28.02.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
ANKARA-Milliyet
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dünkü grup konuşmasında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu; Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:
ZALİMLİĞİN KARŞISINDAYIZ:Her türlü zalimliğin karşında olacağız. Hasan Songür, 25 yaşındaatama bekleyen bir öğretmendi. Ataması yapılmadı, Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde işçi olarak çalışırken iş kazasında hayatını kaybetti. Öğretmenleri baş tacı yapmamız gerekirken onların pres makinası arasında sıkışıp ölmesini kabul etmiyorum. Milli Eğitim Bakanı, ‘109 bin öğretmen açığı var’ diyor. Niye almıyorsunuz bunları?
TEFECİLERİN HÜKÜMETİ: Devlet Hava Meydanları İşletmesi; Dalaman, Milas Bodrum ve Antalya havalimanlarını kiraya veriyor. Olabilir. Ama alan firmalar kira bedelini zamanında ödemiyorlar. Ödemeyince ne olur? Faiz uygulanır. Faizlerin tamamını siliyorlar. Ana parayı da ödemem diyor. Bana söyler misin; çiftçinin, işçinin, emeklinin borçlarının faizleri silindi mi? Hayır. Vatandaşın ödediği faizler 620 milyar lirayı aştı. Türk Telekom özelleştirildi. Alan firma 60 bin çalışanı 30 bine düşürdü. Şimdi devlete 4 milyar 75 milyon lira ödemesi gerekiyor. Ödemem diyor. Mardin’de 70’e yakın köyün elektrikleri kesildi. Köylüye gelince aslan ama yandaşa gelince kuzu gibi oluyorlar.
BROŞÜR GÖSTERDİ: Yargı bazımsızlığı konusunda bir broşür göstereceğim. Bu, Ceza İşleri Genel Müdürlüğü, terör soruşturmaları bilgi kitabı olarak hâkim ve savcıların eğitiminde dağıtılmış. Bu eğitim kitapçığının 6’ıncı maddesinin son cümlesinde şöyle diyor, ‘tahliye konusunda Hâkimler Savcılar Kurulu ile mutlaka istişarede bulunulduktan sonra irade oluşturulacaktır’. Yani diyor ki, ‘Sen son kararı vermeden önce benimle bir görüşeceksin. Ondan sonra iradeni oluşturacaksın’. Bu ülkede yargı yok, adalet yok, hak yok ve hukuk yok. 10’uncu sayfasında birinci madde. Diyor ki; ‘FETÖ ile ilgili soruşturmalarda 17-25’i esas alacaksın’. Bunlar terör örgütü ile aynı menzile yürüyorlardı. Bunlar FETÖ terör örgütüne yardım ve yataklık yapanlardır. Bu açık ve net yargıya müdahaledir.
SOYTARIYI ZİYARET ETTİ: Kadir Mısıroğlu diye bir soytarı var. ‘Kurtuluş savaşında keşke Yunan galip gelseydi’ diyor. Bu soytarıya önce Saray’ın kapısını açtılar, baş köşeye oturttular. Hastalandı sözde, Erdoğan onu ziyarete gitti. Meclis Başkanı da ziyaret etti. Sevgili Recep Bey, sen Mısıroğlu’nun görüşlerini paylaşıyor musun? O vatana ihanet etti, sen de bu ihanetin bir parçası mısın? Bir soytarı daha var, bu da akademisyen. Abdullah Akın. Diyor ki; ‘Çanakkale ve Bursa da genelev olarak kullanılan camiler vardı’. Bu soytarıya da acaba Recep Bey gidecek mi? Güzel söyledin diyecek mi? Barış isteyen akademisyenleri kapının önüne koyacaksın, bu tür soytarılara ise ses çıkarmayacaksın.
SATA SATA BİTİREMEDİLER
“Osmanlı, Osmanlı diyorlar, Osmanlı bir kilo şeker üretemiyordu. Cumhuriyet’in bütün kazanımlarını sata sata bitiremediler, şimdi gözlerini şeker fabrikalarına diktiler. “Nişasta bazlı şekerin önünü açmak için yapıyorlar. Bursa’da Cargill... Tam beş kez yargıya başvuruldu. Her seferinde kanunlar iptal edildi ama her seferinde Cargill’i biraz daha büyüttüler. Çünkü dönemin ABD Başkanı’na söz vermişlerdi. Cargill GDO’lu mısırdan sıvı şeker üretiyor. Hani diyorlar ya, ‘yerli ve milliyiz’ diye. Batsın sizin milliliğiniz, batsın sizin yerliliğiniz.”
'ELBETTE Kİ MOTORLARI MAVİLİKLERE SÜRECEĞİZ'
Kılıçdaroğlu, toplantıya gelişinde partililer tarafından Nazım Hikmet’in, “güzel günler göreceğiz” şiirinden sloganlarla karşılandı. Kılıçdaroğlu sloganlara “Elbette ki motorları maviliklere süreceğiz. Bizim mücadelemiz halkın mücadelesidir, özgür, bağımsız daha güzel bir Türkiye mücadelesidir” cevabını verdi.