11.08.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
Meriç Tafolar
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Anafartalar Zaferi’nin 101. yıldönümü törenlerinde, “Birileri bu savaşı unutturmak istiyor, birileri Çanakkale’yi başka yerlere çekmek istiyor. Ülkeyi kurduk, birileri gelip ülkeyi bizim elimizden alıp ‘Ben şunu, bunu yapacağım, cumhuriyeti kaldıracağım’ demeye hakkı yoktur, izin de vermeyeceğiz. Son zamanlarda acı bir olayla karşılaştık. Cumhuriyet tarihinin en kanlı darbe girişimiyle parlamenter demokratik sistemimize kastedilmek istendi. Bunun mücadelesini birlikte verdik, vermek zorundayız” dedi.
Kılıçdaroğlu, dün ilk olarak Çanakkale Anafartalar Zaferi’nin 101. yıldönümü nedeniyle Büyük Anafarta Köyü’nde partisinin düzenlediği mitinge katıldı. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
‘Kimse unutmasın’
ALTIN TABAKTA SUNULMADI: Bu sabah hepimiz erken saatlerde yataklarımızdan kalktık ama bundan 101 yıl önce insanlar sabah gündoğarken cephelerdeydi. Omuzlarında silahları, düşmana saldırmak için emir bekliyorlardı. Bu topraklar şehit fışkıran topraklardır. Bunları aradan 101 yıl geçmesine karşın unutmadık, unutturmayacağız. Cumhuriyet bize altın tabak içinde sunulmadı, sınırlarımız birileri tarafından belirlenmedi, birileri tarafından cetvelle çizilmedi. Her kilometresinde, her metresinde, her santiminde alınteri, kan ve gözyaşı var. Cumhuriyetimizi sonuna kadar savunmak hepimizin görevidir. İnancımız, kimliğimiz, yaşam tarzımız ne olursa olsun bu güzel topraklarda birlikte ve kardeşçe yaşamak zorundayız.
ÖZGÜRLÜK SAVAŞIDIR: 101 yıl önce burada dünyanın en güçlü ordularına karşı savaş veriliyordu. Eğer Çanakkale Savaşı’nı kazansalardı bir imparatorluğun başkentini ele geçirmiş olacaklardı. Bu savaş, sadece bizim tarihimizi belirleyen bir savaş değil, dünya tarihini belirleyen önemdedir. Bu savaş ölüm kalım savaşının ötesinde, bir toplumun özgürlük savaşıdır, gelecek savaşıdır, egemen güçler savaşıdır. Bu savaş bir kahramanın tarih sahnesine çıkaran bir savaştı. 34 yaşındaki gencecik subay, başındaki komutan von Sanders’e rapor verir, Conkbayırı düşmüştür. von Sanders’e şunu söyler: Emrinizdeki bütün kuvvetleri komutama verin. O akşam 21.45’te bütün kuvvetleri Mustafa Kemal’in emrine verir. Mustafa Kemal, ‘Size ölmeyi emrediyorum’ der. Böylesine bir süreç içinde bu topraklar şehit kanlarıyla sulanır ve düşmana teslim edilmez.
MUSTAFA KEMAL’İN ALIN TERİ: Mustafa Kemal’den birileri hoşlanmayabilir ama şunu hiç kimsenin unutmaması lazım. Bu ülkenin minarelerinde beş vakit ezan okunuyorsa, bu ülkenin insanları eşit yurttaş olarak caddelerinde, sokaklarında rahat gezebiliyorsa, cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandırabilirsek, bunların temelinde ve harcında Mustafa Kemal’in alın teri vardır, kimse bunu unutmasın.
BİRİLERİ UNUTTURMAK İSTİYOR: 13 Kasım 1918 yani 3 yıl sonra, düşman gemileri Sarayburnu önünde Dolmabahçe’ye karşı demirledi. O tarihte Mustafa Kemal İstanbul’dadır. Yaveri sorar, Mustafa Kemal, “Hiç meraklanma, geldikleri gibi gidecekler” der. Onlar geldikleri gibi gittiler. Çanakkale Savaşları Kurtuluş Savaşı’nın önsözüdür. Düşmana karşı ilk sınav burada verilmiştir. Az önce bir türkü dinledik. Çanakkale içinde vurdular beni. Bunu dinlerken duygulanmamak mümkün değil. Bu Anadolu ezgisi ne acılarla karşılaşıldığını gösteriyor. Eğer bunu unutursak çocuklarımızın yüzüne bakamayız. Olayları toplumumuza, çocuklarımıza anlatamazsak emin olun ülkemize ihanet etmiş oluruz. Çok ağır bir veballe karşı karşıyayız, birileri bu savaşı unutturmak istiyor, birileri Çanakkale’yi başka yerlere çekmek isiyor. Binlerce kefensiz şehidi unutmamalıyız.
‘Tam demokrasiyle’
İZİN VERMEYECEĞİZ: Biz, böyle acılarla, böyle dramlarla bu ülkeyi kurduk. Ülkeyi kurduk, birileri gelip ülkeyi bizim elimizden alıp ‘Ben şunu, bunu yapacağım, cumhuriyeti kaldıracağım’ demeye hakkı yoktur, izin de vermeyeceğiz. Son zamanlarda acı bir olayla karşılaştık. Cumhuriyet tarihinin en kanlı darbe girişimiyle parlamenter demokratik sistemimize kastedilmek istendi. Bunun mücadelesini birlikte verdik, vermek zorundayız. Cumhuriyetimizi tam demokrasiyle taçlandırmak zorundayız.
KADINI GÜLÜMSETMEK: Medya özgürlüğünün, yargı bağımsızlığının olduğu, kadın erkek eşitliğinin olduğu bir Türkiye. Birbirimize sevgi ve hoşgörüyle yaklaşmak zorundayız. Hep söyledim: Eğer bir ülkede kadınlar gülümsüyorsa o toplumda huzur var demektir. Kadının önsezgisi çok yüksektir, toplumun nereye gittiğini en iyi o bilir. Bize düşen kadını gülümsetmektir.
1916 tarihli tutanaktan alıntı
Kılıçdaroğlu daha sonra Conkbayırı’nda Anafartalar Zaferi için düzenlenen resmi törene katıldı. Burada Osmanlı Ayan Meclisi ile Mebusan Meclisi’nden 18 kişilik bir heyetin Çanakkale’yi o dönem incelediğini belirten Kılıçdaroğlu, heyetin başında bulunan Kütahya Mebusu Abdullah Azmi Efendi’nin 16 Kasım 1916’da Meclis’te yaptığı konuşmanın bir bölümünü okudu.
Kılıçdaroğlu, Abdullah Azmi Efendi’nin, “Mustafa Kemal Bey, kendi ismiyle anılan tepede yani Kemalyeri mevkiinde bize bilgi verdi. Bize verdiği ziyafette harp sahasının haritasını da hazırlatmıştı. Yakın zamanda denize dökeceğiz sizi temin ederim ki bu pek yakın bir vakitte olacaktır” dediğini anımsatarak, “Abdullah Azmi Efendi, cepheyi gezer, Mustafa Kemal’in dehasını görür, olaylara ne kadar hakim olduğunu öğrenir, savaş bitmeden savaşın kazanılacağını açıklar. Çok şehidimiz olduğunu biliyoruz, şükran borçluyuz onlara, onların bize bıraktığı bu güzel ülkede, onların onurunu korumak ve cumhuriyetimizi görkemli bir demokrasiyle taçlandırmak hepimizin görevidir” ifadesini kullandı.