18.11.2016 - 01:00 | Son Güncellenme:
AA
Türk Ceza Kanununda, Cinsel istismar suçunda mağdur ile failin evlenmesi halinde fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya cezanın ertelenmesine imkan veren düzenleme TBMM Genel Kurulunda tartışmalara yol açtı.
Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı'na geçici madde eklenmesi amacıyla AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş ve bazı milletvekilleri tarafından önerge verildi. AK Parti milletvekillerince kabul edilen önergeyle; cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16 Kasım 2016'ya kadar işlenen cinsel istismar suçunda, mağdurla failin evlenmesi durumunda CMK'deki koşullara bakılmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmişse cezanın infazının ertelenmesine karar verilecek.
Zamanaşımı süresi içinde evliliğin failin kusuruyla sona ermesi halinde, fail hakkında hüküm açıklanacak veya cezanın infazına devam edilecek. Fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suça azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazın ortadan kaldırılmasına karar verilecek.
Önergenin gerekçesinde; "cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın işlenen cinsel istismar suçunda, mağdur ile failin evlenmesi durumunda fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine imkan veren düzenleme yapılmaktadır" ifadesine yer verildi.
"Türkiye'de yaşanan ciddi bir sorun..."
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, önergenin, Türkiye'de yaşanan çok ciddi bir sorunu çözmek maksadıyla verildiğini belirterek, eski TCK'nin 434. maddesinin uygulamayı sürekli öngördüğünü söyledi.
CHP ile birlikte "küçük yaşta evliliklerin önüne geçmek amacıyla bunu kaldıralım, bu doğru bir şey değil ve bunu teşvik eden bu yapıyı yok edelim." dediklerini ve yeni bir düzenleme yaptıklarını hatırlatan Bozdağ, "Ama takdir edersiniz ki kanunların da bir kültür oluşturma kapasitesi var. Birdenbire böyle bir düzenlemeyi hayata geçirince, geçmiş düzenlemeler var, o dönemden beri gelen bir yapı var ve insanlar bu kanunu öğrenme, algılama konusunda yeteri kadar fırsat bulamadılar ve bir kültürün oluşmasına da bu kanunun uygulaması gerçekten fayda sağladı." ifadelerini kullandı.
Halen cezaevlerinde tutuklanmış ve hüküm giymiş çok sayıda kişi olduğuna işaret eden Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Düğün yapılmış, dernek yapılmış, gelmişler, hediyeleri takmışlar, resmen evlenmişler. Savcı düğününe gelmiş. Sivas'ta bir hanımefendi geldi bana, bir çocuk var yanında epey büyümüş. Bir de hamile. 'Biz düğün yaptık. Düğünümüze ilçenin kaymakamı, savcısı, hakimi, karakol komutanı geldi. Babam köyde tanınan biriydi. Sonra evlendik. Onlar bir de hediye taktılar. Sonra da doğum için hastaneye gittiğimde hastaneden de aynı karakol komutanı geldi, beni aldı. Şu anda eşim içeride, 7 yıl 6 ay yatarı var, benim de durumum bu.' dedi. Burada bir dram var. Biz tecavüz edenlerin tecavüz ettikleriyle evlenmesini öngören bir teklife 'evet' demiyoruz. Bu teklifte de çok açık: '…cebir, tehdit, hile ve iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın…' Yani bu tür evlilikler nedeniyle ortaya çıkan bir durum var. Bu kanunun oluşturduğu yeni kültüre daha etkin bir şekilde gelecekte yaşamasını sağlamak. Çünkü geçici konuyor, ileriye dönük bir uygulaması kesinlikle olmayacak. Şu anda evlenmiş kadın, dışarıda mağdur; çocukları var, onlar ayrı mağdur. Bizim burada bu dramı, 'kamuoyu ne der, falan ne der?' diye bakarsak, burada kadın en büyük mağdur, çocuklar başka mağdur oluyor ve büyük bir sıkıntı var. Biz burada 'zamanaşımı süresince' ifadesini koyduk ki böyle bir durumda kadın mağdur edilecek bir sonuç ortaya çıkmasın diye, lehine koyduk. O nedenle bu, ülkemizde yaşanan bir sorunu çözmeye dönüktür. Yoksa küçük yaşta evlilikleri teşvik etmeye dönük bir adım atmıyoruz. Türkiye genelinde yaklaşık 3-4 bin civarında böyle içeride insan olduğunu değerlendiriyoruz. Bu, Türkiye'nin her yerinde olduğu için de bu cezalar etkin bir kültür oluşturdu ve caydırıcılık da yaptı. Bundan sonra eminim ki aynı şey olmayacaktır."
"Tecavüzcüsüye evlenen kavramı..."
CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, önerge üzerinde yaptığı konuşmada, düzenlemenin geçmişte TCK'da bulunduğunu belirterek, tecavüzcüyle evlenme halinde açılan kamu davasının ertelenmesinin yeniden gündeme getirildiğini, bunu kabul etmenin mümkün olmadığını söyledi.
Aldan, "50-60 yaşında bir adam 11 yaşındaki bir kız çocuğunun ırzına geçtikten sonra yıllar geçip evlendiğinde bunun cezasını çekmek zorunda. Ona evlenme dolayısıyla cezasızlık hakkı verirseniz kızcağız ömür boyu hapse mahkum olmuş olur. O adamın bir anlamda uşağı konumunda. Evlilik, karşılıklı sevgi, saygı ve sadakata dayalıdır, zorlamaya dayalı olamaz. Eğer böyle bir eylemi gerçekleştiren varsa bunun cezasını çekmeli, çıktığında o kişiyle isterse evlenebilir. Böyle bir dayatmaya evet demememiz lazım. Bunu çok iyi düşünmek lazım. 'Tecavüzcüyle evlenen' kavramı yarın bütün basında yer alacaktır. Herkes buna çok dikkat etsin." dedi.
Düzenlemenin 16 Kasım 2016'dan önceki eylemlere ilişkin olduğuna işaret eden Aldan, şöyle devam etti:
"Peki, bundan sonra ne olacak? Bundan sonra Anayasa Mahkemesine gidilecek, eşitlik ilkesi gereğince AYM teşmil kararı uygulayacak. Bu alışkanlık haline, yasal düzenleme haline gelecektir. CMK'de hükmün açıklanmasının ertelenmesine dair bir düzenleme var. Sadece 2 yıla kadar olan suçlar için geçerlidir. Oysa yapacağınız uygulama, 18 sene hapis cezası yemiş insanlar için uygulanacak. Bu da başka bir garabet halidir. Yarın ağırlaştırılmış müebbet hapis alan birine dahi hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair düzenleme yapılabilir. Hangi anlamda bakacak olursak olalım, bu düzenlemenin iler tutar yanı yok. Eski TCK'de bu madde beş yıl süreyle bir ertelemeye amirdi. Böyle bir evlilik halinde tecavüzcüyle evlenen kişi halinde, 5 sene süreyle bekleniyor, bu süre içinde kocanın kusuruyla bir boşanma vuku bulursa tekrar o kişi cezaevine girebiliyordu. Ama bu düzenlemede, sonsuza kadardır. Yani sonsuza kadar küçük bir çocuk, o hiç istemediği adamın, kendisine tecavüz edenin yanında kalmak durumunda kalacak. 'Cebir, tehdit, hile ile bu ırza geçme olmuşsa işte biz bunları kapsam altına almıyoruz' demekle, bu işten kurtulunmaz. Irzına geçilen kişi çocuktur, 15 yaşından aşağı bir çocuktur. Cezaevinde bu nedenle yatan ya da yatmak durumunda olan binlerce kişi olabilir. Asıl amacınız, cezaevlerini boşaltıp yerine insan doldurmak da olabilir ya da toplumdaki belli kültürel düzeye sahip insanların küçük yaşta bu tip eylemleri dolayısıyla onlara bir nevi değişik bir af getirme anlayışı içinde de olabilirsiniz. Ama şunu unutmayalım; hepimizin çocukları var. Böyle bir uygulamanın ileride başımıza neler açabileceğini çok iyi hesaplayalım."
Komisyonun takdire bıraktığı, Bozdağ'ın katıldığı önerge, AK Parti milletvekillerinin oylarıyla kabul edildi. Önergenin açık olmasında AK Parti'lilerin kabul yönünde el kaldırmasına bazı CHP milletvekilleri tepki gösterdi. Bazı CHP milletvekilleri oylama sürerken Bozdağ'ın yanına giderek bir süre kendisiyle konuştu.
Muhalefet önergeye tepki gösterdi
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, önergenin bir oyla kabul edildiğini belirterek, Bakan Bozdağ'ın son dakika önergesiyle uzlaşmayla çıkacak bir düzenlemede kendilerini kandırdığını söyledi. Özel, 4 günde çıkacak bir düzenlemenin 4 saatte çıkarıldığını ve uzlaşma adına İçtüzükten kaynaklı haklarını kullanmadıklarını ifade etti.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, tasarının 6-7 maddesinin revize edildiğini ve muhalefetle birlikte ciddi iş yaptıklarını dile getirerek, "Önümüzde sorun var. Cinsel suçlarda cezaların artırılmasını birlikte imzaladık.Yeni bir şey yapmıyoruz. Toplumda mağdur olarak anılan bir kesim var. İnsanlar evlenmiş tören yapmışlar, kanundan kaynaklı sıkıntılar olmuş. Adam cezaevinden çıkıp yanlış yaptığında zamanaşımı olsa bile cezaya devam edilecek. Yanlışı olana destek veren bir düzenleme yok. Mesele, kadını çocuğu kollamaktır" diye konuştu.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ise düzenlemeyi kabul etmenin mümkün olmadığını ifade ederek, "Bundan sonra bu tür sürprizler gelecekse muhalefet daha ihtiyatlı olacak." dedi.