Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 65 yılın ardından cumhurbaşkanı düzeyinde ilk ziyaret olması nedeniyle ayrıca tarihi niteliği bulunan Yunanistan ziyaretine Lozan tartışması damga vurdu. Erdoğan’ın Atina ziyareti öncesi Yunan Skai televizyonuna verdiği röportajda Lozan anlaşmasının güncellenmesi gerektiğini söylemesi Yunanistan Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopoulos’la görüşmesinde polemiğe dönüştü. Pavlopoulos’un, hukuk profesörü olduğunu belirterek, Lozan Anlaşması’nın güncellenemeyeceğini söylemesi üzerine Erdoğan, “Ben tabii hukuk profesörü değilim. Ama siyaset hukukunu iyi bilirim. Siyaset hukukunda da anlaşmaların güncelleşmesi diye bir şart vardır ve bunu da biz yaparız. Yeter ki ülkeler bu konuda mutabık kalsınlar” diye konuştu.
Sıkı önlem
Erdoğan’ın tarihi ziyareti nedeniyle, geçen hafta DHKP-C terör örgütüne yönelik operasyonların da yapıldığı Atina’da olağanüstü güvenlik önlemleri alındı, ulaşım araçlarının seferlerinde değişiklikler düzenlendi ve toplu gösteriler yasaklandı. Erdoğan’ı, Atina Uluslararası Eleftherios Venizelos Havalimanı’nda, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kotzias ve diğer ilgililer karşıladı.
Erdoğan’a eşi Emine Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, AB Bakanı Ömer Çelik, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji Bakanı Berat Albayrak ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu eşlik etti.
Yunanistan Cumhurbaşkanı Pavlopoulos’un davetine icabetle Atina’ya gelen Erdoğan ilk olarak Yunanistan Parlamentosu önündeki Meçhul Asker Anıtı’na çelenk bıraktı. Bu sırada Erdoğan’a Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras eşlik etti. Daha sonra Pavlopoulos, Erdoğan’ı resmi törenle karşıladı. Erdoğan ve Pavlopoulos, heyetler arası görüşme öncesinde basın açıklaması yaptı.
Lozan vurgusu
Pavlopoulos, Erdoğan’ın gerçekleştirdiği ziyaretin tarihi nitelikte olacağına inandığını belirterek, Yunanistan olarak Türkiye’nin AB üyeliğini desteklediklerini söyledi. Lozan Anlaşması’nın iki ülke ilişkilerinin mihenk taşı olduğunu belirten Pavlopoulos, “Lozan Anlaşması’nın tartışılacak, gözden geçirilecek, reforme edilecek bir sözleşme olduğuna inanmıyorum. Yunanistan’da Müslüman bir azınlık, Lozan anlaşması temelinde yaşamaktadır ve Yunanistan bu azınlığın tüm haklarını bir hukuk devleti olarak korumaktadır” dedi.
Türkiye ile AB arasındaki mültecilerle ilgili Geri Kabul Anlaşması konusunda da konuşan Pavlopoulos, “Ben sizin şahsen bu konuda olağanüstü olumlu ilginizi biliyorum” diye konuştu.
‘Dünya değişti’
Erdoğan, Celal Bayar’dan 65 yıl sonra cumhurbaşkanı düzeyinde bir ziyaret gerçekleştirdiğini belirterek, “Bu anlamlı ziyaretin iki ülke arasında yeni bir dönemin başlangıcına vesile olmasını ayrıca diliyorum” dedi. Açık ve net konuşacağını belirten Erdoğan şöyle devam etti: “Özellikle Lozan konusunda zannediyorum hala anlaşılmayan bazı incelikler var. 94 yıl önce yapılmış bir anlaşma ve bu anlaşma sadece Türkiye ile Yunanistan arasında yapılmış bir anlaşma değildir. Bu anlaşmanın 11 taraf ülkesi vardır. Düşünün ki Lozan Anlaşması’nda Japonya bile var, İngiltere, Portekiz var, vesaire. 94 yıl içerisinde dünya adeta yeniden inşa ediliyor, yeniden kuruluyor. Türkiye, Yunanistan arasında birçok şey bu arada değişti.”
Pavlopoulos’un Lozan’da Yunanistan’daki Türkler için Müslüman azınlık ifadesinin geçtiğini söylediğini hatırlatan Erdoğan, “Doğrudur, ama aynı zamanda AİHM’de Türk ifadesi geçmektedir. Batı Trakya’da yaşayan Müslümanlar inandıklarını Lozan’a göre yaşayabiliyorlar mı? Batı Trakya’da yaşayan Müslümanların başmüftülere ne yazık ki kendi seçtikleri başmüftü değil, atanan bir başmüftüyle yönetilme gayretleri var. Türkiye’de Patrik atanan bir Patrik değildir. Patrik, Sen Sinod Meclisi’nin seçmiş olduğu bir patriktir... Nasıl oluyor da Lozan Anlaşması’nın uygulamada olduğunu söylüyoruz. Demek ki Lozan uygulamada değil. Lozan’ın uygulanabilirliğini bu şekilde ortaya koymamız lazım. Ve bunu bugüne kadar birçok Başbakan arkadaşım ile Yunanistan’da hep görüşmüşümdür. Simitis, Karamanlis, Papandreu ile şu anda Çipras ile aynı şekilde görüşmüşüzdür. Ama netice alamadık” diye konuştu.
‘Ayrımcılık var’Yunanistan’ın kişi başı milli gelirinin 18 bin
dolar, Batı Trakya halkının ortalama kişi başı mili gelirinin 2 bin 200 dolar civarında olduğunu belirten Erdoğan, “Yatırım noktasında, atılması gereken adımlar noktasında gerekli destekler onlara verilmemektedir, bir ayrımcılık orada söz konusudur. Türkiye’de benim Rum vatandaşlarıma yönelik böyle bir uygulama göremezsiniz. Ama Batı Trakya’da bırakın bunları, Türk kelimesinin yazılmasını dahi hazmetmek mümkün değil. Bence bizim bunları aşmamız lazım. Benim güncellenmesi gerekir dediğim konu işte bunlardır” dedi.
İki ülke arasında özellikle askeri ve Kıbrıs sorunu gibi meseleler olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Bizim hedefimiz şu: Kıbrıs’ta kalıcı, adil bir çözüm bulalım. Aynı şeyi Ege’de bulalım. Bunlar Lozan’da şöyle olmuş, böyle olmuş, eyvallah, ama biz olması gerekenleri bir önce yapalım. Kolay değil 94 yıl geçti bu arada. 94 yılda birçok şey değişti. Ve eğer bunlar gözden geçirilirse birçok şeyin olması gerektiğini inanıyorum ki taraflar da kabul edecektir” dedi.
‘Güncelleme mümkün değil’Erdoğan’ın sözleri üzerine Pavlopoulos, tekrar söz alarak, eski bir hukuk fakültesi hocası olduğunu hatırlattı ve “Bir anlaşmanın veya hukuk ilkelerinin güncelleşmesi, reformu mümkün değildir. Biz hukukta bir hukuk ilkesinin anlamını tekrar yeni bir şekilde yeni bir anlam kazandırma anlamında var olan sözleşmeye yeni bir metin ekleyebiliriz. Fakat anlaşmayı güncelleştirme veya gözden geçirme, reform etme gibi bir kavramı kullanmıyoruz” dedi.
‘Siyaset hukukunu iyi bilirim’Pavlopoulos’un bu sözleri üzerine Erdoğan, “Güzel de, tabii bunu cevapsız bırakmak da kendime saygısızlık olur, bunun cevabını vermem lazım” dedi ve şöyle devam etti: “Ben hukuk profesörü değilim. Ama siyaset hukukunu iyi bilirim. Siyaset hukukunda da, bu belki hukukta yoktur, özellikle anlaşmaların güncelleşmesi diye bir şart vardır ve bunu da biz yaparız. Yeter ki ülkeler bu konuda mutabık kalsınlar. Bunun dünyada çok örnekleri var.”
Provokasyon uyarısıBatı Trakya’daki soydaşların haklarının korunmasını arzu ettiklerini vurgulayan Erdoğan, “Bakın 65 yıl aradan sonra biz bugün buraya çok farklı bir heyecanla geldik. Tabi Batı Trakya’da soydaşlarımıza bundan önce yaptığım ziyaret gibi bir ziyaret yapmayı arzu ettim. Ama birileri de maalesef bu ziyareti provoke ediyor. Dağıtılan broşürlerden tutunuz, binaların kapılarına çizilen çeşitli işaretlere varıncaya kadar. 65 yıl aradan sonra eğer bir cumhurbaşkanı geliyorsa bunun kontrol altında tutulması gerekir” dedi.
‘Kimin minderden kaçtığını biliyorum’Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopoulos’un ardından, Başbakan Aleksis Çipras’ın kullandığı ifadelere karşı da uyarılarını sürdürdü. Erdoğan, Çipras ile Başbakanlık binasında düzenlenen ortak basın toplantısında Türkiye’nin terörle mücadelesine dikkati çekerek şunları söyledi: “Bizim için özellikle 15 Temmuz gecesi demokrasimize kasteden, 250 insanımızı şehit eden FETÖ militanlarının adaletle yüzleşmesi büyük önem taşıyor. Tabii FETÖ’cü şahısların Türkiye’ye iadesiyle ilgili Yunan yargısına benim bir çağrım var, o da şudur: Gecikmiş adalet, adalet değildir. Lütfen bu konuyla ilgili kararı, gerekirse adalet bakanlarımız da devreye girmek suretiyle görüşerek, Türkiye’de biliyorsunuz işkence, idam, böyle bir şey söz konusu değil.”
‘Ben de 63 yaşındayım’Erdoğan, Kıbrıs konusunda adil, kalıcı bir çözümün bulunması gerektiğine işaret ederek, şunları söyledi: “Tabii yaş itibarıyla Sayın Çipras’ın ‘43 yıldır böyle devam ediyor’ demesi. Ben de 63 yaşında olduğuma göre, ben de aynı şeyi şu anda hep yaşadım, yaşıyorum. Öyleyse bu işi çözmenin yollarını arayacağız. Ama bunu çözmenin yollarını ararken de ben burada ciddi bir tecrübeye, deneyime sahibim. Takip ettiğim bu süreçte de minderden kimlerin kaçtığını da çok iyi biliyorum. Bu konuyla ilgili de bütün belgeleri, bilgileri rahatlıkla verebilirim. Buna eğer hassas davranır, dikkat edersek çok şeyi aşarız diye düşünüyorum. İkide bir “asker bulundurma” deniliyor. Tamam da Yunanistan asker bulundurmadı mı, bulundurmuyor mu? Ama oradaki referandumda kim ters hareket etti? Evet, Güney Kıbrıs ters hareket etti ve bugünlere geldik.” Azınlıklar konusuna yeniden değinmek istediğini belirten Erdoğan, “Her şeyden önce Batı Trakya’da başmüftü meselesinin atanmış veya seçilmiş olması konusu bana göre çok ciddi bir yaradır ve inanıyorum ki sayın Başbakan bu konunun çözümüyle ilgili gerekli adımı da atacaktır. Özellikle tabii bunu sürekli iç meselemiz olarak görmek bir düşünce. Bizim ona aykırı bir şey söylememiz mümkün değil. Ama müsaade ederlerse en azından ricada bulunmamız herhalde isabetli olur. Çünkü soydaşımızdır. Onların hukukuyla da dostluğumuza güvenerek ilgilenmemiz lazım” dedi.
43 YILDIR TARTIŞILIYORDarbecilerin iadesine ilişkin “Bu, Yunanistan yargısını ilgilendiren bir konu” diyen Çipras, “Bizim hükümetimiz, Yunan vatandaşı Müslüman azınlık için
son derece hassas davranmaktadır ancak azınlık konularıyla ilgili daha fazla adımlar atılması gerektiğine inanıyorum ancak bu adımlar başka ülkeleri ilgilendiren konular değil” diye konuştu. İki ülke arasındaki ilişkilerin Lozan çerçevesinde güncellenebileceğini belirten Çipras, “Ancak bu anlaşmanın güncellenmesi söz konusu olamaz” dedi. Çipras, Kıbrıs sorunu konusunda ise, “Ben 43 yaşındayım ve 43 yıldır bu mesele hala tartışılıyor. Çünkü yasa dışı bir işgal olmuştu. O sebeple ortaya çıktı” dedi.
Cumhurbaşkanı Pavlopoulos ve eşi tarafından, Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan onuruna Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda resmi akşam yemeği verildi.
Yemek öncesinde “Biz, iç içe geçmiş iki milletiz ve yıllara sari bir kadim tarihimiz var” diyen Erdoğan, Yunanistan’ın AB sürecinde bugüne kadar Türkiye’ye verdiği desteğin bir kenara konulamayacağını belirtti. Erdoğan, “Terörle mücadeledeki dayanışmamızı da ifade etmeden geçemeyeceğim” dedi.