10.08.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
Meriç Tafolar - Çanakkale
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hakkâri ve Şırnak’ın ilçe yapılmasına ilişkin olarak Başbakan Binali Yıldırım’a “Gelin 81 değil 83 il yapalım. O iki il yine kalır, siz Yüksekova’yı ve Cizre’yi il yaparsınız. 81 ilimiz olmaz, 83 ilimiz olur” çağrısında bulundu. Kılıçdaroğlu, “Bir devlet, ben ülkemin şu bölgesinde güvenliği sağlayamıyorum diyemez. Dediği andan itibaren devlet olarak, hükümet olarak bitmiştir” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu partisinin Çanakkale’de düzenlenen il başkanları toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, şunları kaydetti:
- SİZLERLE GURUR DUYUYORUM: Cumhuriyetin ilanından sonra demokrasiyi bu ülkeye getiren bir siyasal partinin sorumluluğu içinde harekete geçtik. 15 Temmuz’dan sonra il başkanlarımızın, ilçe başkanlarımızın, kadın ve gençlik örgütlerimizin darbeye karşı açık ve net bir tutum takınmaları beni mutlu etmiştir. Sizlerle gurur duyuyorum. Sizden isteğim, Yenikapı Manifestosu’nu herkese anlatacaksınız. Caddede, parkta, kahvede anlatın. Amaç, demokrasimizi daha da güçlendirmek, bu ülkede hepimiz barış içinde kardeşçe yaşayacağız.
‘Devlete yakışmaz’
- İKİ MANİFESTO KOYDUK: Bizim asıl sorumluluğumuz bundan sonra başlıyor. Vatandaşın önüne çok açık ve net iki manifesto koyduk. Siyaset kurumu bir ortak payda oluşturmazsa, gelecek açısından umut vermez. Aynı hatalar tekrar edilirse, aynı hataların arkasından gidilirse bedelini millet ödüyor. Demokrasi sadece bizim sorunumuz olmaktan çıkmalı, bütün siyasal partilerin üzerinde titrediği bir konu olmalıdır. Sadece mecliste grubu olan siyasi partiler değil, mecliste grubu olmayan siyasal partilerin liderlerine de davet yapılması gerekirdi. Farklı düşüncelerden korkmayacağız.
- OHAL DOĞRU DEĞİL: Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz, bunu hukukun üstünlüğü çerçevesinde aşacağız. Baskı, şiddet, terör estirmek, işkence yapmak, hukukun üstünlüğünü savunan bir devlete yakışmaz. Bir insanın kalbi ne kadar önemliyse demokraside hukukun üstünlüğü o kadar önemlidir. Kanun hükmünde kararname çıkartarak OHAL sonrası dönemi şekillendirmek anayasaya göre, hukukun üstünlüğü kavramına göre doğru değildir.
‘Hasmımız değiller’
- DİĞER PARTİLERE GİDİN: Sizden isteğim, diğer siyasi partilerin il başkanlarını ziyaret edin, oturun çaylarını için. Onların siyasi görüşlerine katılmıyoruz ama onlar bizim hasmımız değil. Bu ülkede birlikteliği sağlamanın yolu farklı düşüncelere saygıdır. Tarihi tekerrür ettirmeyeceksiniz.
- HER ZAMAN DEMOKRASİ: Her koşulda ve her zaman demokrasiyi savunacağız, darbelerden en büyük zararı çeken parti biziz. Acıyı çeken, darbelerin bu ülke için ne kadar büyük felaketler doğurduğunu bilen tek parti biziz. Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk sistemi darbe hukukundan arındırılmalıdır. Ne darbe ne dikta, tam demokrasiyi savunuyoruz.
- KURUCU DEĞERLER: Cumhuriyetimizin kurucu değerlerine sahip çıkacağız. Türkiye’deki bütün siyasi partilerin genel başkanlarına açık ve net çağrı yapıyorum, cumhuriyetimizin kurucu değerlerine sahip çıkmak bir partinin tekelinde olmamalı. Tarihimizi bize yanlış öğretenlerin başında Kenan Evren ve arkadaşları geliyor. Atatürk’ü en çok istismar eden de Evren ve arkadaşları. Atatürkçülük onların söylediği gibi değildi.
‘Adam gibi çalışalım’
- SİSTEME GÜÇ: Parlamenter sistemimizi güçlendirmek zorundayız. Kurtuluş Savaşı’nı yöneten Meclis, ülkenin bütün sorunlarını çözmeye muktedirdir. Yeter ki meclise karşı siyasi partiler saygılı olsun. En son sınavı da başarıyla vermiştir. ‘Meclis iş yapmıyor, başka sistem kuralım’ Başka sisteme gerek yok, yeter ki adam gibi çalışalım. Yüzde 10 seçim barajını darbeciler getirmedi mi? Samimi olarak karşıyız diyorlarsa getirsinler.
- DİRENME HAKKI: Medyanın özgürlüğünü sonuna kadar savunacağız. Hükümete açık ve net çağrı yapıyorum. Medyayı anayasada 4. güç olarak kabul edeceksiniz.
Medya olmasaydı halk direnme hakkını kullanamayacaktı. Demokrasilerde direnme hakkının ne kadar meşru olduğunu 15 Temmuz’da gördük.
TRT’den çifte jest
Daha önceden planlanmış Çanakkale programı nedeniyle salı günü olağan grup toplantısını gerçekleştiremeyen CHP liderinin bu konuşması, hem TRT’den hem de TBMM TV’den naklen yayınlandı.
Başbakan’a: 83 il yapalım
İki ilimizi il olmaktan çıkarıyorlar. Hakkâri ve Şırnak. Güvenlik gerekçesiyle. Bir devlet, ben ülkemin şu bölgesinde güvenliği sağlayamıyorum diyemez. Dediği andan itibaren devlet olarak, hükümet olarak bitmiştir. Şunu kabul edelim, o iki il yine kalır, siz Yüksekova’yı ve Cizre’yi il yaparsınız. 81 ilimiz olmaz, 83 ilimiz olur. Terörden en büyük acıyı onlar çektiler, yerlerinden yurtlarından oldular. Geçmişte Kırşehir için oldu. Bir yeri il yaptıysanız geri adım atmayın. Orada bayrağımız dalgalansın. Binali Yıldırım’a çok samimi çağrı yapıyorum: Gelin 81 değil 83 il yapalım.
101. yıldönümüne katılacak
Kılıçdaroğlu, bugün Anafartalar Zaferi’nin 101. yıldönümü dolayısıyla yapılacak kutlama törenlerine katılarak bir konuşma yapacak. CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, “CHP yönetimi, Conkbayırı’nda yapılacak resmi törene katılacak. Törenlerin bitiminde şehitlikler ziyaret edilecek” dedi.
‘CHP olmasaydı ciddiye alınmazdı’
CHP Kılıçdaroğlu 5,5 saat süren il başkanları toplantısında, Yenikapı’da 7 Ağustos’ta gerçekleşen mitinge ilişkin olarak, “Oraya AKP’ye destek olmak için değil demokrasiye sahip çıkmak için gittim. CHP orada olmasaydı, dünya bu kadar ciddiye almazdı” dediği belirtildi. Kılıçdaroğlu’nun, CHP’nin her zaman darbelere karşı çıktığını, bundan sonra da karşı çıkacağını belirttiği, “1960, 1971 ve 1980 darbeleri CHP’nin üzerine kaldı, öyle bir algı yaratıldı ancak 15 Temmuz darbe girişimi sırasındaki duruşumuz, vatandaşlar üzerindeki o algının kırılmasını sağladı” dediği öğrenildi.