyledim Erdoğan dava açtı. Şimdi o mahkemeye sadece bu sözleşmeler değil, tank paletle BMC arasında yapılan iki sözleşme daha var onları da isteyeceğiz.
GENEL BAŞKANLIK YARIŞI: (Muharrem İnce’nin genel başkanlığa aday olacağı iddiasına ilişkin) Örgütlerden şunu istedim: Kavga etmeden, demokratik şekilde yarışın. Genel Başkan için de adaylar olabilir. Arzu eden olur. Yarışma yapılır, birisi kazanır.
‘Ortak hareket etmeliyiz’
YENİ PARTİLER: Türkiye’de siyaset 1789 Fransız devrimi öncesindeki gibi sürdürülüyor. Tek adam rejimi ile 1789’un gerisine düştük. Toplum ikiye ayrışmış. Tek adam rejiminden yana olanlar ve demokrasiden yana olanlar. Sağ-sol kavramı üzerinden siyaseti değerlendirmek artık mümkün değil. Demokrasiden yana olan kimse, ortak hareket etmek zorundayız. Buna kim evet diyorsa, önümüzdeki seçimlerde böyle bir tablo çıkacak. Yeni partileri de saygıyla karşılarız. AK Parti kan kaybeden bir parti.
