10.12.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
BURCU ÜNAL İstanbul
Birleşmiş Milletler (BM) ile ‘Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın işbirliğinde İstanbul’da düzenlenen “Kadına Yönelik Şiddetin Sonlandırılması: İlerleme Temelinde Değişimi Hızlandırma” toplantısında BM’nin üst düzey yetkilileri, kadına yönelik şiddet uygulayanların hiçbir indirim almaksızın cezalarını çekmeleri gerektiğinin altını çizdi. BM Kadın İcra Direktörü Dr. Phumzile Mlambo-Ngcuka ile BM Nüfus Fonu İcre Direktörü Dr. Babatunde Osotimehin toplantının açılış seremonisinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Osotimehin sorulara geçmeden önce, Türkiye’de her 10 kadından 4’ünün hayatlarında bir defa fizksel ya da cinsel şiddete maruz kaldığını, 2015’te 160 kadının erkek şiddeti nedeniyle hayatını kaybettiğini, 15’inden önce cinsel istismara uğrayan ve küçük yaşta evlendirilen kız çocuklarının sayısının yüksek olduğunu, LGBTİ’lere yönelik şiddet sorunu bulunduğunu vurgulayan bir konuşma yaptı. Buna karşın Türkiye’de kadına yönelik şiddetle mücadelede ilerleme kaydedildiğini belirten Osotimehin, özellikle yasalar konusunda çok yol katedildiğini ama uygulamada sorunlar olduğunu dile getirdi.
Bu noktada bir gazetecinin “iyi hal” ve “saygın tutum” indirimleri konusundaki sorusu üzerine söz alan Ngcuka, Oscar Pistorius davasını hatırlatarak şunları söyledi: “(Türkiye’de) Suç işleyenlerin, ceza indirimi alması çok üzücü. Bu kişilerin suç işlemesinin önüne geçilmesi gerekiyor; bu nedenle bu suçları işleyenler cezalarını sonuna dek çekmeliler. Mesela Oscar Pistorius davası temyize gittiğinde, temyizden daha ağır bir cezayla döndü. Bu kamuoyu nezdinde önemli mesaj veriyor; kanunun işlediğini, adaletin yerini bulduğunu gösteriyor. Yasalar iyi olabilir ama bunların uygulanması, bu konuda hükümetin ve sivil toplum kuruluşlarının tutumu da o kadar önemli. Suçlular sıyrılabiliyorsa bu kabul edilebilir değil.”
Yetkililer, Türkiye’de kadına şiddetle mücadelede tüm birimlerin işbirliği içerisinde hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
Acı tablo