13.07.2019 - 14:27 | Son Güncellenme:
AA
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, çocuğa yönelik istismar konusunda kamuoyuna yansıyan olayların sonunun gelmemesi üzerine konuya daha derinden bir bakış açısıyla yaklaşmak amacıyla bir alt komisyon kurulmasını kararlaştırdı.
Kurulan komisyona başkan seçilen AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu, AA Muhabirine komisyonun kurulma amacı ve hedefleri noktasında değerlendirmede bulundu.
Çocukların toplumun göz bebeği, ailelerin göz aydınlığı ve cennet kokusu olduğunun altını çizen Katırcıoğlu, milletler nezdinde de çocukların en önemli cevherler olduğunun kabul edildiğini dile getirdi.
Ülkeler için çocukların bulunmaz kaynak niteliğinde olduğunu, iyi yetiştirilen bir genç neslin o ülkeleri güçlü kıldığını vurgulayan Katırcıoğlu, "Biz de en iyi cevherimiz çocuklarımızın yaşanacak sıkıntılarını bertaraf etmek, minimum düzeye düşürmek amacıyla bu yola çıktık. Sıfır hata prensibi ile yetişen iyi bir nesil yetiştirebilmek için kolları sıvadık." dedi.
Katırcıoğlu, başta istismarlar olmak üzere çocuk işçiliği, mülteci, cezaevindeki bulunan, bilişim alanında bağımlılıkları olan ve çalışan ailelerin çocuklarının karşılaştıkları olumsuzlukların çok sık medyaya yansıdığını söyledi.
Bu olumsuzlukların sıfır seviyesine nasıl çekilebileceği konusunda yapılan istişareler doğrultusunda Çocuk Hakları Alt Komisyonu kurulması kararının alındığını belirten Katırcıoğlu, şöyle devam etti:
"Mevzuatımızda, kanuni düzenlemelerde, yönetmeliklerde dünya ülkelerinden daha ileri noktadayız ama hala böyle vakaların yaşanıyor olması bizi bu konuya daha yakından bir bakış, daha derinden bir inceleme gerekliliğine itti. Diğer siyasi partilerden de sık sık bu sorunların araştırılması için teklifler geliyordu. Bunları değerlendirdik.
Daha önce başkanlığını yaptığım Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunda çocuk vakalarıyla çalışmalar yapmış, teklifimizi sunmuştuk. Eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın başkanlığını yaptığı Bakanlık düzeyinde bir komisyon da oluşturulmuştu. Bu komisyon çocuk istismarı ile ilgili bir kanun tasarısını KEFEK‘ten geçirdi, Meclise ineceği süreçte erken seçim kararı alındı ve orada kaldı.
Şimdi kanuni düzenlemelerde mi, bu düzenlemeleri hayata geçirme de mi, aile olarak çocuk ilişkilerinde mi sıkıntı var; bir MR çekimi olacak. Bu çalışma muhakkak bir düzenleme isteyebilir, belki bir toplumsal farkındalık, belki hep beraber medyasıyla, üniversitesiyle hep birlikte hareket etmemiz gerekebilecek. O ruhu yakalarsak toplumsal meselelerimizin çözümü noktasında bir sonuç çıkacağına inanıyorum."
"ORTAK BAKIŞ MEVZUATA DAHİ GEREK BIRAKMAZ"
Toplumsal meselelerle ilgili konuların kendisinin çalışma alanı olduğunu belirten Katırcıoğlu, mevzuatın, çözüm noktasında tek başına yetersiz kaldığını söylemenin yanlış olmayacağını ifade etti.
Toplumsal sorunlara iktidar ile muhalefetin birlikte bakması halinde mevzuata dahi gerek olmayacağının altını çizen Katırcıoğlu, şunları söyledi:
"Biz toplumsal meselelere hep birlikte bakıp, birlikte kabullenebilirsek çok çabuk çözüme ulaşabiliyoruz. Kanunu hassasiyetle okuyup ona göre yorum yapabilirsek çok çabuk çözüm üretebiliyoruz. Beraber bakabilmek, amasız, fakatsız, lakinsiz, siyasi görüşsüz, ideolojisiz, kimliksiz... Bu komisyonda o sinerjiyi gördüm. Muhalefetin, toplumsal meselelerimizi siyasi bir cephane gibi görüp iktidarı bombalamak için kullanmaktan vazgeçeceği bir komisyon olacağız. Bu bir normalleşmedir.
Geldiğimiz noktada genel kurullardaki konuşmalara, siyasi parti genel başkanlarının açıklamalarına, milletvekillerinin açıklamalarına baktığımızda aslında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin bizi en çok heyecanlandıran kısmı toplumsal meselelerde birleştirme oldu. Bu sistem farklılıklarımızı ortadan kaldırarak değerlerimiz üzerinde beraber hareket edebilme kabiliyetini getirecek. Biz buna inanıyoruz. Sahada da hep bunu görüyorum.
Katırcıoğlu, milletin talebi neyse söylemlerin de o yöne evrilmeye başladığını, bunun daha da normalleşeceğini belirterek, şöyle dedi:
"İddia ediyorum, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi oculuğumuzu, buculuğumuzu artık ortadan kaldıracak. Kürt müyüz, Türk müyüz, Laz mıyız, Çerkez miyiz, sağcı mıyız, solcu muyuz hiç önemi yok. Bizim için ayrılıklara sebep olan bütün unsurları ortadan kaldıracak bir sürece adım attığımız bir sistem. Özellikle çok iyi takip edersek sosyal demokrat bir partinin söylemlerinde muhafazakar bir dili kullanması en güzel örneklerden birisi. Bu beni heyecanlandırıyor. Milletim için çok iyi bir şey. Bunu bu komisyonda da yaşayacağız. Devam eden birkaç komisyon daha var ve hepsinde de bu bahsettiğimhava var. Bu güzel bir şey."