'Çakma ustasın ki çıraktan kaçıyorsun'

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, dün seçim çalışmaları kapsamında önce Ordu’da ardından da Giresun’da konuştu. Coşkulu bir kalabalığa seslenen İnce, özetle şunları kaydetti:

- KİMSE DURDURAMAZ: Kampanyamızın 39. günü, 88. mitingimiz. İlk kez görüyorum. Alana giremeyenler, sizden daha fazla. Bütün balkonlar dolu, yol boyu dolu. Bu dip dalgasını, bu milletin ayaklanışını, bu milletin ayaklanışını, şahlanışını emin olun Allah’ın izniyle kimse durduramaz.

- KORKMA: Yalova’dan aradılar, ‘her yer kesildi, her taraf barikat’. Erdoğan gelecekmiş. Erdoğan’a sesleniyorum; bu kadar korkmana gerek yok. Yalovalılara kefilim ben merak etme. Milletinden korkan Cumhurbaşkanı olmaz.

- KEKLEYECEĞİM DİYOR: Ben ‘gelecek’ diyorum, arkadaş ‘kıraathane’ diyor. Üç projesi var; ‘park’, ‘stat’, ‘kıraathane’. Yani diyor ki, ‘gençler siz işsiz kalmaya devam edeceksiniz ama sizi keklemek için kıraathaneye gelin’. Cumhurbaşkanı olduğumda fındık 15 lira olacak. Dünyadaki fındığın yüzde 75’ini biz üretiyoruz ama fiyatını biz belirleyemiyoruz. Böyle bir şey olamaz.

- GİDİCİ OLAN SENSİN: Bana, ‘Bay Muharrem’ diyor. Bay bay Recep. ‘Birinci çıkamazsan siyaseti bırakır mısın? Bay Kemal de rahatlasın’ diyor. Kılıçdaroğlu rahat, rahatsız olan, gidici olan sensin. Bir dakika maça yeni başladık. Bırakırım bay bay Recep, söz veriyorum bırakırım ama bir şartla. Benim karşıma televizlyona çık, tartışalım ondan sonra. Kaçak güreşme kaçma. Bak her yerde diyorsun ki, ‘ben ustayım’. Bana da, ‘çırak’ diyorsun. Sen nasıl bir çakma ustasın ki çıraktan kaçıyorsun. Gel karşıma çık.

- ÇALMAK İÇİN: Erdoğan ile İnce arasındaki fark. 2 milyar dolar saraya para vermeyeceğim. 40 milyar dolar Suriyelilere harcamayacağım, 300 araçla, 3 bin korumayla gezmeyeceğim. Kamu İhale Kanunu’nu 180 ke değiştirdiler. Ne için? Çalmak için. Dış politikaya bakın kavga etmediği insan yok. Türkiye’de her efelenmenin bir ekonomik bedeli var.

- HIRSIZLIK VAR: O her mahalleye kıraathane, ben her mahalleye kreş açacağım. Türkiye zenginleşemiyor, yoksullaşıyor. Bir soyuluyor hırsızlık var, iki kaynaklarını kullanamıyor Türkiye.

- ‘KIRAATHANE’ DİYOR: Ben meydanlarda; Bir çivi bir nalı kurtarır/Bir nal bir atı kurtarır/Bir at bir yiğidi kurtarır/Bir yiğit memleketi kurtarır’ diyorum. Erdoğan ne diyor;
Bir buzdolabı bir evi kurtarır/Bir ev bir keki kurtarır/Bir kek bir kıraathaneyi kurtarır/
Bir kıraathane seçimde beni kurtarır’ diyor.

- BORCU ÖDEYECEĞİM: Cumhuriyetin Karadeniz Bölgesi’ne bir borcu var. Samsun-Sarp demiryolu. Cumhurbaşkanı seçildiğimde cumhuriyetin borcunu ödeceyeceğim.

- DÖVİZ HEMEN DÜŞECEK: Cumhurbaşkanı seçileyim, ‘hukuk devleti’ diyelim, ‘olağanüstü hal kalkacak’ diyelim, piyasalara güven verelim, faizler, döviz kendiliğinden düşecek zaten buna emin olun. Ekonomimiz rahatlayacak, insanlarımız özgürleşecek.

‘Jübile vakti’

Faizle kavga etti yükseldi, dolarla kavga etti yükseldi, İnce ile kavga etti, İnce de yükseldi. Kiminle kavga ettiyse o yükseldi. Meydanlarda, ‘Vakit Türkiye Vakti’ diyor. Vakit jübile vakti. Vakit tamam.

‘MİT, Muharrem’i İzleme Teşkilatı mı?’

“(Diyarbakır mitinginin fotoğrafını göstererek) Size hiç yalan söylemeyeceğim. Erdoğan gibi yapmayacağım. Diyor ki, ‘Diyarbakır mitinginde kimsenin elinde Türk bayrağı yoktu’. Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz, sen nasıl bir yalancısın? İstihbarata sormuş, gelen herkes HDP’liymiş. MİT, ‘Muharrem’i İzleme Teşkilatı’ mı? O meydanda Ak Partili kardeşlerim vardı. Her kişiyi fişledin mi Türkiye’de? Nereden biliyorsun HDP’ye oy verdiklerini? Senin yaverlerin bile FETÖ’cü çıktı bana istihbarattan bahsediyorsun. Darbeyi eniştesinden öğrenen adam istihbarattan bahsedemez.”

‘SINAVLAR ÜCRETSİZ’

Kemeri vatandaşların değil, devletin sıkacağını vurgulayan İnce, cumhurbaşkanı olduktan sonra 48 saat içinde Olağanüstü hali (OHAL) kaldıracaklarını bildirdi. İnce, şunları söyledi: “Seçimi kadınlar ve gençlerle alacağız. Öncelikli olarak da kadınlar ve gençlerin sorunlarını halledeceğiz. Kadının çalışmasının önündeki en büyük engel çocuk. O her mahalleye bir kıraathane açacak ya, ben de her mahalleye bir kreş açacağım. Çocuk kreşe, kadın işe. Bir fizik öğretmeni olarak söz veriyorum. Sizin çocuklarınıza güzel hayaller kurduracağım. İyi eğitim alacaklar. Türkiye’de hiçbir sınavdan da ücret almayacağım. Bunun sözünü veriyorum.”

‘KOFTİDEN İŞ YAPIYOR’

“(Erdoğan’ın Büyük Ortadoğu Projesi ve İsrail ile ilgili açıklamalarından derlenen videoyu izleterek) Bana, ‘Bay Muharrem İsrail politikan ne açıkla’ diyor. Önce bay bay Recep’in politikasını seyredelim. Önce ben BOP’un eş başkanıyım diyor. Sonra bunu kim söylediyse alçaktır diyor. Kendin söyledin. Erdoğan sana söylüyorum; İsrail ile gizli anlaşma imzaladın mı? Yalan söyleme imzaladın. Petrol taşımacılığı devam ediyor mu? Tohum almaya devam ediyor musun? Yalan söyleme ediyorsun. Filistinli Türkiye’ye gelirken vize alıyor İsrailli almıyor. Ne diye meydanlarda palavradan, bizim köyde koftiden iş yapıyor derler. Bırak bu işleri.”

‘Bir daha seçilirse yandık’

“Ben fabrika açacağım diyorum sen kıraathane açacağım diyorsun. Cari açık 55 milyar dolar, ithalat 250 milyar dolar, işsizlik yüzde 20, mutfaktaki enflasyon yüzde 30, Türkiye batıyor. Birleşmiş Milletler’in açıklaması var. ‘2.5 milyon Suriyeli daha Türkiye’ye gelebilir’ diyor. 4 milyon Suriyeliye 40 milyar harcadık. Eğer Erdoğan, bir daha kazanırsa yandık. Dolar 8-10 lira olur, 2.5 milyon Suriyeli daha gelir, dünyada saygınlığımız yerle bir olur, karanlık günler bekler Türkiye’yi. Türkiye’nin bu zor durumdan çıkabilmesi için yorgun bir adama değil bir taze kana ihtiyaç var.”

‘Şam’a büyükelçi göndereceğim’

Erdoğan, Esad ile kavgalı. Ben cumhurbaşkanı olduğumda hemen Şam’a büyükelçi göndereceğim. Onları Türkiye’de yaşayan Suriyelileri güle oynaya, davullu zurnalı memleketlerine göndermek için. Onlara harcayacağım 40 milyar doları da fındıkçıya harcayacağım, portakalcıya harcayacağım, buğdaycıya harcayacağım.