DTP'li Emine Ayna'dan Başbkan'a 'bölücülük yapmayın'

YEREL seçimler öncesi Hakkari'den gezi başlatan DTP'iler üçüncü günde Van'ın Erciş İlçesi'nde partililerle buluştu. Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna, çetebaşı Abdullah Öcalan'a yine 'Sayın' diye hitap etti. Başbakan Erdoğan'ın politikalarını eleştiren Ayna, "Adalet Bakanı, hükümet ve başbakana sesleniyorum. Bölücülük yapmayın. Diğer cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlüler hangi haklara sahipse İmralı Cezaevi'nde bulunan Sayın Öcalan da aynı haklara sahip olmalıdır. Siz neyin şantajını yapıyorsunuz" dedi.

Van'dan seçim otobüsüyle Erciş İlçesi'ne giden Emine Ayna ve beraberindeki bölge milletvekillerini yaklaşık 1000 kişi, terör örgütü PKK ve çetebaşı Abdullah Öcalan lehine atılan sloganlarla karşıladı. 'Kürdistan seninle gurur duyuyor', 'PKK halktır halk burada', 'Sayın Öcalan' sloganları atan partililere parti binası önünde konuşma yapan DTP Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna, İmralı ve çetebaşı Öcalan'dan söz etti. Teröristbaşına 'Sayın' diye hitap eden Ayna, Öcalan'ın da diğer cezaevlerindeki hükümlü ve tutuklularla aynı haklara sahip olması gerektiğini söyledi.

AKLINIZI BAŞINIZA TOPLAYIN

Yasaların herkese eşit olduğunu ve kişiye özel yasa olmayacağını belirten Ayna, İmralı Cezaevi'nde antidemokratik bir uygulamanı olduğunu iddia ederek, "Basında yer alıyor. İmralı ile ilgili Adalet Bakanının bir açıklaması var. Diyor ki 'Bombalar sussun bakarız. Yanına birini veririz vermeyiz' Bir kere şunun anlaşılması gerekiyor. Yasalar herkes için birdir ve tektir. Kişiye özel yasa olmaz. Şu anda İmralı Cezaevinde antidemokratik, yasadışı uygulama vardır. Hukuk karşısında herkes eşittir. Hukuk karşısında kimseye 'Sana ben bu hukuku uygulamıyorum. Başka bir hukuk uygulayacağım' diyemezsiniz. Adalet bakanı hiç diyemez. Diğer cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlüler hangi haklara sahipse, İmralı Cezaevi'nde bulunan sayın Öcalan da aynı haklara sahip olmalıdır. Siz neyin şantajını yapıyorsunuz. Bu nasıl mantıktır. Adalet Bakanı şantajla mı yasa belirliyor? Yasaları şantajla mı uyguluyorsunuz? Vazgeçin böyle küçük hesaplar yaparak bir ülkeyi yönetmekten. Alkınızı başınıza toplayın. Siz koskoca bir hükümetsiniz. Herkese eşit davranmak zorundasınız. Buradan Adalet Bakanı, hükümet ve Başbakana sesleniyorum. Bölücülük yapmayın. Biz eşitlikle birleştirmeye çalışıyoruz. Bunu çabasını, siyasetini yapıyoruz. Bunun mücadelesini yapıyoruz. Halkları karşı karşıya getirmeyin. Gittiğiniz yol, yol değil. Geri dönün bu yol sizi de yutar" dedi.

İSTESEYDİK AYRILIRDIK, BÖLÜNMENİZİ BİZ ENGELLEDİK
Türkiye'de diğer halklarla birlikte yaşamanın mücadelesini verdiklerini belirten DTP'li Ayna, "Biz Kürtler eğer ayrılmak isteseydik, Lozan Antlaşması öncesi bize bu hak verildi. Biz ayrılırdık. Biz sizinle Türkiye'deki diğer halklarla birlikte yaşama kararını verdik. Ama o kararı verirken Türkiye Cumhuriyeti'nde şu tartışılıyordu. Demokratik özerklik tartışılıyordu. Biz demokratik özerk yapılarımızla kendi kendimizi yöneteceksek, biz sizinle yaşarız. O yüzden bize minnet duymanız gerekir. Sizin bölünmenizi ve parçalanmanızı biz 1920'lerde engelledik. O yüzden Kürtlere minnet duymanız gerekir. Biz ölümüne, her gün ölerek ve baskılanarak sizinle birlikte yaşamak için direniyoruz. Ama özgürce ve eşitçe yaşamak için direniyoruz. Asla ikinciliği, inkarı kabul etmeyeceğiz. Sonunda kazanan halkların kardeşliği olacak" dedi.

BASINA SİTEM

Üç günden beri bölge gezisini sürdürdüklerini ancak bazı basın kuruluşlarını kendilerini takip etmediğini belirterek sitem eden DTP Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna, "Bakın bizden ne kadar korkuyorlar. 3 gündür yollardayız. Bütün güçleriyle bize saldırmaya, seçim öncesi bizi siyaseten yok etmeye o kadar hazırlanmışlar ki gezi öncesi bizim bölge gezimiz basında gerilim gezisi, gerilim haritası diye yer aldı. 3 gündür o kendine demokrat bağımsız diyen basın mensupları yoklar. Koskoca bir siyasi parti bölge gezisine çıkmış. Görmeyince yok olur sanıyorlar. Bizimle dolaşmayan basın şöyle demiş. DTP'lileri kimse karşılamadı. Dün Van'da bizi on binler karşıladı. Bizi Cumhuriyet Caddesi'ne sokmak istemediler. Sonra duyduk ki AKP il başkanı gibi çalışan vali 'Cumhuriyet Caddesi namustur giremezler' demiş. Bir halkın vekillerine hiç kimse engel olamaz, halka buluşmasına asla engel olamaz. Direndik halkla birlikte caddeye girdik. Ama Başbakan Erdoğan'ı halk Cumhuriyet Caddesine sokmadı. Neden biliyor musunuz? Halk dedi ki sen beni kandırdın. Sen geldin bana dedin ki DTP meclise çok güçlü giremez. Ben eğer o meclisin büyük çoğunluğunu oluşturur gierersem, Kürt sorununu çözerim. Ben çocuklarınızı dağdan indiririm. Size eşit bir şekilde yaşama imkanı veririm. Halka sana inanarak o güçle meclise gönderdi. Şimdi halk senin o iki yüzlülüğünü görüp giremezsin dediler" dedi.