Siyaset'Ne biz ağlayalım ne halkım ağlasın'

'Ne biz ağlayalım ne halkım ağlasın'

10.02.2019 - 01:30 | Son Güncellenme:

Kartal’da çöken binanın enkazından yaralı kurtulanları ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Kentsel dönüşüm, değişimi kesinlikle uygulayacağız. Ondan sonra da ne biz ağlayalım, ne halkım ağlasın, kimse ağlamasın’ dedi

Ne biz ağlayalım ne halkım ağlasın

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kentsel dönüşüm, değişimi kesinlikle uygulayacağız. Mecburuz. Ondan sonra da ne biz ağlayalım, ne halkım ağlasın, kimse ağlamasın” dedi.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Kartal’da çöken binanın enkazına geldi. Erdoğan’a İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da eşlik etti. Erdoğan, “Buradan almamız gereken birçok ders var. Şu anda da gerek başsavcımız, gerek savcılar, gerek bilirkişi heyetleri, bakan arkadaşlarım, AFAD hepsi çalışmalarını sürdürüyor. Ondan sonra da bizler de oturacağız, değerlendirmelerimizi yapacağız. Ondan sonra da atılması gereken adımları kararlı bir şekilde atacağız” dedi.

Yaralıları ziyaret etti

Erdoğan, daha sonra yaralıların tedavi gördüğü Kartal Doktor Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne geçti. Yaralıları ziyaret eden ve sağlık durumları hakkında hastane başhekimi Prof. Dr. Recep Demirhan ve doktorlardan bilgi alan Edoğan, yaralılara “geçmiş olsun” dileklerini iletti. Erdoğan, yoğun bakımda tedavisi süren Mahmut Tayyip Alemdar (9) ve Azra Havva Tekgöz’ü (5) de ziyaret etti. Erdoğan, telefonla konuşup Trabzonspor forması hediye edeceğini söylediği Mahmut’a forma ve futbol topu hediye etti. Erdoğan, Havva Tekgöz’e de istediği tableti hediye etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hastane ziyaretinden sonra bir açıklama yaptı. Erdoğan, şunları söyledi: “Buna artık ben afet demeyeceğim çünkü bu bir afet değil. Bu aslında ne yazık ki yıllardır konuştuğumuz, söylediğimiz özellikle bu bina yapımlarında kullanılması gereken malzemeler konusu, binaların yapıldığı yerle ilgili atılması gereken adımlarda zemin etütleri ve bu etütlere dikkat edilmeden maalesef yapılan inşaatlarda zaman zaman yaşadığımız çok ciddi sıkıntılar var. Bunları deprem afetlerinde dikey mimari, yatay mimari ve bunların yanında, deniz kumu, hurda inşaat demirlerinin kullanılmasıyla maalesef atılan adımlar. Bütün bunlarla beraber de tabii inşaat ruhsatları olmadan yapılan inşaatlarla burada olduğu gibi, iskan olmadan maalesef yerleşimler, bunların yanında üç kata müsaade edildiği halde 8-10 kat gibi bir inşaatın yapılmış olması yani ranta yönelik daha çok para kazanmaya yönelik kaçak yapılan bu işlerle şu anda bu bölgede çok ciddi bir sıkıntıyı yaşadık.”

Haberin Devamı

Ne biz ağlayalım ne halkım ağlasın

Haberin Devamı

“Temennimiz bütün bu olaylardan bir ders çıkarmamız lazım. Buralarda yerel yönetimlerin önlerinde çok büyük sorumluluklar var. Bir yerel seçime gidiyoruz. Hep söylediğim, yatay mimari, aman dikey mimari değil ve zemin etütlülerine dikkat edilmesi, zemin etütleri yapılmadan yapılan inşaatlarda sonuç bu olacaktır. Bunları görmemiz gerekiyor. Bundan sonraki süreçte iktidarımızın kentsel dönüşüm, değişim diye ortaya koyduğu teze, milletçe de sahip çıkmamız lazım.”

Ne biz ağlayalım ne halkım ağlasın

‘İncelemeye aldık’

“Bundan sonraki süreçte bizzat kendim de bu işi takip edeceğim. İçişleri, Sağlık, Çevre ve Şehircilik, Milli Savunma bakanımla birlikte beraber bu sureci yürütüyoruz. Bütün o bölgeyi şu an incelemeye almış durumdayız. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız oradaki binaları tek tek incelemiş vaziyette, incelemeye devam ediyor ve hangi binada durum nedir, bunlara bakıyoruz. Açık söylüyorum, net söylüyorum; buralarda oturulması uygun değildir kanaati oluştuğu takdirde, biz burada, ‘Acaba müsaade eder misiniz filan’ demeyeceğiz, kentsel dönüşüm, değişimi kesinlikle uygulayacağız. Mecburuz. Ondan sonra da ne biz ağlayalım, ne halkım ağlasın, kimse ağlamasın. Onlara fırsat vermeyelim. Üzerimize düşeni hep beraber yapalım ve bu işi de başaralım.”