27.12.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
NAMIK DURUKAN Diyarbakır
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genişletilmiş Olağanüstü Genel Kurulu dün Diyarbakır’da yapıldı. Sabahat Tuncel, Ahmet Türk, Sırrı Süreyya Önder, Selma Irmak, İdris Baluken, Hatip Dicle, Gülten Kışanak ve bölge belediye başkanlarının katıldığı kongrede Güneydoğu’da “öz yönetim” ve “özerklik” talepleri masaya yatırıldı. Kongrenin açılışı DTK Eş Başkanı Selma Irmak’ın Kürtçe konuşmasıyla başladı. Irmak, “Çözüm sürecinden sonra AKP, ‘Kürt sorunu yoktur, Dolmabahçe mütabakatı yoktur’ dediği için yine savaş konumuna dönüldü” derken, Dicle de, “Acaba biz siyasetçiler olarak sorunun çözülmesi yolunda hangi adımları atalım ki Kürt siyasetçileri olarak halklarımıza duyduğumuz sorumluluğun gereğini yerine getirelim diye toplandık. Amacımız budur” ifadesini kullandı.
Tuncel ise konuşmasında, “Biz, Türkiye halklarına ‘gelin yaşamı yeniden kuralım’ diyoruz, yeni bir ortaklık kuralım. Bu zor dönemden çıkış mümkün. Bu zor dönemden çıkış, Kürt halkının mücadelesini bastırmak değil, Kürt halkıyla yeni bir hukuk oluşturmaktır” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Barikat ve hendek sonucunda öz yönetim talebi oluştu” yönündeki iddiaları yalanlayarak öz yönetimin yeni bir talep olmadığını söyledi.
Demirtaş, “Bu tarih bir kez daha tekerrür etsin istemiyoruz. Bu felaket yolundan bir an önce dönülmelidir. Devlet aklını bir kez daha diyaloğa müzakereye davet ediyoruz. Bütün çabamız bu yangının büyümeden söndürülmesidir” dedi.
‘En fazla biz sorumluyuz’
Demirtaş, “Dolmabahçe’de bunu dile getirdik işte orada kıyamet koptu. Oysa Sayın Öcalan, iğneyle kuyu kazar gibi sabırla o aşamaya getirdi. ‘Tarihi bir müzakere yapıyoruz bunu Ankara’ya anlatın’ demiştir. 2,5 yıl bizim yapmadığımız şey kalmadı. Ne oldu? Sonunda bizi barajın altında bırakmak için ellerinden ne geldiyse yaptılar. Bombalar, katliamlar, tutuklamalar yaptılar. Siyasetçilerimizi yok saydılar, hor gördüler” dedi.
Kürtlerle ilgili Kürtler dışında herkesin söz söyleme hakkına sahip olduğunu ama bir tek Kürt halkının kendisini konuşamadığını söyleyen Demirtaş, “Bedeli ağır olacak diye onurumuzu yitirmeyeceğiz. Ankara’da görüşmeye açık bir hükümet var da biz bunu değerlendirmiyor, hendek kazıyoruz mu sanıyorlar. Yok böyle bir şey. Yaşanan ölümlerden, kentlerin tarihinin yok olmasından en fazla biz sorumluyuz siyasetçiler olarak. Biz bunlardan memnun muyuz? Bizim eksikliğimiz, mahcubiyetimiz Ankara’ya karşı değil halkımıza, direnenlere karşıdır. Varsa eksikliğimiz onlara karşıdır” diye konuştu. Ortadoğu’da tarihin yeniden yazıldığını söyleyen Kamuran Yüksek ise tekçi merkeziyetçi idari sistemin lağvedilmesi gerektiğini, yasama yetkilerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Sırrı Süreyya Önder de Öcalan’ın ihanetten daha çok kızdığı konunun ciddiyetsizlik olduğunu belirterek, “Biz de siyaset yapacağız ve herkes görecek nasıl siyaset yapıldığını” dedi.
Kongre sonrası bölgedeki tüm Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) olan belediyelerin öz yönetim ilan etmesi bekleniyor.