Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin sabrı sınanacak, kararlılığı, imkanları ve cesareti test edilecek bir ülke olmadığını belirterek, “Türkiye, Akdeniz’de de Ege’de de Karadeniz’de de hakkı olanı alacaktır. Biz kendimize ait olanlardan asla taviz vermeyeceğiz. Muhataplarımızı kendilerine çekidüzen vermeye, mahvolmalarına yol açacak yanlışlardan uzak durmaya davet ediyoruz. Yaparız diyorsak, yaparız ve bedelini de öderiz. Varsa bedel ödeme pahasına karşımıza çıkmak isteyen buyursun, gelsin. Yoksa çekilsinler önümüzden, biz kendi işimize bakalım” dedi.
Malazgirt Zaferi’nin 949. yıl dönümü, Malazgirt Milli Park Alanı’nda koronavirüs tedbirlerine uygun bir törenle kutlandı. Salgın nedeniyle katılımın 2 bin 71 kişi ile sınırlandığı törene Erdoğan’ın yanı sıra TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile bakanlar da katıldı. Erdoğan, şunları söyledi:
ESER SİYASETİ: Tarım ve Orman Bakanlığı, milli parkımızın bitişiğindeki alana traktörle Sultan Alparslan’ın 442 metreye 275 metre çapında büyük bir silüetini kazıdı. Geleceğe bıraktığımız her eseri bu topraklara vurduğumuz kutlu birer mühür olarak görüyoruz. Bizim siyasetimiz eser siyasetidir, hizmet siyasetidir. Tüm hayatlarını istismarla, riyakarlıkla, yalanla geçirmiş olanlar eser ve hizmet siyasetinin manasını elbette bilemez. Milletin sevinciyle sevinmeyi, üzüntüsüyle üzülmeyi dahi beceremeyenlerin gönüllerinin bağlı olduğu mecralar açıkça ortadadır.
MEDENİYETİMİZ FETİH MEDENİYETİDİR: Bizim medeniyetimizde fethetmek, işgal etmek, yağmalamak değildir. Fethetmek, Allah’ın emrettiği adaleti hakim kılmaktır. Eğer ele geçirdiğiniz bir yerde adaleti tesis edemediyseniz, zulme engel olamadıysanız, orayı fethettik diyemezsiniz. Milletimiz fethettiği beldelerde evvela zulmü ortadan kaldırmış, adaleti tesis etmiştir. Bunun için bizim medeniyetimiz bir fetih medeniyetidir. Rumlar dışındaki bütün milletlere bilhassa Ermenilere ve Süryanilere karşı acımasız bir inkar ve asimilasyon politikası uygulayan Bizans’ın zulmü, bu fetihle sona ermiştir. Ecdadımız tarihin hiçbir devrinde emperyalist bir zihniyetle hareket etmemiştir. Fethettiği beldeleri imar etmiş ve idaresi altındaki insanlara dinlerini, dillerini, kültürlerini yaşatma imkanı tanımıştır. Biz de ecdadımızın izinden giderek, ülkemizi ve ayak bastığımız her yeri imar ederek, adaleti tesis ederek, hakkı ve hukuku hakim kılarak gelecek nesillere emanet etmenin gayreti içindeyiz.
MUVAFFAK OLAMADILAR: Anadolu’nun Türkler tarafından fethedilmesi sadece Bizans’ta değil, Avrupa’da da büyük bir hüsrana sebep olmuştu. Çünkü Avrupalıların, ‘Dünyaya hükmetmek için Akdeniz’e hakim olmak, Akdeniz’e hakim olmak için de Anadolu’ya hakim olmak gerekir’ şeklinde formülleştirdikleri bir idealleri vardı. Malazgirt Zaferi bu hesapları alt üst etmişti. Bu hayal kırıklığı ve Türkleri Anadolu’dan kovma hevesi Haçlı Seferleri’nin başlamasına sebep oldu. Ama hiçbir zaman zalime boyun eğmedik. Bizi bu topraklardan atmayı, vatansız bırakmayı başaramadılar.
SAHTE KABADAYILIK PEŞİNDE: Bizans’ın mirası Fatih Sultan Mehmet Han ile birlikte Osmanlı’ya geçmiştir. Bizans’ın varisliğine bile layık olamayanların bugün yine arkalarına Avrupalıları alarak haksızlık, hukuksuzluk, korsanlık peşinde koşmaları tarihten ibret alamadıklarının işaretidir. Daha bir asır önce Anadolu’yu perişan şekilde terk etmek zorunda kalanların şimdi Ege’de sahte kabadayılık peşinde koşması, mezarlıkta ıslık çalma psikolojisinin tezahüründen başka bir şey değildir. Korkunun ecele faydası yoktur. Türkiye, Akdeniz’de de, Ege’de de, Karadeniz’de de hakkı olanı alacaktır. Biz nasıl kimsenin toprağına, egemenliğine, çıkarına göz dikmiyorsak, kendimize ait olanlardan da asla taviz vermeyeceğiz. Bunun için siyasi, ekonomik, askeri bakımdan ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız. Muhataplarımızı kendilerine çekidüzen vermeye, mahvolmalarına yol açacak yanlışlardan uzak durmaya davet ediyoruz.
YAPARIZ DİYORSAK YAPARIZ: Türkiye’nin, artık sabrı sınanacak, kararlılığı, imkanları ve cesareti test edecek bir ülke olmadığını herkesin görmesini istiyoruz. ‘Yaparız’ diyorsak, yaparız ve bedelini de öderiz. Varsa bedel ödeme pahasına karşımıza çıkmak isteyen, buyursun gelsin. Yoksa çekilsinler önümüzden, biz kendi işimize bakalım.
1070. fidanMHP Genel Başkanı Bahçeli, tören öncesinde, Malazgirt Milli Parkı’na 1070. fidanı dikti. Parka asılan tabelada, “1070’nci fidan, MHP Genel Başkanı Sayın Dr. Devlet Bahçeli tarafından dikilmiştir” denildi.