22.12.2020 - 17:27 | Son Güncellenme:
AA
21 Aralık Türkçe Eğitim Günü dolayısıyla Kuzey Makedonya'nın başkenti Üsküp'te bulunan Şentop, gazetecilerle bir araya geldi.
Şentop, 21 Aralık Türkçe Eğitim Günü'nün önemine işaret ederek siyasete girmeden önce de bu kutlamalara katıldığını ve geçmişte akademisyen olarak da buraya geldiğini anlattı.
Salgın yüzünden uluslararası toplantıların mümkün olduğunca video konferansla yapıldığını dile getiren Şentop, "Biz de birçok toplantı yaptık bu şekilde ancak uluslararası temasları ve ziyaretleri bütünüyle kesmek de doğru değil." dedi.
Şentop, fiziki ortamda yapılan toplantıların sayısını azaltmalarına rağmen bazı vesilelerle yapmaya devam ettiklerini aktararak "Ben bu ziyaretin bizim için de burada yaşayan tanıdık, arkadaş ve kardeşler için de muhataplarımız için de iyi olacağını düşündüm. Gerek burada yapılan toplantılarda gerekse muhataplarımızla yapılan görüşmelerde çok verimli müzakerelerde bulunduk. Hem iki ülke arasındaki ilişkileri hem bölgesel meseleleri hem de salgın nedeniyle dünyadaki gelişmeleri değerlendirdik." diye konuştu.
Bugün de Kuzey Makedonya'da temaslarını sürdüreceğini belirten Şentop, "Türkiye'den gelen heyette farklı partilerden arkadaşlarımız var. Buraya, Balkanlar'a, Kuzey Makedonya'ya, Türkiye'deki herkes gibi farklı siyasi partilerden milletvekilleri de ilgi duyuyorlar." dedi.
Â
TÄ°CARET HACMÄ°NDE HEDEF 1 MÄ°LYAR DOLAR
Türkiye'nin, Kuzey Makedonya'yı kendi adı ve ulusal kimliği ile ilk tanıyan ve on yıllar boyunca tüm uluslararası platformlarda destekleyen bir ülke olduğunu vurgulayan Şentop, şunları söyledi:
"(Türkiye) Şimdi de aynı desteği sürdürüyor. NATO'ya girişinde bu desteği verdi. (Kuzey Makedonya) Karadeniz Ekonomik İşbirliğine üye oldu. Türkiye, o süreçte de destek verdi. Çünkü biz bu coğrafyayı ortak tarihi, kültürel ve beşeri noktalarımızın bulunduğu kardeş ve dost ülkeler olarak görüyoruz. Ekonomik bakımdan da Kuzey Makedonya-Türkiye ilişkileri salgına rağmen iyi durumda. Burada belirlemiş olduğumuz bir hedef var; ticaret hacmi itibarıyla 1 milyar doların üzerine çıkmak. Bu hedefi salgın sürecinden sonra kısa bir zaman içerisinde yakalayabiliriz diye ümit ediyoruz. Aynı şekilde Türkiye'den bizim iş adamlarımız Kuzey Makedonya'da büyük ölçüde yatırım yapıyor. Burada en çok yatırım yapan ülkelerden birisi Türkiye. Yine eğitim, sağlık, savunma sanayisi ve birçok alanda iş birliği nasıl geliştirilebilir diye görüştük."
Â
BALKANLAR'DAKİ DOST ÜLKELERE FETÖ UYARISI
FETÖ'nün Balkan ülkelerinin önemli bir kısmında olduğu gibi Kuzey Makedonya'da da önemli konulardan biri olduğunun altını çizen Şentop, bu terör örgütünün 15 Temmuz 2016'daki darbe teşebbüsünü gerçekleştirdiğinin Türkiye'deki mahkeme kararlarıyla tescil edildiğini anımsattı.
Türkiye'deki mahkeme dosyalarında, darbe girişiminin FETÖ tarafından yapıldığına dair birçok kayıt, belge, ses kaydı ve yazışma olduğunu aktaran Şentop, Türkiye'nin kendi içinde bu örgütle mücadeleyi hukuki süreçlerle büyük ölçüde tamamladığını söyledi.
Şentop, FETÖ'nün farklı ülkelerde de faaliyetleri olduğunu bildiklerini kaydederek "Balkan ülkelerinde de Kuzey Makedonya'da da birtakım faaliyetler içerisindeler. Biz Türkiye'de bir suç işleyen örgüt mensuplarının Türkiye'ye iade edilmesini, dost ve kardeş ülkelerde barındırılmamasını istiyoruz. Bu örgüt, bazı farklı ülkelerin istihbarat örgütlerinin taşeronu olarak faaliyet gösteriyor ve faaliyetlerinin bulunduğu ülkeler bakımından da bir milli güvenlik riski tehdidi oluşturuyor." ifadelerini kullandı.
Bazı büyük ülkelerin böyle örgütleri "kullanışlı" bulduğunu vurgulayan Şentop, şunları söyledi:
"Zaman zaman operasyon gerektiğinde onları kullanmak isterler. Bu yüzden de 'bunlara dokunmayın' diye telkinlerde bulunuyor birçok ülke. Ancak bunu bütün dünyada biz yaşadık, gördük. Bu örgütler bir sinsi yılan gibidir. Kendini elinde tutanları da bir şekilde fırsat bulunca sokarlar. Adetleri odur. Çünkü adetleri zehirlemektir, sokmaktır. Bunu ilk fırsatta yaparlar. Bu sebeple biz faaliyet gösterdikleri ülkeler bakımından da bir risk olduğunu düşünüyoruz. Dost ve kardeş ülkeleri bu bakımdan da ikaz ediyoruz."
Şentop, dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun, bir ülkede hukuk sistemi içerisinde bir yargılama neticesinde şahıs veya şahıslar suçlu bulunmuşsa, başka ülkelerin "Yok onlar sizde suç işledi, ama bekleyelim bizde de suç işleyecekler mi?" diye bakmaması gerektiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
"Böyle bir şey olursa uluslararası alanda, terörle, terörizmle mücadele etme imkanı olmaz. Mesela Irak'ta, Suriye'de suç işleyen bazı örgütler, Fransa'ya, Almanya'ya gittiği zaman 'bunlar bizde suç işlemediler, Irak'ta işlemişler, burada normal hayatlarına devam etsinler' kimse demez. Bu bakımdan Türkiye'de suç işlenmiş olması, iade sisteminin bu konuda karar vermiş olması, her ülke bakımından yeterli olmalıdır. Yoksa terörle mücadeleyi uluslararası alanda yapamayız. Biz Kuzey Makedonya'daki muhataplarımıza FETÖ varlığının tasfiye edilmesini, Türkiye'de suç işleyen bir örgütün buradaki mensuplarının da Türkiye'ye iade edilmesine yönelik taleplerimizi tekrar ifade ettik."
Â
"BÄ°Z BURADA BARIÅžIN DAÄ°M OLMASINI ARZU EDÄ°YORUZ"
Kuzey Makedonya'nın farklı etnik kökenlerden, farklı dinlerden insanların barış içerisinde yaşadığı bir ülke olduğunu kaydeden Şentop, "Biz burada barışın, huzurun ve farklı etnik kökenden, dinden insanların bir arada yaşama sevincinin daim olmasını, istikrarlı olmasını arzu ediyor, destek veriyor ve birçok yerde bunu örnek gösteriyoruz." dedi.
Kendisinin de bir hukukçu olduğunu ve hukuki metinlerde yazan birçok şeyin aynı zamanda hayata geçirilmesi gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Zaman zaman bu konuda bazı sıkıntılar olabilir. Anayasada hakkaniyete uygun olarak burada farklı etnik ve dinlerden toplumların her alanda kendi durumlarına ve oranlarına göre temsili esas prensip olarak benimsenmiştir. Ama bunun bazı alanlarda olmadığını, burada yaşayan farklı etnik kökenden insanlar yapmış olduğumuz görüşmelerde dile getirdiler. Özellikle Türklerin nüfus oranı olarak belli olan oranın yarısına yakın bir düzeyde kamu sektöründe temsil edildiğin dair bazı istatistik veriler ortaya konuldu."
Nüfusun zaman içinde artıp azalabildiğine işaret eden Şentop, "Anayasada belirlenen, hakkaniyete uygun, her alanda temsilin gerçekleşebilmesi için de bu konuda bir adım atılması yönünde çalışmalar var." değerlendirmesinde bulundu.
Şentop, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 15 yıldan fazla bir zamandır insani esaslara dayalı diplomasi yürüttüğünün altını çizerek, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), Vakıflar Genel Müdürlüğü (VGM) ve Yunus Emre Enstitüsünün (YEE) de ortak tarihi ve kültürel varlıklarla ilgili çalışmalar yaptığını, ayrıca insani yardım faaliyetleri de gerçekleştirdiğini kaydetti.
Türkiye'nin 2019'dan önceki yıllarda milli gelirine göre insani yardım bakımından dünyada en çok yardımda bulunan ülke olduğunu hatırlatan Şentop, 2019'da ise toplamda en fazla insani yardım yapan ülke olduğunu aktardı.
Şentop, şöyle devam etti:
"Türkiye dünyanın en zengin ülkesi değil, ama en cömert ülkesi. Bu tabi bizim milletimizin, vatandaşlarımızın bu konudaki hassasiyetleriyle de alakalı bir husus. Malum dünyada en çok göçmeni barındıran ülke Türkiye. Kuzey Makedonya'nın nüfusunun iki katı kadar Türkiye'de göçmen var. Ağırlıklı olarak Suriye'den olmak kaydıyla birçok ülkeden göçmen var. Biz bu salgın şartlarında birçok ülkenin vatandaşına veremediği sağlık hizmetini göçmenlere de vatandaşlarımızla eşit şekilde veriyoruz."
Türkiye'nin gerek yurt içinde gerekse yurt dışında insani esaslara dayalı yardım çalışmaları yürüttüğünü anlatan Şentop, bunları faaliyet yapılan ülkedeki Türk kuruluşlarının o ülkelerin talepleri ile koordineli bir şekilde, ihtiyaçlar istikametinde yaptığını söyledi.
Şentop, bu kurumların Türkiye'nin markaları olduğunu ve tüm dünyada tanınan kurumlar haline geldiğini vurguladı.
Parlamentolar arası ilişkiler bakımından salgın sürecinde kısıtlamalar olmasına rağmen önceki yıllarda olduğu gibi 2020'de de yoğun geçtiğini aktaran Şentop, Kuzey Makedonya'nın da içinde bulunduğu ve dönem başkanlığını Türkiye'nin sürdürdüğü Güneydoğu Avrupa Ülkeleri Parlamenter Asamblesi'nin faaliyetlerinden söz etti.
Bu ansamblenin Balkan ülkeleri arasında irtibatları ve ilişkileri geliştirmeyi hedeflediğini kaydeden Şentop, parlamenter diplomasinin dünyanın büyük değişim arayışları içerisinde olduğu bir dönemde ön açıcı bir istişare zemini oluşturan yapıcı bir işleve sahip olduğunu belirtti.
Â
"KUZEY MAKEDONYA'DAKÄ° TÃœRK YATIRIMLARININ DAHA DA ARTMA Ä°MKANI VAR"Â
Üsküp'teki Uluslararası Balkan Üniversitesinin (İBU) Türkiye ile Kuzey Makedonya arasında eğitim alanındaki ilişkilerin en önemli meyvelerinden biri olduğunun altını çizerek, üniversitenin son yıllarda akademik yapısını güçlendirdiği gibi akademik yayınları itibarıyla da Avrupa ve dünyada tanınırlık kazandığını dile getirdi.
Açılacak yeni bölümlerin de özellikle ülkede ihtiyaç olan alanlara yönelik çok faydalı adımlar olduğunu kaydeden Şentop, diş hekimliği, ebelik ve hemşirelik alanında eğitim verilecek olmasının, halkın daha çok ihtiyaç duyduğu alanlar olduğunu aktardı.
Şentop, Serbest Ticaret Bölgesi ile ilgili uzun zamandır birtakım görüşme ve açıklamalar olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:
"Dün en son Sayın (Başbakan Zoran) Zaev'le görüşürken o da bu konuda somut adımların yakın zamanda atılacağını ifade etti. Gevgeli, sadece benim memleketim olması hasebinden değil, özellikle çok önemli bir noktada. Hem Türkiye'den gelenler için Avrupa'ya ulaşan yol üzerinde, hem de sınır bölgesinde. Ulaşım bakımından karayolu ve demiryolunun bulunduğu bir alanda. Türkiye'ye nispeten daha yakın. Bu sebeple buradaki Serbest Ticaret Bölgesi, Türkiye'deki birçok yatırımcı firma bakımından çok cazip olacağını düşünüyorum. Kısa süre içinde Kuzey Makedonya'daki Türk iş adamlarının yatırımlarının hızlı bir şekilde artacağı kanaatindeyim."
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da Zaev'i Türkiye'ye davet ettiğini aktaran Şentop, salgının geçmesi ile birlikte hem Erdoğan'ın Kuzey Makedonya'yı, hem de Zaev'in Türkiye'yi ziyaret etmesi temennisinde bulundu.
Şentop, Türkiye ile Kuzey Makedonya arasında ekonomik anlamda birçok ortak faaliyet olduğunu belirterek, Türkiye kaynaklı yatırımların 1,2 milyar doların üzerinde olduğunu ve toplamda 5 binden fazla bir istihdam alanı oluşturduğunu söyledi.
Türk yatırımlarının artma imkanı olduğunu dile getiren Şentop, "Doğal gaz dağıtım işi başta olmak üzere enerji, savunma sanayi, tarım alanlarında özellikle otoyol ve baraj yapımı gibi birçok konuda iş birliği yapma imkanımız var. Türkiye'nin gerek kendi sınırları içinde gerekse kendi sınırları dışında tecrübesi olan birçok şirketimiz var. Bunların Kuzey Makedonya'daki ekonomik faaliyetlere büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Şentop, salgın döneminde tüm dünyada ülkeler arası ticaret ve ekonomik ilişkilerde ciddi ölçüde gerilemeler olduğunu belirterek, "Fakat Kuzey Makedonya ile Türkiye arasındaki ilişkilerde çok ciddi bir gerileme yok. Bu da bizim bu alandaki ilişkilerimizin ne kadar gerçekçi temellere dayandığını gösteriyor, geleceğe ve bu ilişkilerin gelişmesine dair ümitlerimizi güçlendiriyor, artırıyor." diye konuştu.