14.11.2008 - 18:27 | Son Güncellenme:
Başbakan Erdoğan G-20 zirvesi için gittiği ABD'de Demokrat Parti'ye yakınlığıyla bilinen Brookings Enstitüsü'nde bir konuşma yaptı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan toplantının ev sahibi olan Enstitü'ye teşekkür ettikten sonra ABD'nin seçilen yeni Başkanı Barack Obama ve seçilmiş Başkan Yardımcısı Joe Biden'i tebrik etti. Obama'nın "değişim" anlayışıyla yürüttüğü kampanyasını çok başarılı bulan Erdoğan Obama'nın "ABD'de olmaz" denileni başardığını ifade etti.
Erdoğan iki ülkenin siyasi ve ticari faaliyetlerinin Obama'nın başkanlığı döneminde de süreceğine inandığını söyledi. Erdoğan, "Türkiye, AB yolundaki çalışmaları, genç-dinamik nüfusu ve güçlü ordusuyla ABD için iyi bir müttefiktir. İnanıyorum ki önümüzdeki dönemde de bu ilişki derinleşerek sürecektir dedi.
EKONOMİK KRİZ
1929 ekonomik buhranından bu yana şahit olduğumuz en çetin kriz dünyanın birinci gündemini teşkil etti diyen Erdoğan "bu kriz bizi de etkileyecek ama Türkiye'nin bu konuda çok büyük tecrübeleri var 2001 krizinden önemli dersler aldık" dedi.
AB'DEN DERT YANDI
"Diğer çözümlenmesi gereken sorun Kıbrıs’tır. 40 yıldır çözüm bekliyor. Türkiye adil ve kalıcı çözümü içtenlikle destekliyor. Türkler 2004 yılında çözüm için tercihini gösterdi.
Referandum yapılacağı sırasında AB ve ABD yetkilileri merak etmeyin ne verilecekse iki tarafa da verilecek demişlerdi. Ancak 24 Nisan 2004’te Kuzey evet dedi. Güney hayır dedi. Bir hafta sonra güney AB’ye üye kabul edildi.
Adalet bu mu. O zaman Annan bir rapor hazırladı ve bugüne kadar hiç sonucu ortaya çıkmadı.
Yeni dönemde biz bunu takip edeceğiz. İşin ilginç tarafı, AB’deki her sorunda bizim karşımıza Güney Rum kesimi çıkarılıyor. Bize onları tanımazsanız müzakereler bitmez deniliyor. Kusura bakmayın biz de her şeye evet diyemeyiz. Biz Maastricht ve Kopenhag Kriterleri açısından dersimizi iyi yaptık. Ama bunlara göre bizi kabul etmeyeceksiniz. Biz de bunları Ankara kriterleri yapar yolumuza devam ederiz.
Uluslararası toplumun bu konuda doğru adımları atmasını bekliyoruz.
Yeni dönemde ABD yönetimi ile ittifakımızı pekiştirmek gayreti içerisinde olacağız. Dostumuz ve müttefikimiz ABD ile aramızdaki stratejik ortaklığın derinleştirilmesi bizim için önem taşıyor. "
ANAYASA TARTIŞMASI
Biz yerel yöneticiliği kaldırım döşemek, su getirmek olarak görmeyiz. Bizde yerel yönetimin çevrecilik yanında sosyal bir yanı var. Halkıyla bütünleşen bir belediyecilik anlayışı. Umarım yerel seçimlerde bunu neticesini bize başarılı bir şekilde verecektir.
Yeni hedefte vatandaşlarımızın ya da uzaktan izleyenlerin sorduğu soru var; "14 Mart sürecinde anayasal sıkıntı yaşadınız. Peki anayasa konusunda adım atmayı düşünüyor musunuz?"
Tabii bizde anayasa değişilkliği yapılabilmesinin bazı şartları var. ABD'deki sistem bizde yok, çok farklı. Burada başkan, anayasa mahkemesi üyelerini atar. Onları denetleyen bir kurum vardır Senato'dur. Şu anda belli bir oya ihtiyaç var, örneğin halka gideceksiniz refandumla.... Bu maddenin de Anayasa Mahkemesi'nin oyundan geçmesi lazım gerekli sayıya sahip olsanız bile oylamaya götüremiyorsunuz. Muhalefet 110 sayısına ulaştığı anda Anayasa Mahkemesi'ne gider ve değişiklik isteyebilir böyle bir hakkı da var.
Bizim öncelikli düşündüğümüz bazı Anayasal değişiklikler var. 14 Mart öncesi bunları planlamıştık ama ertelenmiş oldu. O adımı atamadık. Mutabakat için parlemenmto başkanımız Anayasa Komisyonu oluşturalım adım atalım dedi. Ama bu talebe ana muhalefetten olumsuz yanıt geldi.
Tıkandı, halkımızın bunu görmesini istiyorum. Seçim yasasında baraj yüksek yüzde on, bu düşürülebilir. 100 milletvekili baraj dışlı tutulabilir, o kısım Meclis'te temsil edilebilir. Buna da yaklaşımda bir uzak duruş var.
IRAK ELEŞTİRİSİ
Irak ile ikili görüşmelerimiz gerek eğitim gerek askeri konuda sürüyor. Bunun yanında ekonomik ilişkilerde Irak'ın çok büyük bir ihtiyacını biz karşılıyoruz. ABD'nin de oradaki güçlerinin ihtiyacını Türkiye karşılıyor. Bundan sonraki sürece ilşkin ise, ABD'nin Irak'tan çekilmesi durumunda tarih ya da ay teleffuzu Sayın Obama'nın taktirinde olan bir şey. Ama "Erken mi oldu?" diye soruyorum. Bütün altyapı oluşturulduktan sonra atılabilirdi bu adım. Bu bir beklenti oluşturabilir ve beklenti sonucunu vermezse farklı bir durum yaratabilir. Irak'ta durum iç açıcı değil.
İRAN NÜKLEER PROGRAM
Biz bölgemizde nükleer silaha karşıyız. İran'a sürekli telkinlerde bulunuyoruz. Onlar da bize çalışmalarının silahlanma konusunda olmadığını söylüyorlar. İran'a "Nükleer silah yapma' diyenlerin de nükleer silahının olmaması lazım. (Kanal D)