DTP'li Kaplan 'bilinmeyen dil Kürtçe' sorusu

DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Meclis Başkanı Köksal Toptan ve Başbakan Erdoğan’a ayrı ayrı yönelttiği soru önergesinde, 27 Kasım’da Genel Kurul’da yaptığı konuşmada geçen Kürtçe cümlenin Meclis tutanaklarına “bilinmeyen bir dilö olarak yansımasını sordu. Kaplan önergesinde “Sözkonusu uygulamayı ülkemizde ‘nazizmin hortlaması’nın belirtilerinden biri olarak nitelendirebilir miyiz?", “Mevzuatımızda ‘bilinen ve bilinmeyen diller’ diye kategori mi var?" sorularını yöneltti.

Kaplan Meclis Başkanı Köksal Toptan’ın yanıtlaması istemiyle sunduğu soru önergesinde27 Kasım’da Genel Kurul’da, Kürtçesi’yle birlikte basılmasını istediği Türkçe bayram tebrik kartlarına ilişkin talebinin TBMM matbaası tarafından geri çevrildiğini hatırlatarak, kartta yer alan cümlenin Kürtçesi’ni söylediğini kaydetti. Kürtçe sözlerinin sansür edildiğini ve Meclis tutanaklarına “Hatip tarafından bilinmeyen bir dille bir takım kelimeler ifade edildiö şeklinde yansıtıldığını belirten Kaplan, dünyada yaklaşık 40, Türkiye’de 15 milyon civarında insanın konuştuğu “ana dilöin “bilinmeyen dilö kapsamına sokulduğu kaydetti. Kaplan Meclis Başkanı Toptan’a şu soruları yöneltti:
“Mevzuatımızda ‘bilinen ve bilinmeyen diller’ diye kategori mi vardır? Varsa bunun yasal dayanağı nedir? Söz konusu uygulama bilginiz dahilinde mi yapılmıştır? ‘Bilinmeyen dil’ ifadesinden kastedilen nedir?

Meclisi ‘görünmeyen bir el’ mi yönetmektedir? Geçmiş birleşimdeki ifadelerin de bu yolla çıkarıldığı ve tutanakların bu yolla ‘temizlendiği’ doğru mudur? TBMM tutanaklarında Arapça, Farsça, İngilizce, Almanca, Fransızca ve birçok ifade yer aldığı halde Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağıyla ve Anayasa’mıza göre ‘Türk’ sayılan 15 milyon insanın konuştuğu Kürtçe’ye bu dili konuşanları da aşağılayacak biçimde ‘bilinmeyen bir dil’ muamelesi yapılmasının gerekçesi nedir? Bu uygulamayla Genel Kurulda tam tutanak tutulmasını amir İçtüzüğün 155’inci maddesi ihlal edilmemiş midir? Bu, kürsü dokunulmazlığı ve ifade hürriyetine açık bir müdahale değil midir? Bildiğiniz gibi Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’in TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşma Azeri lehçesiyle yer almıştır. Söz konusu uygulama konuşmama yapılan uygulamayla birlikte düşünüldüğünde, ırksal Türklüğün ‘Anayasal Türklüğe’ öncelendiğini ve ırkçılık yapılarak açıkça suç işlendiğini düşünüyor musunuz? İlgililer hakkında herhangi bir işlem yapmayı düşünüyor musunuz?"

Kaplan Başbakan Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle yönelttiği soru önergesinde ise TRT’nin "Heşt" adıyla yeni bir kanalla Kürtçe yayın yapmaya başlayacağını, 35 yıldır Türkiye’ye dönemeyen Kürt sanatçı Şivan Perver’in TRT tarafından davet edildiğini hatırlattı.

Kaplan Erdoğan’a “TBMM tarafından Kürtçe’ye bu dili konuşan ve Anayasa’ya vatandaşlık bağıyla bağlı ve Anayasal olarak ‘Türk’ sayılan Türkiye Kürt’lerini de aşağılayacak şekilde ‘bilinmeyen bir dil’ muamelesi yapılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? ‘Kürt sorunu benim de sorunumdur’ noktasından başlayıp son dönemde ‘ya sev ya terk et’ noktasına gelen şahsınızın ve Hükümetinizin yeni bir açılımı mıdır? Söz konusu uygulamayı ülkemizde ‘nazizmin hortlaması’nın belirtilerinden biri olarak nitelendirebilir miyiz? “sorularını yöneltti.