Kapanmış konuyu boşuna tartışıyoruz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’li eski Bakan Fikri Sağlar’ın başörtülü hâkimlerle ilgili bir televizyon programında kullandığı ifadeler nedeniyle yeniden gündeme gelen “başörtüsü” tartışmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın değerlendirmelerine ilişkin konuştu. Kılıçdaroğlu, “Bu tartışma artık Türkiye’nin gündeminden çıkmalı. Kadının kılık kıyafetiyle uğraşmak diye bir gündemi olmamalı Türkiye’nin. Bu konu benim için kapanmış bir konudur, boşuna tartışıyoruz” dedi.

Sevgi dolu mesaj

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Halk TV canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı. Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi:

“Erdoğan yılın ilk günü vatandaşlarına sıcak, sevgi dolu bir mesaj verebilirdi. Bir televizyon programındaki tartışmadan yola çıkarak, CHP’yi tekrar başörtüsü üzerinden suçlaması akıl alacak şey değil. Fırsat bilip CHP’yi suçluyor. Erdoğan konuşmadığımı söylüyor ama ben düşüncemi açıkladım. Bu tartışma artık Türkiye’nin gündeminden çıkmalı. Kadının kılık kıyafetiyle uğraşmak diye bir gündemi olmamalı Türkiye’nin. Daha ağır bir şey söyledi ‘vitrin mankeni’ diye. Çıkıp özür dilemesi lazım bütün kadınlardan. Bu konu benim için kapanmış bir konudur, boşuna tartışıyoruz.

(İşsizlik sorunu) Erdoğan bilmez, Saray’da yaşayanlar bilmez. Çocuğu işsiz olan bilir. 10 milyonu aşkın işsiz var ise siyaset kurumunun ona odaklanması gerek. Biz neden aile destekleri sigortası olsun diyoruz?

Kişinin devletten yoksulluğunu giderme talebinde bulunma hakkı olsun, bunu bir hak olarak algılasın diye. 5 yılda 2 milyon istihdam yaratacağız.”

‘Bedava verildi’

“Soygun düzenini Sayıştay raporlarından öğreniyoruz. Bir de biz bunları (şehir hastaneleri) hastanelere danışmanlık yapan İngiltere’deki danışmanlık firmasının internet sitesinden öğreniyoruz. Yolsuzluk haberlerine erişim engeli getirildi. Yolsuzluk yapanlar iktidar tarafından korunuyor. Tank Palet Fabrikası özelleştirilmedi, bedava verildi.

Türkiye bu siyasi tercihe mahkûm değildir. Daha iyi yönetilmeyi hak ediyor. Erdoğan seçim yapılsa, tekrar seçileceğine inansa gider. Önümüzdeki seçimler bir siyasi parti seçimi değil. Demokrasiden yana olanlar ile demokrasiye karşı olanların seçimi olacaktır. Türkiye’yi erken seçime götürecek iki aktörün olduğunu biliyoruz, Erdoğan ve Bahçeli. (Osman Öcalan’ın bir Cumhurbaşkanı danışmanı ile görüşme iddiası) Erdoğan istemezse böyle bir görüşme zaten olmaz. Anayasa Mahkemesi kararına alt mahkeme uymuyor. Hâkim değil de siyasi otorite karar verir ve hâkim de bunu pekiştirirse bu doğru olmaz.”