İnönü’nün söylediği gibi: Hadi canım sen de!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kürt sorununun çözüm sürecinde partisinin öneri sunmadığı eleştirilerine 15 maddelik bir demokratikleşme paketi sunarak yanıt verdi. Seçim barajının ve özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasını öneren Kılıçdaroğlu, “Erdoğan’a şunu sormak isterim: 76 milyonluk Türkiye’yi, bütün yurttaşları Abdullah Öcalan’ın ağzına baktırdın. Bundan utanmadın mı?” diye sordu.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda Kürt sorunun demokratik ve barışçıl çözümüne ilişkin partisinin tutumunu anlattı. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
- 180 DERECE FARK VAR: Diyorlar ki AKP’nin önerisi aynı. Asla aynı değil. Gerçekleri Araştırma Komisyonu, TBMM’deki Uzlaşma Komisyonu’na bağlı olarak çalışacak, siyasi iktidara değil. Biz sorunun çözüm yeri olarak TBMM’yi gösterdik. Başka bir yeri değil. O nedenle bizim önerimizle onların önerisi arasında 180 derece fark var.
- İNÖNÜ’DEN ALINTI: Devlet, hukukun dışına çıkamaz. Bu düşünceleri, kaygıları dile getirdiğimizde bize, ‘CHP, barışa karşıdır’ diyorlar. Bugüne kadar hiçbir CHP’li, hiçbir çocuğumuzun, gencimizin, kadınımızın saçını teline dahi zarar gelmesini asla istememiştir. İfade özgürlüğünü, medya özgürlüğünü ayaklar altına alacaksın, yargıyı susturacaksın, sonra da kalkıp bana demokrasi dersi vereceksin. Sana İsmet İnönü’nün söylediği gibi, ‘hadi canım sen de’ demek benim görevimdir.
- NASIL MİLLETVEKİLİSİNİZ: Millet büyük kaygı içinde. 5 kişi dışında hiç kimsenin yapılanlardan haberi yok. Yürütülen süreçten iktidar partisinin milletvekilleri bile haberdar değil. Siz nasıl milletvekilisiniz? Siz kapı kulu musunuz? Siz neden Türkiye’nin bağımsızlığından yana tavır almıyorsunuz? Kapalı kapılar ardında terör örgütüyle oturacaksınız, anayasa görüşmeleri yapacaksınız, TBMM’yi noter gibi göreceksiniz. Bunu asla kabul etmiyoruz.
- AYDINLARI SUSTURUYORLAR: Türkiye’de demokrasi eksikliği var. Ülkenin aydınları bunu çok iyi biliyor. Sizi susturuyorlar. Yazdırmıyorlar. İşinizden atıyorlar. Oturuyorsunuz sabahtan akşama, CHP’yi eleştiriyorsunuz.
- ÖNERİLER SAYDI: Hükümet samimiyse bazı önerilerim olacak. Özel yetkili mahkemeleri kaldıralım. Kaldıralım ama 2006’dan bu yana verilen kararların tamamını yeniden görüşmek üzere doğal mahkemelere gönderelim. Yeniden yargılama yolu açalım. Çünkü bu mahkemeler siyasi otoritenin emrinde olan mahkemelerdir. Milletin seçtiği milletvekillerini hangi gerekçeyle hapiste tutuyorsunuz?
Açın kapıları, o milletvekilleri gelip parlamentoda görev yapsın. Uzun tutuklamalar var. Hakimin keyfine bağlı. Getirin değiştirelim. Kalem tutan adamla, elinde silah tutan adamı nasıl aynı kefeye koyarsınız. Gazetecisi, yazarı, çizeri terörist diye içeride. Silah elinde olan? O da Erdoğan’ın yol arkadaşı, masada oturuyor, karşısında.
- ÖCALAN’IN AĞZINA BAKTIRDIN: Erdoğan’a şunu sormak isterim: 76 milyonluk Türkiye’yi, bütün yurttaşları Abdullah Öcalan’ın ağzına baktırdın. Bundan utanmadın mı? Erdoğan’a ve hükümetine güvenmiyoruz. ‘Neden CHP konuşmuyor?’ diyorlar. CHP’liler konuşur. Yeri ve zamanı gelince konuşurlar.