12.03.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
HABER MERKEZİ - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Belek Turizm Merkezi’ndeki NEST Kongre Merkezi’nde bu yıl ikincisi düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu'nun (ADF) açılışını yaptı. "Sizleri medeniyetler beşiği Akdeniz'in incisi, güzel Antalya'mızda özellikle misafir etmekten büyük bir bahtiyarlık duyuyorum” diyen Erdoğan, özetle şunları söyledi:
AMACINA ULAŞTI: Tüm insanlığın sağlık kriziyle boğuştuğu sancılı bir dönemde Antalya'dan verdiğimiz barış, diyalog ve dayanışma mesajlarının foruma çok ayrı bir anlam kattığına inanıyorum. İkinci Antalya Diploması Forumu'na gösterilen teveccüh, forumun zaman içinde 'küresel diplomasinin kalbinin attığı bir zemine dönüşmesi' temennimizin kısa sürede gerçeğe dönüşeceğine işaret ediyor. Rusya ve Ukrayna krizinin ardından iki ülke arasındaki ilk üst düzey temasın, dışişleri bakanları seviyesinde dün burada gerçekleşmiş olması forumun amacına ulaşmaya başladığını gösteriyor.
ÇOCUKLAR ÖLÜYOR: Dünyamız, 21. yüzyılın ilk çeyreğini geride bırakmaya hazırlanırken insanlığın küresel barışa, huzura ve refaha duyduğu özlem de o derece artıyor. Bilimde, teknolojide, tarımda, sanayide, iletişimde ve ulaşım imkanlarında yaşanan onca ilerlemeye rağmen, insanlık olarak temel meselelerimizi henüz çözüme kavuşturamadığımızı görüyorum. Terörizm, açlık, yoksulluk, kıtalar arasındaki adaletsizlik, sıcak çatışma ve iç savaşlar, iklim değişikliğinin açtığı çevre felaketleri, küresel gündemin en üst sıralarında yer almayı ne yazık ki sürdürüyor. Belli başlı ülkeler günden güne zenginleşirken, istatistikler bize daha müreffeh bir dünya resmi çizerken maalesef hemen yanı başımızda çocuklar açlıktan ölmeye devam ediyor. Bugün yeryüzünde her 10 saniyede bir çocuk sırf bir lokma ekmek, bir yudum su bulamadığı için ölüyor. İstikrarsızlık ve çatışmalar sebebiyle milyonlarca insan evlerini, yurtlarını terk etmek zorunda kalıyor..
UKRAYNA YALNIZ BIRAKILDI: Son 10 senede dünya genelinde mülteci sayısı 2 kattan fazla artarak 85 milyona ulaştı. Bu sayıya 15 günde 2 milyondan fazla Ukraynalı mülteci eklendi. Ukrayna meselesi bu hakikatin en son örneği olarak karşımızda duruyor. Kırım’ın yasa dışı ilhakı başta olmak üzere Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü hiçe sayan gayrı meşru adımları Türkiye olarak reddediyoruz. Eğer 2014’te Kırım’ın işgaline tüm batı, tüm dünya ses çıkarmış olsaydı acaba bugünkü tabloyla karşı karşıya kalır mıydık? Ama Kırım’ın işgaline sessiz kalanlar şimdi bir şeyler söylüyorlar. Ne yazık ki bu (Kırım) haksızlığın giderilmesi hususunda uluslararası toplum gereken hassasiyeti göstermedi, gereken desteği vermedi. Ukrayna haklı davasında yalnız bırakıldı.
İNSANLIK BUNA LAYIK DEĞİL: Ukrayna halkının meşru mücadelesi desteklenirken bu mücadeleye zarar verecek, leke sürecek adımlardan mutlaka imtina edilmelidir. Batı ülkelerinde yaşayan Rus kökenli insanlara ve Rus kültürüne yönelik faşizan uygulamalar asla kabul edilemez. Ne demokrasi ne diplomasi ne insanlık bunlara layık değildir. Biz Türkiye olarak hem can kayıplarının önüne geçmek hem de bölgemizde barış ve istikrarı yeniden tesis etmek için yoğun çaba harcıyoruz. Temennimiz itidal ve sağduyunun galip gelmesi, silahların bir an önce susmasıdır.
GÜVENLİK KONSEYİ İFLAS ETMİŞ: Birleşmiş Milletler üyesi 193 ülkenin kaderini Güvenlik Konseyi daimi üyesi 5 ülkenin insafına bırakan bu sistemin adaletsiz olduğu sizlerin de malumudur. Ukrayna kriziyle beraber sistemin çarpıklığının ötesinde çok daha büyük açıklarının ve yapısal problemlerinin olduğu ortaya çıkmıştır. Çatışan taraflardan biri veto hakkına sahip daimi üye olunca, Güvenlik Konseyi’nin icbar edici rolü boşa çıkmış, sistem iflas bayrağını çekmiştir.
REFORM TALEBİ GÖRMEZDEN GELİNİYOR: BM Genel Kurulu’nda alınan kararların bağlayıcı yönü bulunmadığı için de çatışmaları sonlandıracak hiçbir adım atılamamıştır. Düşünün 141 üye, o 5 üyenin içindeki bir veya iki üyeye karşı oy kullanırken netice alınabildi mi? Alınamadı… Böyle bir adalet olur mu? Günümüz şartlarına göre reforme edilmesi gerektiğini hep söyledik, söylüyoruz. Ancak sistemin açıkları bilinmesine rağmen veto yetkisini elinde bulunduranlar gücü paylaşmaya yanaşmadığı için reform talepleri görmezden geliniyor.
DÜNYA BEŞTEN BÜYÜK DERKEN: Geçici üyelik üzerinden sistemin yapısal sorunlarının üstü örtülmeye çalışıldı. Bizim gibi doğru bildiklerini haykırmaktan çekinmeyen ülkeler ise haksız, temelsiz, son derece çirkin ithamlarla susturulmak istendi. Oysa biz dünya 5’ten büyüktür derken sadece kendimiz için, kendi ülkemiz için bir talepte bulunmuyorduk. Milletimizin hakkıyla beraber tüm insanlığın hakkını, hukukunu, ortak menfaatini de savunmaya çalışıyorduk. Statüko yerine barışı gözetecek, 5 ülkenin çıkarı yerine tüm insanlığa hizmet edecek yeni bir küresel güvenlik mimarisinin kurulması şarttır.
‘Barışın dünyasını kurmalıyız’
Evlerini terk eden sivilleri, korku ve endişe dolu çocukları, harap olan şehirleri, ölen masumları gördükçe üzüntüm katlanarak artıyor. Bir yavru annesinin kucağında, annesinin gözleri yaşlı. Baktım ki o yavru annesinin gözyaşlarını yalamaya başladı. Bir taraftan siliyor bir taraftan da annesinin gözyaşlarını yalıyor. Dünya bu tabloya mahkum mu, bu olacak şey mi? İşte ben şu andaki bu topluma, ekranları başında bizi izleyen tüm dostlarımıza diyorum. Hep birlikte biz barışın dünyasını kurmaya mecburuz, savaşın değil. Bölgemizde sulhu sükunun hakim kılınması için Montrö Sözleşmesi'nin ülkemize verdiği yetkilerin kullanılması dahil elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz.
NATO GENEL SEKRETERİ JENS STOLTENBERG
'Türkiye’nin barış çabalarını takdir ediyorum'
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüştü. Görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan Stoltenberg, "Türkiye, çok değerli bir müttefik. Türkiye NATO'nun toplu savunmasına çok farklı şekillerde katkı sağlamaktadır" dedi. Stoltenberg, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısını haksız ve gerekçesiz bir savaş olarak nitelendirdi ve Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı'ndan beri görülmemiş bir gaddarlık sergilendiğini vurguladı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba'nın, Antalya Diplomatik Forumu kapsamında bir araya gelmesine atıfta bulunan Stoltenberg, "Türkiye'yi de barışçıl bir çözüme gidebilecek diplomatik ve siyasi süreçleri kolaylaştırma çabaları nedeniyle takdirle karşılıyorum" dedi. Stoltenberg, 'Barışın bedeli veyahut savaşın maliyeti' konulu panelde yaptığı konuşmada ise Ukrayna ile Rusya arasındaki gerginliğin tırmanmasında NATO’nun sorumluluğu olmadığı söyledi. Stoltenberg, "Buradaki mesele özgür ülkeler kendi kararlarını verebilir mi? Rusya, Ukrayna’nın NATO’ya katılma kararına da saygı duymalı" diye konuştu.
‘Diplomasi daha etkin olmak zorunda’
ANTALYA DHA - Forumun açılış konuşmasını yapan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “İçinde bulunduğumuz çağ, diplomaside bir değerlendirme ihtiyacını ortaya çıkardı. Diplomasi daha etkin olmak zorunda. Bu düşünceyle Antalya Diplomasi Forumu’nun bu yılki başlığını ‘Diplomasiyi Yeniden Kurgulamak’ şeklinde belirledik. Diplomaside yeni bir değerlendirme, doğrulama, pekiştirme, icat ve yapılandırma, yani yeniden kodlama ihtiyacı artık ertelenemez” dedi.
Bahçeli’den tebrik
Öte yandan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Çavuşoğlu’nu telefonla arayarak tebrik etti. Bahçeli, “Antalya’da kurulan masa Türkiye’nin gurur masasıdır. Barışın ve istikrarın ümit masasıdır” dedi.
Antalya Diplomasi Forumu başladı
Bu yıl ‘Diplomasiyi Yeniden Kurgulamak’ temasıyla ikincisi düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu (ADF) dün başladı. Foruma 20 devlet ve hükümet başkanı, 70’ten fazla bakan, 50’ye yakın uluslararası örgüt temsilcisi olmak üzere toplamda 2 bin 500 katılıyor. ADF’yi, 200’ü yurt dışından 585 gazeteci takip ediyor. Forum kapsamında 4 liderler oturumu, 27 panel, 4 yuvarlak masa toplantısı ve 2 gençlik etkinliği gerçekleştirilecek.