16.02.2019 - 14:12 | Son Güncellenme:
AA
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Kızılcahamam ilçesinde bir otelde düzenlenen Eğitim-Bir-Sen 6. Olağan Genel Kurulu'na katıldı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, kendisinden önce söz alan ve konuşması sonrası salondan ayrılan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik "Önceden gördün mü, ders aldın mı?" sözlerine yanıt verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 15 Temmuz’u hem öncesinde gören hem de FETÖ ile sonuna kadar mücadele eden, yalnız kalma pahasına bile olsa hiçbir zaman sağına, soluna, arkasına bakmadan doğrudan 'Ben varım' diyerek her türlü mücadeleyi veren bir lider olduğunu vurgulayan Oktay, "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a hiç kimse "Önceden gördün mü, ders aldın mı?" deme durumunda değildir. Ders almak kadar nasıl ders alındığı da önemlidir. Bugün durdukları yer nasıl ders aldıklarının göstergesidir." ifadesini kullandı.
Oktay, ülkenin yüzünü ağartan, başarılara imza atan Eğitim-Bir-Sen ailesine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını iletti.
Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı Sistemi'yle her alanda yeni bir döneme girdiğini ifade eden Oktay, ekonomisi güçlü, toplum yapısı sağlam ve dünyaya öncülük eden bir ülke olma yolunda emin adımlarla ilerlerken eğitim sisteminin de Cumhurbaşkanı Erdoğan öncülüğünde insanı merkeze alan bir anlayışla yeniden dizayn edildiğini söyledi.
Oktay, genç nüfusuyla zengin bir medeniyet birikimini temsil eden Türkiye'nin hedeflerine ulaşmasının nesillerini kaliteli bir eğitim öğretim sistemiyle yetiştirmesine bağlı olduğunu belirtti.
"ASIM'IN NESLİ"
Türkiye'nin hedeflerini gerçekleştirme mücadelesinde en büyük güç kaynaklarının nitelikli, öz güveni yüksek, milli ve manevi değerlerle donanmış nesillerin yetişmesi olduğunu vurgulayan Oktay, gayretlerinin, milli şair Mehmet Akif Ersoy’un "Asım’ın nesli" olarak ifade ettiği tarihine, medeniyetine, kültürüne sahip çıkan, bu birikimi ilim ve teknikle tamamlayan bir neslin yetişmesi yönünde olduğunu ifade etti.
Bu nesli yetiştirmek için 16 yıldır ülkeyi öncelikle "eğitim, sağlık, adalet ve emniyet" olmak üzere tüm alanlarda ilerletmek için gece gündüz çalıştıklarını dile getiren Oktay, "Hem eğitimcilerimizin hem de bizlerin eğitim alanında attığımız her adımı dikkatle hesaplaması, düşünmesi ve değerlendirmesi gerekmektedir." diye konuştu.
Oktay, 16 yıldır Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde eğitim konusunda çok büyük yatırımlara imza attıklarını ve çok önemli ilerlemeler gerçekleştirdiklerini anlattı.
Son 16 yılda Milli Eğitim Bakanlığının bütçesini 7,5 milyar liradan 113,8 milyar liraya yükselttiklerini, bütçeden ayrılan pay bakımından eğitimi ilk sıraya çıkardıklarını anımsatan Oktay, atadıkları 610 bin yeni öğretmenle toplam öğretmen sayısını 920 binin üzerine çıkararak hiçbir eğitim kademesinde sınıfların boş kalmamasını, derslerin boş geçmemesini sağladıklarını vurguladı.
"NİTELİKLİ BİLGİ, NİTELİKLİ İNSAN"
İnşa ettikleri 300 bin yeni derslikle kalabalık sınıfları tamamen ve ikili öğretimi de büyük ölçüde ortadan kaldırdıklarını, Cumhuriyet tarihinin en güçlü eğitim atılımını yaptıklarını aktaran Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçtiğimiz ekim ayında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 2023 Eğitim Vizyonu'muz ile eğitimde içerik çalışmalarımızda daha iyi noktalara geleceğimize inanıyorum. 2023 Eğitim Vizyonu, orta vadede eğitimde kalite konusunda bir atılımı hedeflemektedir. İnsanı temel alan eğitim vizyonumuz ile eğitimde niteliği artıracak ve ahlaki değerlerimizi, sanatı, kültürü, estetiği ve sporu eğitim gündemimizin en üst sıralarına taşıyacağız. 2023 hedeflerimiz ve milli teknoloji hamlemiz doğrultusunda hedeflerimize ancak nitelikli bilgi üretimi ve nitelikli insan kaynağıyla ulaşabiliriz."
Oktay, Türkiye'nin geçtiğimiz 16 yılda yaşadığı büyük dönüşüm ve hayata geçirdiği tarihi reformların en belirgin örneğinin yükseköğrenim alanında olduğuna işaret etti. Üniversite sayısını 75'den 206'ya çıkardıklarını, harçları sıfırladıklarını, üniversitelere Ar-Ge ve Teknokent yatırımları için 9,3 milyar lira destek sağladıklarını bildiren Oktay, bilim insanı destekleri kapsamında 16 yılda yaklaşık 153 bin bilim insanını desteklediklerine dikkati çekti.
İNTERNET UYARISI
Köklü tarih ve inancın gereği olarak, beşikten mezara kadar öğrenmeyi sürdürmenin en değerli miras olduğunu vurgulayan Oktay, şunları kaydetti:
"Öğretmenlik, emek isteyen, adanmışlık isteyen bir meslektir. Öğretmenler kıymetli bir mesleğin değerli temsilcileri olmanın yanı sıra adeta cevher işleyen birer zanaatkardır. Her bir öğretmen bilgisiyle birlikte duruşunu da heyecanını da ufkunu da öğrencileriyle paylaşır. Her eğitim sistemi, öğretmenlerin omuzlarında yükselir ve hiçbiri öğretmeninin niteliğini aşamaz. Çocuklarımızın yalnızca zihinlerini bilgiyle doldurarak diploma sahibi olmaları yeterli değildir. Çocuklarımızın gönül dünyalarını doyurmayı da ihmal etmemeliyiz. Bugün çocuklarımız ve gençlerimiz gelişen teknolojinin etkisiyle küresel kültür ürünlerinin kuşatmasına giderek daha fazla maruz kalıyor. Gençlerimiz, internet bağımlılığı, çevrimiçi oyun bağımlılığı ve aşırı sosyal medya kullanımı riskleri ile karşı karşıya. Bu kuşatmayı kırmak için, aileden başlayıp okulla devam eden ve toplum hayatının diğer unsurlarıyla zenginleşen eğitim süreci çok önemlidir. Bu anlamda kıymetli eğitimcilerimize büyük görevler düşmektedir. Öz kültürümüzü ve değerlerimizi koruyarak dünyayı tanıyan, kavrayan ve yönlendiren nesiller yetiştirme başarısını hep birlikte ortaya koyacağız. 2023 hedeflerimize, 2053 ve 2071 vizyonlarımıza, talim ve terbiye ile eğitim ve öğretimi birlikte sağlayacak eğitim neferlerimizle ulaşacağız. Bu hedeflere ulaşabilmemiz için elimizdeki en kıymetli sermayemiz, çocuklarımız ve gençlerimiz ve eğitimcilerimizdir."
“TERÖR ÖRGÜTLERİNE EN BÜYÜK HEZİMETLERİ YAŞATIYORUZ”
Oktay, devlet olarak bir taraftan kalkınma hamlesi için gece gündüz çalışırken, diğer taraftan da ülkenin bekasına yönelik tehditleri kaynağında bertaraf etmeyi sürdürdüklerini belirtti. FETÖ gibi terör örgütlerinin ülkeyi ve toplumu ele geçirmeye çalıştıklarını, sinsice eğitim sistemine sızmaya cüret ettiklerinianımsatan Oktay, "Ülkenin güvenliğine tehdit oluşturmaya çalışan PKK dahil tüm terör örgütlerine en büyük hezimetleri yaşatıyoruz. Cudi'den El Bab'a, Afrin'den Irak'ın kuzeyine, Cerablus'tan Gabar'a kadar... En zor coğrafyalarda bölücü terör örgütlerinin ve elbette FETÖ'nün ensesindeyiz, nefes aldırmıyoruz aldırmayacağız. Bizim sevdamız, Türkiye sevdasıdır. Bizim meselemiz, memleket meselesidir." diye konuştu.
Oktay, dış politikada ilkeli ve kararlı duruşlarını sürdürdüklerini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, ülkenin menfaatlerini her şeyin üstünde tutarak uluslararası ilişkilerde de kararlı ve istikrarlı yürüyüşe devam ettiklerini söyledi.
İnsani ve vicdani dış politika ile tarihten aldıkları şuurla bugün, bölgede yurdunu terk etmiş 4 milyonun üzerinde mülteciye ev sahipliği yaptıklarını anımsatan Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğitim öğretim çağındaki yaklaşık 700 binin üzerindeki Suriyeli çocuğa tüm imkanlar çerçevesinde destek oluyor eğitimlerine devam etmelerini sağlıyoruz. İnsani yardımlarda, milli gelire oranla dünyanın en cömert devletiyiz. Somali'den Arakan'a, Yemen'den Türkistan'a kadar her yerde sivil toplum kuruluşlarımızla, TİKA, AFAD, Yurtdışı Türkler Başkanlığı ve Kızılay ile gönül coğrafyamızdaki tüm kardeşlerimize destek oluyoruz. Biz bugünlere milletimizin desteği, mazlumların ve mağdurların hayır duasıyla geldik. Tarih boyunca nice mazlumları ensar anlayışıyla kucakladığımız gibi, ülkemize göç eden mültecileri Anadolu irfanı ve şefkati ile kucaklıyoruz, kucaklamaya da devam edeceğiz."
Oktay, bugün 430 bine yaklaşan üye sayısıyla Eğitim-Bir-Sen'in kamu görevlilerinin en büyük sendikası konumunda olduğunu anımsattı.
İki gün önce 27 yaşına giren bir sendika olarak Eğitim-Bir-Sen'in dünden bugüne yapmış olduğunuz sendikacılık çalışmaları ve kamu görevlilerinin haklarının korunması faaliyetlerini çok önemli olduğunu vurgulayan Oktay, Eğitim-Bir-Sen'in kurucusu, Türk edebiyatının abide isimlerinden Mehmet Akif İnan'ı rahmetle andı.
Akif İnan'ın sendikayı kurarak eğitimcilerin hak mücadelesini savunmayı amaçladığını aktaran Oktay, İnan'ın bunun da ötesinde geniş vizyonuyla bu emek mücadelesini Türkiye'den tüm İslam coğrafyasına yaymayı hedeflediğini dile getirdi.
Eğitim-Bir-Sen'in bir taraftan Türkiye'nin daha ileri demokrasiye ulaşmasına, daha güçlü bir ülke olmasına katkı verirken bir taraftan da Merhum Akif İnan'ın vizyonu doğrultusunda Filistin, Yemen ve yeryüzündeki tüm mazlumlar için sesini yükselttiğini ifade eden Oktay, şunları söyledi:
"Kurulduğu günden beri kararlılıkla, sabırla ve samimiyetle sürdürdüğü mücadele için Eğitim-Bir-Sen'e ve siz kıymetli üyelerine bir kez daha teşekkür ediyorum. Eğitimcilerimizin emek mücadelesinin yanı sıra, demokrasiye ve milli iradeye sahip çıktığınız için de sizlere teşekkür ediyorum. 28 Şubat’ta dik durduğunuz için, Gezi provakasyonlarında ve 15 Temmuz FETÖ hain darbe girişiminde devletimizin ve Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında olduğunuz için herbirinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Ayrıca eğitim alanında gerçekleştirdiğimiz reformlara verdiğiniz destek ve katkılarınız için sizlere şükranlarımı sunuyorum. Biz de siz kıymetli eğitimcilerimizin imkanlarını iyileştirmek için durmadan çalışıyoruz. Sizlerden gelen talepler doğrultusunda memurların özlük hakları ve çalışma şartlarını düzenledik. Örgütlenme önündeki engelleri kaldıran Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu hayata geçirdik. Memurlarımıza toplu sözleşme hakkı verdik. Dijital dönüşüm hamlemizin bir parçası olarak sendikaya üyelikte ve üyelikten çekilmede noter şartını kaldırdık, e-üyelik sistemine geçtik."
Oktay, 16 yılda hak ve özgürlükler noktasında nereden nereye gelindiğinin en yakın şahidinin Eğitim-Bir-Sen üyeleri olduğunu, istikrarla, daha güçlü bir Türkiye'yi birlikte inşa ederek bugün gelinen noktanın da ötesine geçebileceklerini söyledi.
Geçmişten aldıkları ilham, aşk ve inançla geleceğe yürüyen bir millet olduklarını vurgulayan Oktay şunları kaydetti:
"Biz 16 yıldır bu yolda sizlerle, milletimizle birlikte el ele omuz omuza yürüyoruz. İşte şu karşımda gördüğüm manzara, yıllardır atılan adımların artık meyve verdiğine işaret ediyor. Bu gördüğüm birliktelik ve sinerji, Asım’ın Nesli’nin yetişmesi için umutlarımızı çoğaltıyor. Demokrasimize, kalkınmamıza ve ekonomimize sahip çıkmayı, ilerlemelerin takipçisi olmayı sürdüreceğiz. Özellikle milli teknoloji hamlemiz doğrultusunda Türkiye’nin teknolojiyi transfer eden değil teknolojiyi üreten ve teknoloji alanında rekabet gücüne sahip bir ülke konumuna gelmesi için nitelikli insan gücü yetiştireceğiz. Önümüzdeki dönemde eğitim alanında temel hedefimiz eğitimin kalitesini yükseltmek olacaktır. Eğitimin altyapısında elde ettiğimiz başarıyı, eğitimin içeriğini ve kalitesini yükselterek taçlandıracağız. Mehmet Akif İnan’ın, Şükrü Gökdemir’in ve Erol Battal’ın yerli ve milli duruş sahibi yol arkadaşlarına da bu yakışır."
Oktay, mücadeleyle dolu bu uzun yolculukta 31 Mart'ın önemli bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin sağladığı dinamizmin tüm avantajlarını kullanarak yerel seçimlerden sonraki dönemi, güçlü icraat dönemi olarak en iyi şekilde değerlendireceğiz." diyen Oktay, sunları söyledi:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 31 Mart öncesinde olduğu gibi 31 Mart sonrasında da yerel yönetimlerimiz ile ülkemizi hep birlikte el ele çok daha ilerilere taşıyacağız. Memur-Sen'in tüm mensupları ve siz kıymetli Eğitim-Bir-Sen üyeleri gibi arkadaşlarımız olmasından çok memnunuz. Eğitim-Bir-Sen'in bugünlere gelmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyor, vefat eden üyelere Allah’tan rahmet diliyor, 6. olağan genel kurulda görev alacak herkese şimdiden başarılar diliyorum."