01.05.2021 - 11:35 | Son Güncellenme:
DHA
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, güvenlik toplantısına katılmak üzere bugün sabah saatlerinde uçakla Ağrı’ya geldi. Vali Osman Varol ve protokol tarafından havalimanında karşılanan Bakan Soylu, güvenlik toplantısının yapılacağı Ağrı Valiliği’ne geçti. Valilik Şeref Defteri’ni imzalayan Bakan Soylu, daha sonra güvenlik toplantısına başkanlık etti. Bakan yardımcıları Muhterem İnce ve Mehmet Ersoy ile Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Ağrı Valisi Osman Varol, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Semih Okyar’ın da katıldığı toplantının basına açık bölümünde konuşan Bakan Soylu, Ağrı’nın asayiş, güvenlik meselesi başta olmak üzere terörle mücadele, sınır güvenliği, uyuşturucu ile mücadele, göçmen kaçakçılığı ve diğer kaçakçılık olaylarıyla aynı zamanda Covid-19’la mücadelede yapılanlar, yapılması gerekenlerle ilgili değerlendirme yapacaklarını söyledi.
TÜRKİYE’NİN YÜZDE 95’İ EVİNE KAPANMIŞTIR
Türkiye’de dün itibari ile tam kapanmanın başladığını hatırlatan Bakan Soylu, “Vatandaşlarımıza salgınla mücadelede tam kapanmanın da önemiyle birlikte bu kurallara uydukları münasebetiyle şükranlarımızı, teşekkürlerimizi ifade etmek istiyoruz. Dünün bir yorumunu yaparsak vatandaşımız büyük oranda kurallara uydu, uymayanlarla ilgili görevli arkadaşlar, gerekli tembihat ve uyarıları yaptılar. Israr edenlerle ilgili gerekli işlemler gerçekleştirildi. Burada televizyon ve gazetelere de bir sitemimiz var. Türkiye’nin yüzde 95’i evine kapanmıştır. Çok doğal olarak bizim sürdürülebilir kılmak zorunda olduğumuz başından itibaren söylediğimiz birtakım sektörler, ana unsurlar var. Yani üretim ve tedarik zinciri devam edecek dedik. Dün vergi ve SGK ile ilgili özel bir gündü. Netice itibariyle doğal olarak hayat devam ediyor. Tarım ürünleri bir yerden bir yere taşınıyor. İhracatın ana mekanizması devam ediyor. Türkiye’yi kapatırken ana işlemini dinamiğini kapatmış değiliz ki. Herkesin buna yardımcı olması gerekirken, yani ki yüzde 95 içerdeyken sanki bunu tahrike yönelik o da nerden bizim yöntemimiz şu; denetleme yayıyoruz, denetleme noktalarını kameralar koyarak orda bizim süreç içindeki birikmeyi şu anda yollar bu kadar kalabalık diye gösterirseniz tanımlamanız bu olur. Ama derseniz ki ‘kolluk kuvvetleri bu denetlemeyi yapıyor, insanların kurallara uyup uymadıklarını kontrol ediyor’ derseniz problem olmaz. Ama mesele herkes sokakta gibi dün birçok Türkiye’nin 81 vilayetinin televizyonlar meydanlarını gösterdi. Meydanlarda kimse yok, sokaklarda az insan var. Ama ana arterlerde bir yerden bir yere ulaşmayan çalışanlar, ana yollarda, şehirlerarası yollarda elbette ki bizler kontrol için araçları durduruyoruz, onları bir nizama uydurmaya çalışıyoruz. Tabi maalesef teşvik eden kadar tahrik eden de var. Buna gücenmiyor muyuz, bu kadar noktadan sonra güceniyoruz. Ama herkes de işini yapıyor. Kimisi hayra, kimi şerre çalışıyor. Bu Hazreti Adem’den beri var. Biz de işimizi yapmaya çalışacağız” dedi.
691 BİN 890 ÇALIŞMA İZİN BELGESİ
Bu dönem yeni bir şey daha başlattıklarını, çalışma izin belgesi verdiklerini söyleyen Bakan Soylu, uygulamanın başlamasının üzerinden 24 saat geçtiğini bildirdi. Bir gün önce öğleden sonra saat 15.30- 16.00 gibi açılan sisteme bir anda 5-6 milyon başvurunun söz konusu olduğunu ifade eden Soylu, “Bir iki saatte yoğunluk olduğu doğru. Herkes o anda başvurdu ve şimdi ben rakam vereyim. Şu ana kadar bizim muafiyet tanıdığımız sektörlerde e-devlet üzerinden çalışma izni alan kişi sayısı 691 bin 890. Yani biz burada neyi murat ettik, belgeyi aldıktan sonra denetimi yapan kolluk güçlerimizin de cep telefon, tabletlerine düşüyor ve çok rahat bir şekilde denetleyebilme imkanına kolaylıkla sahip olabiliyorlar” diye konuştu.
178 BİN 283 SEYAHAT İZİN BELGESİ
Seyahat izin belgesi alanların sayısını da açıklayan Bakan Soylu, 178 bin 283 kişiye belge verdiklerini söyledi. Seyahat izin belgesini nasıl bir ölçekte vereceklerini daha önce açıkladıklarını kaydeden Bakan Soylu, “Cezaevinden çıkan, askerlik hizmetine giden dönenler var, hastalık için gidip geri dönenler var. Kendisi, eşi tedavi gören, yakınına refakatçi olanlar var. Öğrenci Seçme Yerleştirme tarafından tanımlanmış sınavlar vardı. Bunlara izin vereceğimizi söylemiştik. Bunun yanı sıra özel ya da kanundan kaynaklanan sözleşme davetleri var bunlara izin vereceğimizi söylemiştik. Tedavi olduğu hastaneden memleketine dönmek isteyenler, bir de cenaze izinleri vardı. 178 bin 283 civarında izin verildi” dedi.
‘DÜN BİR ARKADAŞIMI ELLERİMLE MEZARA İNDİRDİM’
Sistemin işlediğini ifade eden Bakan Soylu, şöyle konuştu:
“Sebebi şu; çok doğal olarak herkes alanını genişletmek istiyor. Bizim yapmak istediğimiz de halkımız milletimiz büyük fedakarlık yapıyor. Bunda hakka girmememiz lazım. Aslında çalışma muafiyeti olmayan eline aldığı kağıtla çalışıyorum diye göstermesi başkasının hakkına girmektir. Biz 17 günün sonunda dün de söyledim, bugün de söylüyorum. Muhalefet yapmak isteyen yapıyor da yapmaya devam etsin. 63 bin 61 bin 62 bindi vaka sayısı bugünlerde kaç 31 bin civarında. Demek ki aldığımız tedbirlerin kendine ait bir sonucu ortaya çıkıyor. Bugün çıkmıyor daha önceki kısıtlamalarda aldığımız tedbirlerde çıktı. Ağrı’dayız hayvancılıktan tarıma kadar şu anda en önemli en çok çalışılacak emek ortaya konulacak bir döneme girdik. Aynı zamanda biz arzı düşürebilir miyiz? Çünkü Allah muhafaza hastalıkla ilgili başka bir dönem çıkarsa. Biz elbette ki temel ihtiyaçlarımızı karşılama noktasında zafiyetle karşı karşıya kalamayız. Geçen ay 19 milyar dolara yakın ihracat yaptık. Tüm zamanların en iyi ihracatı. Demek ki üretim devam etmek zorunda istihdamda. Yaza giriyoruz turizm var o da kendine ait bir alan oluşturuyor. Ona yönelik de tedbirleri almakla mükellefiz. Sürekli olarak birtakım değerlendirmelerle vatandaşımız bunu görüyor, hükümetin aldığı tedbirleri kabul ediyor. Bu konuyu sadece farklı manipülasyonlara alet etmek için çalışanlar var. Bu dönemde harici dönemlerdir. Tüm toplumun sorumlulukla karşı karşıla kaldığı. Dün bir arkadaşımı kendi ellerimle mezara indirdim, benle yaşıt. Bu işin telafi edilebilecek bir tarafı olsa hepimiz telafi edelim. En yakınlarımızı kaybettik, en birikimli insanları kaybettik. 1,5 yıldan beri çocuklarımız okula gidemiyor. Camilerde saf düzenimiz değişti. Çocukluğumuzdan beri öğretilen her şey farklı bir yöne evrildi. Hala bunun tezviratını yapanlar var. Yapmayın Allan rızası için hep beraber şu işten çıkalım. Çocuklarımız seneye okullarına rahat gidebilme imkanına sahip olsunlar. Birtakım suni tartışmaların içine Türkiye’yi getirmenin anlamı yok, bundan ne murat ediyorlar anlamakta zorlanıyorum. Hep birlikte bu mücadeleden başarıyla çıkacağımıza inanıyorum. Önce sabır ardından bayram. İnşallah bunu da birlikte başarabileceğimize inanıyoruz.”
Bakan Soylu, eski bir çalışma bakanı olduğunu hatırlatarak çalışanların 1 Mayıs bayramını da kutladı. Soylu’nun açıklamasından sonra toplantı basına kapalı devam etti.