Bunların her işi sinsilik

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump’ın mektubuna ve ABD’nin yaptırım kararlarına atıf yaptığı konuşmasında, “Bunlar mertçe mücadele edemezler, bunların her işi sinsilik, tuzak, oyuna getirme. Her gün  ülkemizi tehdit ediyorlar. Hiçbir hükmü olmayan kararlar alıyorlar. Arada bir de mektuplar yazıyorlar! Böyle yapınca Türkiye korkup geri mi çekiliyor? Siz YPG-PKK’yı terör örgütü olarak raporlarınıza yazmayınca bu eli kanlı katiller ibra mı oluyor?.. Ne yapmamız gerekiyorsa yapacağız. Eşit şartlarda konuşmaya hazır olan herkese kapımız açık. Bugünkü mektubumuz bu kadar” dedi.

Erdoğan, dün partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada şu mesajları verdi:

KILLARINI KIPIRDATMADILAR: G-20 Antalya zirvesinde Suriye sınırında güvenli bölge oluşturalım dediğimizde herkes olumlu buldu ama kimse kılını dahi kıpırdatmadı. Teröristler silahla taciz edince çağrımızı yeniledik. Destek şöyle dursun; ülkemize daha önce getirilmiş olan hava savunma sistemlerini götürdüler.

HA APO HA FETÖ: FETÖ acaba Amerika’da neden tutuluyor? Mahkemelerin verdiği 90’ı aşkın dosyayı gördükleri halde bunu neden orada saklıyorlar? Bulunmaz Hint kumaşı değil, demek başka projeler var. 400 dönümlük arazide yaşıyor. Öteki taraftan bir şey olunca, ‘bunu bize gönderin’; kusura bakmayın. DEAŞ’ın başı kendini öldürdü. Tüm dünyayı ayağa kaldırdı. İyi güzel de bunun dışındakiler için niye destek vermiyorsunuz? O sizin için ne kadar önemliyse FETÖ denilen terörist başı da bizim için o denli önemli. Ha Apo ha FETÖ! Bizim için hiçbir fark yok.

HEP OYALAMA TAKTİĞİ: Terör örgütlerini destekliyorsa eyvallah edemeyiz. Uyardık ama hâlâ Amerika’nın sesi çıkmıyor. Askeri çekiyoruz dediler çektiler mi oyalıyorlar, hep oyalama taktiği. Terör örgütlerini terör örgütü kabul etmediklerini ortaya koydular. 3 binin üzerinde DEAŞ’lıyı etkisiz hale getirdik. Bu muazzam başarı karşısında samimiyetle ülkemizin yanında yer alan bulunmadı. Bunlar DEAŞ ile zaten beraber hareket ediyorlar. Silah için örtülü ambargoya maruz kaldık. Basit tabanca satışını engellediler. Bunlar leblebi çekirdek ya! Madem stratejik ortağız bunları niye yapıyorsunuz. F-35 alternatif tedarikleri araştırıyoruz, dünyada alternatifsiz hiçbir şey yok, yeter ki paran olsun.

MEKTUPLAR YAZIYORLAR: Barış Pınarı öncesi ne büyük tehditler savruldu; asarız, keseriz, vururuz tehditlerine rağmen başlattık mı, başlattık. Asan kesen vuran oldu mu? Olmadı. Bunlar mertçe mücadele edemezler, bunların her işi sinsilik, tuzak oyuna getirme. Şimdi yine benzer çabalardalar her gün ülkemizi tehdit ediyorlar. Hiçbir hükmü olmayan kararlar alıyorlar. Arada bir de mektuplar yazıyorlar! Böyle yapınca Türkiye korkup geri mi çekiliyor. Siz YPG-PKK’yi terör örgütü olarak raporlarınıza yazmayınca bu eli kanlı katiller ibra mı oluyor? Elbette hayır. Kendi elinizle kurduğunuz ipinin de sizin elinizde olduğunu itiraf ettiğiniz DEAŞ denen ucube ile mücadele bahanesiyle katlettiğiniz yüz binlerce masumun vebalinden kurtulamazsınız.

HÂLÂ TERÖRİSTLER VAR: Duymayan kulaklar duysun. Türkiye Suriye ve Irak topraklarında tek bir terörist kalmayıncaya kadar mücadelesini sürdürecektir. Yeni şehirler inşa edene kadar buradaki işimiz bitmeyecek. ABD ve Rusya ile mutabakata biz bağlıyız bir şartla; muhataplarımızın da sözlerini yerine getirmesi şartı ile. Bölge sınırları içinde hâlâ teröristler bulunuyor, biliyoruz. ‘Çıkarttık, arındırıldı’ sözleri ile aldatamazlar. Ne Tel Rıfat’ta ne Menbiç’te terörist oradan çıkarılmış değil. Resulayn’ın doğusunda, güneyde teröristlerden arındırılmış değil. ‘Petrolü ben çok severim’ dediği zaman, ne var orada; petrolün yanında beraber üreteceği teröristler var.

SEYİRCİ KALMAYACAĞIZ: Güvenli bölge ötesindeki teröristler güvenlik güçlerine saldırı düzenliyor, şu anda hâlâ. Seyirci kalmayacağız. Ne yapmamız gerekiyorsa yapacağız. S-400 ile F-35 meselesi ve yaptırımlar başta olmak üzere diğer konularla ilişkili hale getirilmesi akıl ve mantık işi değil. Husumet dalgasının yeni bir aracı olarak görüyoruz. Eşit şartlarda konuşmaya hazır olan herkese kapımız açık. Bugünkü mektubumuz bu kadar.

Üniversite burslarında yüzde 10 artış oldu

Üniversite öğrencilerimize bir müjde vermek istiyorum. 2020 Ocak ayı itibarıyla lisans öğrencilerimizin öğrenim kredisi veya bursu rakamları 500 liradan, yüzde 10 artışla 550 liraya çıkıyor. Bu rakam biz hükümete geldiğimizde 45 liraydı. Ocak ayından itibaren yüksek lisansta bin 100 lira, doktorada bin 650 lira olarak uygulanacak. Sağlık, en büyük reformları gerçekleştirdiğimiz alanların başında geliyor. Yeni baştan düzenledik.

Savunmada hedef yüzde 100 yerlilik

Savunma sanayii, şahsen ilgilendiğim ve gerçekten göğüs kabartıcı başarılara imza attığımız bir alandır. Yerli yüzde 20 idi, şimdi yüzde 70. Türkiye, güvenliği için kimin ne dediğine bakmadan istediği gibi operasyon yapabiliyorsa, bunu savunma sanayiinde geldiğimiz yere borçluyuz. Kendi savaş uçağımızdan her türden motorumuza kadar tüm savunma sanayii ihtiyaçlarımızı kendi imkânlarımızla üretebilir hale gelmemiz çok yakın.

‘Acaba Gazi parlamenter sistemle mi idare etti?’

Cumhurbaşkanlığı sisteminden rahatsız olanlar var, biliyorum. ‘Geleneğimize ters’ diyorlar. ‘Atatürk’ün partisiyiz’ diyorlar. Acaba Gazi, parlamenter sistem ile mi idare etmişti ülkeyi? Şu anda bakıyorsun gelişmiş ülkelere, ya başkanlık ya yarı başkanlık sistemi. Dert başka, Dert kiminle geldi, AK Parti ile geldi, Cumhur İttifakı, bu rahatsız ediyor. Etse de edilmese de sonunda millete gidildi. Millet ‘evet’ dedi. Bundan sonra konuşmanız lafı güzaftır.

ŞAMPİYONLA SOHBET

İspanya’da gerçekleştirilen Avrupa Tekvando Şampiyonası’nda altın madalya kazanan Sude Yaren Uzunçavdar da AK Parti Grup Toplantısı’nı izledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım Uzunçavdar ile sohbet edip fotoğraf çektirdi. MUSTAFA İSTEMİ Milliyet

ABD’ye gitme kararı telefon görüşmesi sonrası verilecek

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündemde olan ABD ziyaretine ABD Başkanı Trump ile yapacağı telefon görüşmesinden sonra karar vereceğini söyledi.

Grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan’a 13 Kasım’da ABD’ye yapacağı ziyaretin netleşip netleşmediği soruldu. Erdoğan, “Gitmeden önce kendileri ile bir telefon görüşmesi yapacağız. Bu telefon görüşmesine göre nihai kararımı vereceğim. Arkadaşlar irtibat kurmaya çalışıyorlar” yanıtını verdi.

Arınç’a tepki

Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın, “KHK faciadır” açıklamasına ilişkin de Erdoğan, “Kendisi de bir hukukçu olduğuna göre, KHK’ya ‘facia’ ifadesi kullanmasını esefle karşıladım. Bugün (dün) bir toplantımız var. Bunu da kendi aramızda değerlendireceğiz. Tabii şık bir açıklama değil, kabullenmek de bunu doğru değil” dedi.

‘Anlık mesele’

ABD’nin F-35’leri vermemesi halinde Türkiye’nin Rusya’dan SU-57 alıp almayacağının sorulması üzerine S-400 alınırken bir yerlere sorulmadığını vurgulayarak “Sormadık değil mi? Aldık mı, aldık. Böyle bir şey yaparken de alma kararını verirsek alırız. Bütün mesele anlıktır. Çünkü burada hakkımız var. Biz pazar değiliz. Patriotlar konusunda defaatle kendileri ile görüşmüşüzdür. Hep bizim önümüze kongreyi getirmişlerdir. Kongre’den olumsuz cevap aldıkları için bize Patriot satamamışlardır. Bu Obama döneminde de böyle olmuştur, Sayın Trump döneminde ne yazık ki böyle olmuştur. Hem sen savunma sistemleri noktasında benim şu anda ihtiyacım olan sistemi bana vermeyeceksin, hem de kalkıp bir başka yerden ben bunu tedarik ettiğim zaman, ‘Alamazsın, benim müsaade etmem gerekir’ diyeceksin. Bu bir defa bir ülkenin egemenlik haklarına müdahaledir. Türkiye, egemenlik haklarına müdahaleyi asla kabul edebilecek bir tıynette değildir. Bu konuda nasıl S-400’de kararımızı verip alımlarımızı yaptıysak, aynı şekilde F-35 sorunu çözülmezse bu noktada da gereken adımları atarız” dedi.

‘ABD, YPG ile devriye atıyor’

Barış Pınarı Harekâtı bölgesinde operasyonun kaldığı yerden devam edip etmeyeceğine ilişkin de Erdoğan, “Ne demek... Şu anda biliyorsunuz bugün devriye çalışmaları devam ediyor. Ama biz Rusya ile mutabakatımız çerçevesinde bu devriye çalışmalarını yürütürken, maalesef Amerika da bu terörist örgüt YPG ile ayrıca bir devriye yapıyor, kendilerine göre. Halbuki bunlar çekileceklerdi. Çekilme kararı verdiler. Bu kararı verdikleri halde şu an bölgede böyle bir devriye çalışmasını Amerika’nın bu terör örgütleri ile yapmasını ne ile izah edeceğiz? Bunlar bizim mutabakatımızda yok. Durumdan vazife çıkarıyor. Öyle bir şey olamaz. Devriye 30 kilometrelik bölgenin içinde.”

Bağdadi’nin kız kardeşinin yakalanmasına ilişkin bir soruya da Erdoğan, “Hukuki süreç, bizim hukukumuzda neyse bu şekilde ilerleyecek. Şu anda arkadaşlarımız bunları yakaladılar ve geri gönderme merkezlerinde şu anda bunları tutacaklar. Gelecek zamanla söylüyorum” diye karşılık verdi.