19.12.2021 - 17:05 | Son Güncellenme:
İHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3. Türkiye-Afrika Zirvesi kapsamında Türkiye’de eğitim gören Afrikalı gençlerle buluştu. Buluşmada gençlere hitap eden Erdoğan, “Afrika kıtası ile kökü 10’uncu yüzyıla uzanan derin ilişkilerimiz bulunuyor. Afrikalı kardeşlerimiz milletimizin gönlünde müstesna bir yere sahiptir. Biz de göreve geldiğimiz 2002 yılından itibaren Afrika ile dostluğumuzun ve işbirliğimizin gelişmesine özel önem verdik. Başbakanlık görevim dahil bugüne kadar 30 Afrika ülkesini toplamda 50 defa ziyaret ettim. Çoğu ilk kez olmak üzere kıta genelinde pek çok devlet ve hükümet başkanını da ülkemizde ağırladık. Sadece bu yıl Covid-19 salgınına rağmen Sahra Altı Afrika’dan 38 üst düzey heyeti Türkiye’de misafir ettik. Aramızdaki mesafeye rağmen Afrika ülkelerini yakın birer komşumuz olarak addediyoruz. Afrika’nın meselelerine ilişkin olarak kıtadaki ortaklarımızla aynı vizyonu, aynı hassasiyeti paylaşıyoruz. Dillerimizin ırklarımızın renklerimizin farklı olması bizim için ne bir utanç, ne de bir üstünlük vesilesidir. Bilakis bunların tamamı Allah’ın biz kullarına bahşettiği bir zenginlik, bir lütuf, bir ikramdır. Bu anlayışla tüm çalışmalarımızı insan onuruna yaraşır, sürdürülebilir, adaletli bir kalkınma hedefi doğrultusunda yürütüyoruz. Kimseyi ayırmadan, kimseyi ötekileştirmeden, kimseyi dışlamadan Afrika halkları ile dayanışmamızı arttırıyoruz. Ekonomik ilişkilerimizi eşit ortaklık temelinden kazan kazan anlayışı üzerine inşa ediyoruz. Türk firmaları Afrika genelinde toplam değeri yaklaşık 70 milyar doları geçen bin 150’den fazla proje üstleniyor. Kıta çapındaki yatırımlarımızın değeri 6 milyar doları aşıyor. On binlerce Afrikalı kardeşimiz bu şirketlerimizde istihdam ediliyor. Birlikte kazanmanın bereketine inanan bir millet olarak inşallah bundan sonra da bu eksende ilerletmeyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'Yİ İKİNCİ VATANINIZ KABUL EDİN"
Gençlerin hem Türkiye’nin hem de dünyanın umudu olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Geleceğimizi sağlıklı bir zeminde inşa etmek için nitelikli, vizyoner, erdem ve vicdan sahibi gençlere ihtiyacımızın olduğunu biliyoruz. Bu amaçla gerek ülkemiz içinde, gerekse yurt dışında birçok projeyi hayata geçirdik. Geçmişte farklı kurumların farkı statülerde verdiği bursları Türkiye Bursları adı altında yeniden düzenledik. Kısa sürede büyük başarı kaydeden bu proje ile eskiden 5-6 ülke ile sınırlı kalan çalışmaları, bugün 180İ’ aşkın ülkeye teşmil ettik. Devletimizin verdiği burslar sayesinde mezun olmuş ve bugün ülkesine bakan, siyasetçi, iş adamı, akademisyen olarak hizmet eden 70 bini aşkın mezunumuz var. Türkiye Bursları’ndan 14 binden fazla Afrikalı kardeşimi de faydalandı. Ziyaret ettiğimiz ülkelerde zaman zaman bu kardeşlerimizle karşılaşıyor ve onların başarılarından gerçekten gurur duyuyorum. Türkiye Bursları’nın yanı sıra Türkiye Maarif Vakfımız da Afrika’nın geleceğine katkı maksadıyla eğitim hizmetlerini sürdürüyor. TİKA ve Yunus Emre Enstitümüz de kendi alanlarında başarılı projelere imza atıyor. Gerek burslu olarak, gerek kendi imkanları ile Türkiye’de eğitim alan siz gençlerimizi milletimizin gönül elçileri kabul ediyoruz. Kendi evlatlarımızın geleceği konusunda ne hissediyorsak, onların üzerine nasıl titriyorsak emin olun sizler için de aynı duyguları taşıyoruz. Türkiye’yi ikinci vatanınız olarak kabul etmenizi sizlerden özellikle rica ediyorum. Ülkelerinizde döndüğünüzde her biriniz Türkiye’nin ve Türk milletinin fahri temsilcileri olarak inşallah bizleri temsil edeceksiniz. Biz de hem buradaki eğitim sürecinizde, hem mezuniyetiniz sonrasında ilgili kurumlarımızla sizlere yardımcı olmayı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
Erdoğan, selamlama konuşmasının ardından Afrikalı gençleri dinleyerek sorularını yanıtladı. Programda Afrikalı bir öğrenci Mehmet Akif Ersoy’un “Zulmü Alkışlayamam” şiirini okudu. Şiiri dinleyen Erdoğan, “Maşallah benden iyi okuyorsun bu şiiri, ben bu şiirler birincilik almıştım” dedi.
"MİLLETİMİZİ FAİZE EZDİRMEYECEĞİZ, İNŞALLAH EN KISA ZAMANDA ENFLASYON AŞAĞI İNMEYE BAŞLAYACAK"
Türkiye’de eğitim gören Mali Cumhuriyeti vatandaşı bir genç ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Türkiye’nin ekonomik mücadelesi ile ilgili soru yöneltti. Soruyu yanıtlayan Erdoğan, “Gerçekten ekonomik kurtuluş savaşı mücadelemizi başarılı bir şekilde sürdürüyoruz. Biz asgari ücret açıklaması yaptık. Bu asgari ücret açıklaması son 50 yılın en önemli artışının, yüzde 50 gibi bir artışın olduğu bir açıklamadır. Ayrıca gelir vergisi ve damga asgari ücretten soyutlanmıştır. Halkımız bunu anlıyor. Açıkladığımız 4 bin 250 lira ile halkımız inanıyorum ki iktidarın ne denli halkının yanında olduğunu böylece görmüş oldu. Bir diğer açıklanan karar daha var. O da faizin özellikle yüz baz puan tekrar düşürülmüş olması. Tabii muhalefet ve malum çevreler bizim faizdeki bu tür kararlılığımızı asla kabullenemiyorlar. Ama ben de Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olarak faize karşı olduğumu bu göreve geldiğimden beri hep söyledim. Çünkü faiz zengini daha zengin yapar, fakiri daha fakir yapar. Eninde sonunda biz bu enflasyonu göreve geldiğimde nasıl düşürdüysek, o zaman 4 puana kadar indirdik, yine düşüreceğiz. Ama ben vatandaşımı faize ezdirmeyeceğim. Bakın bugün Amerika enflasyonda çok ciddi bir sıkıntının içerisinde. Avrupa aynı şeklide ciddi bir sıkıntının içinde. Türkiye’de de faizciler ne yazık ki bu işi savunmanın gayreti içerisinde. Ben de diyorum ki biz kararlı bir şekilde yolumuza devam ediyoruz ve milletimizi faize ezdirmeyeceğiz. İnşallah en kısa zamanda da enflasyon aşağı inmeye başlayacak. Çünkü faiz sebep, enflasyon neticedir” ifadelerini kullandı.
"DÜNYADA ZULÜM VAR, HELE AFRİKA ZULMÜN EN YOĞUN İŞLENDİĞİ YER"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Togolu bir gencin “Ülkelerimize döndüğümüzde dünyadaki küresel düzeni değiştirebilmek için ne yapmalıyız?” şeklindeki sorusunu, “Küresel soruda da üzerinde durmamız gereken en önemli konu sizler ülkelerinize döndüğünüzde isterim ki oralarda her halde siyasete soyunursunuz. Ve siyasete soyunduğunuz andan itibaren orada bir şeyi hedefe koyacaksınız. BM’de alınacak kararlarda. Şu andaki dünya adil mi. Şu andaki dünyada zulüm var. Hele hele Afrika zulmün en yoğun işlendiği yer. Sizin ülkelerinizin Afrika fakir değil zengin. Ama bütün yeraltı zenginliklerini açık açık söyleyeceğim Avrupa ülkelerinden geliyorlar ve oralardan bütün fosforları, altınları, mücevherleri alıp kendi ülkelerine götürüyorlar. Size bırakıyorlar mı hayır. Yıllar yılı zengin Afrikalı maalesef fakirliğe mahkum edildi. Bunlar demek ki bu insanları bu şeklide soydular soğana çevirdiler. Ondan sonra da dünyada saltanat sürüyorlar. Peki şimdi bunu aslına kim çevirecek. Siz çevireceksiniz. Döneceksiniz döndükten sonra da ‘biz yılların hesabını sormak için okuduk geldik, şimdi de bu hesabı soracağız’ diyeceksiniz. Demeniz lazım. Bu sizin hakkınız. Sizin varlıklarınızı soydular. Dünya diyorum 5’ten büyüktür. Bunu beraber halletmemiz lazım. Niye BM’de 5 tane daimi üye var. 15 tane de geçici üyeler var. Peki bu 5 daimi üye ne derse onların dediği oluyor mu? İki dudağının arasında. O 15 geçici üyenin herhangi bir hükmü var mı, yok. Onları da aldatıyorlar. Ben diyorum ki buradaki bütün genç kardeşlerim ülkelerine döndükten sonra ‘Biz artık geçici üye değil, biz de daimi üye olmalıyız’ diye bunun mücadelesini vermeleri lazım. Eğer vermezseniz bunlar daha çok Afrika ülkelerine gelip soyup soğana çevirirler. Erdoğan’ın dediklerini bu 5 daimi üye kabul eder veya etmez. Biz üzerimize düşeni yapalım, onlar kabul etmesin” diyerek yanıtladı.
Programa katılan Tunuslu bir öğrenci ise çocukluğundan beri Türkiye hayranı olduğunu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmeyi hayal ettiğini anlattı. Türkçe öğrenmeye başladığını ve Türkiye’de okuyarak burada evlendiğini söyleyen genç kadın, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşerek bu hayalini de gerçekleştirdiğini söyledi.
"DÜNYANIN 5'TEN BÜYÜK OLDUĞUNU KENDİNİ BÜYÜK KABUL EDENLER DE KABUL EDECEKLER"
Buluşmada Afrika ülkelerine ziyaretlerinden de bahseden Erdoğan, Afrikalı muhataplarına “kendinize güvenin” telkininde bulunduğunu belirterek, “Gün ola inşallah göreceksiniz bu dünyanın 5’ten büyük olduğunu kendini büyük kabul edenler de kabul edecekler. Olacak olan şey şu. BM üyesi ülkeler hepsi dönüşümlü olarak BM’de daimi üye olma hüviyetine kavuşacaklar. Dolayısıyla bugün Zimbabve icabında geçici üye değil yarın daimi üye olacak. Türkiye geçici değil daimi üye olacak. Er veya geç dönüşümlü olarak hepimiz orada daimi üye olma hakkını elde edeceğiz. Yarının güçlü Türkiyesi inşallah bunu başaracak. Buna Afrikalı ülkelerin de inanması lazım. Şu anda bu 5 daimi üye ülke içinde bir tane Müslüman ülke var mı? Yok. Müslümanların orada daimi üye olma hakkı yok mu. Biz inancımızın da mücadelesini vermemiz lazım. Afrikalı niçin orada yerini almasın. Bunları başarmamız lazım. İşte bu gençlik. Siz niye okuyorsunuz. Yarın buralardaki haklarınızı elde etmek için okuyorsunuz. Bunu başarmanız lazım. Tayyip Erdoğan’ın da, sizin de göreviniz bu. Bunu başarmanız lazım. Onun için azmedeceğiz, kararlı olacağız, inanacağız ve bu işi başaracağız” dedi.
Afrikalı gençlerle buluşma programına Başakşehir ve Fenerbahçe’nin eski futbolcusu Pierre Webo ve Fenerbahçe ve Milli Takım’ın Afrika kökenli oyuncusu Nazım Sangare de katıldı. Katılımcılara Türkiye deneyimlerini anlatan Webo, Paris Saint Germen maçında maruz kaldığı ırkçılık sonrası Türkiye’nin desteği için teşekkür etti. Webo, ülkesi Kamerun ve tüm Afrika’da Türkiye’nin elçisi olmak istediğini sözlerine ekledi.
"SURİYELİ MİSAFİRLERİMİZİ BU ÜLKEDEN KOVAMAYIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin sorusu üzerine Türkiye’nin ırkçılık konusunda kesin bir duruşu olduğunu belirterek, “Dinimizde ırkçılık yasaklanmıştır. Maalesef bizde muhalefet partisinin özellikle de son dönemlerde Suriyelilere karşı bir tavrı var. İşte ‘İktidar olduğumuzda Suriyelileri kendi memleketlerine göndereceğiz’ falan diyor. Bizim öyle bir derdimiz yok. Biz şu anda yaklaşık 4 milyon Suriyeliye ev sahipliği yapıyoruz. Irak’tan gelenlerle beraber bu 5 milyon. Hepsine ev sahipliği yapıyoruz. Çünkü hepsi bizim misafirimiz. Bunlar kendi yurtlarından zevkle ayrılmadılar. Yaşama imkanı bulamadıkları için ülkelerinden ayrıldılar. Bunlara tabii kapılarımızı açtık ve ev sahipliği yapıyoruz. Bundan sonra da Erdoğan bu ülkede cumhurbaşkanı olduğu sürece, AK Parti bu ülkede iş başında olduğu sürece biz asla bu misafirlerimizi bu ülkede kovmayız, kovamayız. Irkçılık bizim dinimizde men edilmiştir. ‘Ne Arap’ın beyaza, ne beyazın Arap’a bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük sadece Allah’a olan yakınlaşmadadır.' Ölçü bu. Biz Müslümanlar olarak böyle bir ayrımı yapmayız. Ebedi alemde bunun hesabını veremeyiz” dedi.