Ecevit’in rüşvet yüzünden ‘istifasını rica ettiği’ Gök’ün dokunulmazlığı kalkabilir. Gök’ün eski işi ise kadınların ‘altın günü’nde, taksitle altın satıcılığı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici, rüşvet karşılığı vakıf arazilerinin ucuza kiralanmasına aracılık yaptığı gerekçesiyle DSP’den önceki gün istifa etmek zorunda kalan İstanbul Milletvekili Bülent Ersin Gök hakkında inceleme başlattı. Gök, “Milletvekili olarak öne çıkmamın bedeli olarak tezgahlarla karşı karşıya kaldım" dedi.
İncelemeyi yürüteceğini ifade eden Çitici, basındaki haberlerin inceleneceğini, olayla ilgili kişilerin ifadelerine başvurulacağını, gizli kamera görüntülerinin inceleneceğini ve görüntüyü çeken kişinin de dinleneceğini söyledi. Çitici, iddiaların doğru olabileceği kanaatine varılırsa Gök’ün dokunulmazlığının kaldırılması için TBMM Başkanlığı’na yazı yazılabileceğini belirtti.
Danışmanı Musa Kocaman aracılığıyla Bakırköy, Tarabya ve Levent’teki 3 vakıf arazisinin ucuza kiralanması konusunda 150 bin
dolar rüşvet istediği öne sürülen Gök, Kocaman’ın danışmanı olmadığını savundu. Gök, DSP ve Genel Başkanı Bülent Ecevit’in yıpratılmaması için gerçekler ortaya çıkana kadar partisinden geçici olarak ayrıldığını söyledi.
Çantacılıktan TBMM’ye Gök’ü milletvekilliğine götüren yol “çantacılık" diye tabir edilen toptan kuyumculukla açıldı. Gök, kimya mühendisi olmasına karşın ikna kabiliyeti nedeniyle 1982’de arkadaşlarının ısrarıyla altın işine soyundu. Elinde çantasıyla kuyumcuları dolaşan Gök, işleri iyi gitmeyince, defter tutup taksitle mücevher satma işine girişti. Gök, bu yeni işinde kadınların altın günlerinde çay
kahve içip, sohbet ederken, bir yandan da mücevherlerini pazarlamaya başladı. Gök’ün talihi, işadamı Sakıp Sabancı ile tanışmasından sonra parladı.
Gök, bu sırada Bülent Ersoy, Sezen Aksu, Müjde Ar gibi ünlülerle tanışırken, Arap Prensi Ali Diyab’a bir bileziği iki misli fiyatına sattı. Prens’in 1987’deki davetine, dönemin Başbakanı Turgut Özal’ın talimatıyla giderek, yurt dışına altınlarla çıkan ilk kuyumcu oldu. Gök, Meclis’te sadece iki kez kürsüye çıktı, aktif bir rol üstlenmedi.