SiyasetErdoğan yine Doğan Grubu’na yüklendi

Erdoğan yine Doğan Grubu’na yüklendi

14.09.2008 - 01:20 | Son Güncellenme:

Doğan Medya Grubu'na yönelik eleştirilerini sürdüren Başbakan Erdoğan, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan'ın kendisine gönderdiği mektuplara değinerek, 'Doğan, işadamı şapkasıyla yayıncı şapkasını birbirine karıştırıyor' dedi

Erdoğan yine Doğan Grubu’na yüklendi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Doğan Medya Grubu'na yönelik eleştirilerine dün de devam etti. Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan'ın kendisine gönderdiği mektuplara değinen Erdoğan, "Mektuplarında işadamı ve yayıncı olmak üzere iki ayrı şapkası olduğunu yazıyor. İşadamı şapkasıyla Başbakan olarak benden talep ve beklentilerini yazıyor. Ama öyle anlaşılıyor ki, aksini söylese de bu şapkaları birbirine karıştırıyor" dedi. Erdoğan, Doğan Medya Grubu'na yönelik eleştirileri nedeniyle önceki gün bir bildiri yayımlayan Uluslararası Basın Enstitüsü'nü de (IPI) eleştirdi.
Cemal Kamacı Spor Salonu'ndaki düzenlenen AKP Beyoğlu 3. Olağan İlçe Kongresi’nde konuşan Erdoğan, Doğan Medya Grubu'nu eleştirdi.
"Bazı sorular sordum. Dedim ki, 'Size bir hafta süre. Haftaya yine bir kongredeyim. İstanbul'dayım. Bu soruların cevaplarını çıkın açıklayın. Siz açıklamazsanız ben açıklarım'... O gün geldi" diyen Erdoğan, "Aydın Doğan medyası, müflis tüccarın eski defterleri karıştırması gibi defterleri karıştırmak suretiyle 'Acaba ben AK Parti’yi nereden vururum' gayreti içinde koşuşturup duruyor" dedi.
Erdoğan, "Bugün de bir tanesi çıkmış akıl veriyor. Yerin altındaki deneyleri takip ediyor muyuz, etmiyor muyuz? İşaretlerle bunları takip etmemize gerek yok. En az sizin takip ettiğiniz kadar. Biz gidici olduğumuzu biliyoruz bay köşe yazarı, sen durumunu düşün" diye konuştu.

‘YANLIŞ YAPAN BEDELİNİ ÖDER’
"Bizim açımızdan mesele Almanya’da görülmekte olan davanın konusu değildir" diyen Erdoğan, "Bu dava neticesinde mahkeme iddianamede yer alan hangi iddiaların doğru, hangilerinin yanlış olduğunu karar verecektir. Biz bunun muhatabı değiliz. Biz hiçbir zaman yanlışın ve yanlış yapanın yanında yer almadık, almayacağız. Varsa yanlış yapan elbette cezasını çeker, bedelini öder.
Dava neticesinde Türkiye’yi ilgilendiren bir boyut ortaya çıkarsa idari yönden biz ne gerekiyorsa onu yaparız. Hele hele insani yardım amacıyla toplanan paraların suiistimal edildiği hesaplarda usulsüzlük yapıldığı iddiası; bu bizim için çok ciddi bir iddiadır. Eğer mahkemede kanıtlanırsa bunun sorumluları hak ettikleri cezayı mutlaka almalıdır" diye konuştu.
İçişleri Bakanlığı'nın Türkiye'deki Deniz Feneri Derneği'nin hesap ve faaliyetlerini düzenli olarak izlediğini vurgulayan Erdoğan, denetimin bundan sonra da devam edeceğini söyledi.

‘KİŞİLİK HAKKIMIZA SALDIRI’
"Geçen bir haftada kendisi ve partisinin bir karalama kampanyasına hedef olduğunu" savunan Erdoğan, "Şahsen daha sonra yalan olduğu ortaya çıkan iki iftiraya muhatap olduk. Doğruluğu kanıtlanmamış tek taraflı iddialarla kişilik haklarıma saldırdılar. Hürriyet, Milliyet, Vatan, Radikal ve Posta gibi Aydın Doğan’ın 5 gazetesiyle Star Kanal D ve CNN Türk gibi üç televizyonu topyekûn bir iftira kampanyası yürüttüler. Geçen hafta sonu Sayın Doğan'a çağrı yaptım. Çık açıkla sen açıklamazsan ben açıklarım dedim.
Peki ne oldu bu iftiraları ispatlayabildin mi? Hayır. Tam aksine her iki iddiasının da yalan ve iftira olduğu ortaya çıktı. 5 gün ama düzeltmediler. Dedim ya bazı istisnaları bir kenara koyalım maaşlı silahşorları var. Çok rahatsız olmuş beyefendiler. Neden rahatsız oluyorsunuz? Ben sizden zaten bugüne kadar methüsena (övgü) beklemedim. Ve bizler bu iktidara Doğan Grubu'nun desteği ile değil halkın desteği ile geldik" dedi.

‘YERİN KULAĞI VAR’
Erdoğan, şöyle devam etti: "Kendi kanallarında çıkmış bana cevap veriyor. Kendi kanalında dedik ya şıracı bozacı meselesi. Tutuşturmuşlar eline soruları, o ona cevap veriyor. Ve enteresandır, kendi adamları bile 'Ya patronun verdiği cevaplar da pek bizi tatmin etmedi' diyor. Ama tabii bunu diyenler sipariş üzerine yazılarını yazmaya devam ediyor. Yerin kulağı var her şeyi duyuyoruz."
"'Gel bunu kapatalım, susalım, sen de bu meseleyi kapat' diye yazdılar" diyen Erdoğan, şu suçlamalarda bulundu: "Böyle kirli pazarlık olmaz. Yok öyle yağma. Size söylüyorum kusura bakmayın bizim mezhebimiz böyle geniş değil, karnımız da sizinki kadar geniş değil. Böyle bir iftirayı sineye çekemeyiz. Bulursanız yanlış bir iş, delili ile belgesi ile ispatlayarak ortaya koyacaksınız. O zaman biz de gereğini yaparız. Bir iftira muhatabına sorulmadan gazete sayfasına taşınır mı? Böyle basın özgürlüğü olur mu? Bizim haklarımız ne olacak?"
Erdoğan, şöyle devam etti: "Bağımsız olmak demek, patronun uzun çıkarlarından da bağımsız olmak demektir. Siz bağımsız olsaydınız, patronunuz hakkında yayınlanan kâğıt kaçakçılığını da sorgulamanız gerekmez miydi? Yoksa bu iddialar haber değeri taşımıyor muydu? Hilton Oteli'ne imar rantı da haber taşımıyor. Müsaade etmediğimiz için bu yaygaralar başladı. Diyorlar ki mahkemeye verseydin. E ben müsaade etmedim ki, neyi vereceğim mahkemeye? Saçmalığa bak."

BAYKAL’IN MAL VARLIĞI
"Önce cevap hakkına saygı gösterin. Hangi puntolarla bir haberi atıyorsun, hangi puntolarla onun doğrusunu yazdığın gün sana inanırım. CHP’nin hesaplarına gerek Sayın Baykal’ın gerekse eşine ait mal beyanını sayfalarınızda yayımladınız mı? Hakkınızda kâğıt kaçakçılığı iddiası nedeniyle Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) sizin savunmanızı istemiş, başka gazetelerde çıktı.
Deniz Baykal sizin tabela şirketleri kurduğunuz iddiasının peşine düşsün, o zaman onun da basın özgürlüğünü savunduğunu kabul edelim. Arkadaşlarım sordular, hâlâ cevap vermediler. Aylar önce SPK Başkanı'nı Doğan’ın bir yazarı Vatan gazetesi için tehdit etti mi? Şantaj yaptınız mı, yapmadınız mı?"

DOĞAN’IN MEKTUPLARI
Doğan’ın kendisine mektup gönderdiğini belirten Erdoğan, "Her ne kadar şahsıma gönderilen mektupları açıklamak âdetim olmasa da beş gündür Doğan’dan bekledim. Kendisi çıkıp açıklamadığı için söylemek durumundayım. Mektuplarında işadamı ve yayıncı olmak üzere iki ayrı şapkası olduğunu yazıyor. İşadamı şapkasıyla başbakan olarak benden talep ve beklentilerini yazıyor. Ama öyle anlaşılıyor ki, aksini söylese de bu şapkaları birbirine karıştırıyor. Eğer kabul ederse bu da benim gönderdiği mektuplara milletin huzurunda verdiğim cevap olsun. Bundan sonraki süreçte yayıncı kimliğinizi kullanarak işadamı şapkanızla yürüttüğünüz diğer işlerinizde imtiyaz talep etmeyeceğinizi umuyor, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bütün vatandaşlarımız gibi eşit muamele göreceğinizden şüphe duymamanızı özellikle vurgulamak istiyorum" dedi.

'YANDAŞ MEDYA'
Erdoğan, eleştirilerini şöyle sürdürdü: "Allah'tan Türkiye'de Doğan Grubu'nun kontrol edemediği, sindiremediği bağımsız gazete ve televizyonlar var da milletimiz gerçekleri onlardan öğreniyor. Şimdi sindiremedikleri medya gruplarının adını da değiştirdiler. 'Yandaş medya' diyorlar. Ak Parti'nin yandaşıymış bunlar. Onların içerisinde de zaman zaman bizimle ilgili çok çok ağır aleyhimize konuşanlar var. Ve bu konularla ilgili onlarla da çekişmelerimiz, çatışmalarımızın olduğu günler oldu. Ve bu arada yine olacak, ama bazılarını sineye çekiyoruz. O da olacak, ki bazı yanlışlara yataklık etmeyi âdet haline getirenler de var."
Önceki gün katıldığı İstanbul Belediyesi'nin verdiği iftarda, "77 günde Avcılar-Zincirlikuyu hattını bitirdik' demişsiniz. Ancak orada hâlâ eksiklikler var" diyen Erdoğan, kongredeki konuşmasında da, bu sözlerinin dün bazı gazetelerde yer aldığını hatırlatarak, "Başkan, (Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ı kastediyor) bizim yaptığımız çalışmalar maalesef medyada yer bulmuyor. Ancak, böyle konuşunca haber oluyor. En azından bu şekilde haber oldu" dedi. 

IPI’IN ÇAĞRISINA TEPKİ
Uluslararası Basın Enstitüsü’nün (IPI) yaptığı çağrıyı da eleştiren Erdoğan, "Bugün de üyesi oldukları uluslararası bir basın kuruluşu, ültimatom çekmiş bana. Kimsin sen ültimatom çekiyorsun. Ne ültimatomu? Kendi oluşturmuş oldukları, kimsenin benim ülkemde kabul dahi etmedikleri bir uluslararası basın konseyi. Kibarlığımız sebebi ile daha önce burada yaptıkları toplantılara biz de katılmıştık. Ama daha sonra baktık ki bu bir şirkete çalışıyor, sadece işte Doğan Grubu ile alakası var. Baktık ki başka hiçbir basın organı gelmiyor, ondan sonra da gitmedik" diye konuştu. 

Haberin Devamı

70 dakikalık konuşmanın büyük bölümü Aydın Doğan
Yaklaşık bin kişinin katıldığı kongrede salona Erdoğan’ın 6 adet dev posteri asıldı. Ayrıca bazı posterlerin yanı sıra Erdoğan’ın da boynuna taktığı, üzerinde "Başbakanın kralı Kasımpaşalı" yazılı kaşkollar dikkat çekti. Erdoğan, 70 dakikalık konuşmasının yaklaşık bir saatini Aydın Doğan’a yönelik konuşmasına ayırdı.

Reuters ajansı dünyaya duyurdu
İngiliz Reuters haber ajansı, Başbakan Erdoğan’ın Uluslararası Basın Enstitüsü’nün (IPI) çağrısına gösterdiği tepkiyi abonelerine duyurdu. Reuters, İstanbul kaynaklı haberinde Erdoğan’ın IPI’a, “Sen kimsin bana ültimatom çekiyorsun” şeklinde sert bir ifade kullandığına dikkat çekti.

KEŞFETYENİ
Sürpriz karar! İlk kez sosyal medyadan paylaştı
Sürpriz karar! İlk kez sosyal medyadan paylaştı

Cadde | 10.04.2025 - 06:55

Ünlü oyuncu Nilsu Berfin Aktaş, son paylaşımıyla sevenlerini şaşırttı.

Yazarlar