‘Biz tarafsız kalmalıyız’

ANKARA Milliyet - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, altı partinin güçlendirilmiş parlamenter sistem mutabakat metnine imza atmasına ilişkin, "Tarihin bize yüklediği bir sorumluluk var. Altı genel başkan kamuoyunun önüne çıkarak güçlendirilmiş parlamenter sistem dolayısıyla neleri yapacağımızın altına imzayı attık ve taahhüt ettik. Bu taahhüt Türkiye Cumhuriyeti tarihinin önemli bir belgesi olarak yerini alacaktır" dedi. Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup toplantısındaki konuşmasında özetle şunları söyledi:

GÜVENLİK ZİRVESİ HANGİ YASAYA DAYANIYOR?: (Rusya'nın Ukrayna'yı işgali) Olay 24 Şubat sabahı erken saatte meydana geldi. Sayın Erdoğan, Güvenlik Zirvesi’ni topladı. Güvenlik Zirvesi hangi yasaya dayanıyor? Eğer zirve devletin bir zirvesiyse bunun kurumu Milli Güvenlik Kurulu. Ama siz bu kurumu bir kenara bırakıp paralel yapı inşaa ediyorsanız ve o inşa ettiğiniz paralel yapıyı partileştirmişseniz ciddi sorunumuz var demektir. Dışişleri Bakanı Kazakistan’da, katılmamış. Dışişleri Bakanlığı’ndan kimse yok. Güvenlik Zirvesi partinin zirvesi midir? Aynı gün parti sözcüsü açıklama yapıyor. Kardeşim sen devlet misin? Ama kalkıyorsun devlet adına konuşuyorsun. AK Partinin parti sözcüsü bu konuda devlet adına nasıl konuşur?

BİLGİ VERİLMEDİ: Eğer siz 600 milletvekiline, TBMM'ye, milli iradeye saygı duyuyorsanız bu olay TBMM’de görüşüldüğünde yürütme organından birisi gelir, bilgi verirdi. Bilgi verilmedi. Rezalet bir durum. Hadi yaptın bir güvenlik zirvesi, hadi muhalefete saygı duymuyorsun, kendi milletvekillerine, Cumhur İttifakı’nın milletvekillerine saygı duy. Burnumuzun dibinde savaş var. Güvenlik Zirvesi diye bir zirve toplayacaksın. TBMM’yi, Dışişleri Bakanlığını tamamen devre dışı bırakacaksın. Oturacak partinin sözcüsü, devlet adına açıklama yapacak. O zirvede akıl olmadığı, akıl çalışmadığı için ve o zirvede olaylar net tartışılmadığı için bir kişinin beklentileri doğrultusunda alkışlarla bir tablo ortaya çıktığı için zikzaklar yapmaya başladılar.

MGK'YI TOPLASAYDIN: Açıklama yapıyor Erdoğan, 'Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı askeri harekatı kabul edilemez bulduğumuzu ve reddettiğimizi belirtiyorum, uluslararası hukuka aykırı gördüğümüz bu adım bölgenin barış, huzur ve istikrarına vurulmuş ağır bir darbedir' diyor. Doğru mu, doğrudur. Bakın doğruya doğru diyorum. Mademki dünyanın istikrarına vurulan ağır bir darbe ise kardeşim Avrupa Konseyi’nde gidiyorsun, çekimser davranıyorsun. Niçin? Dün söylediğinin bir gün sonra tam tersini yapıyorsun. Ama MGK’yı toplasaydın böyle zikzaklar çizmezdin.

İŞE YARAMAZ ADAMLARI ÇAĞIRMIŞSIN: Sen oraya parti sözcüsünü çağırmışsın, grup başkanını çağırmışsın, genel başkan vekili miydi Binali Bey’in unvanı, onu çağırmışsın, ne kadar böyle işe yaramaz adam var çağırmışsın. Milli güvenlik zirvesi diyor. Ne güvenlik zirvesi ya. Devleti yönetmekten aciz olanlar güvenlik zirvesi mi toplar?

RUSYA'YI KIZDIRMAYALIM DİYE: Evet tarafsız kalmamız, bu işin içine bodoslama girmememiz lazım. Ağzımızdan çıkan sözü dış politikada ölçerek, tartarak konuşmamız lazım. İç politika gibi değildir. Ama bunlar dış politikayı da iç politika malzemesi haline getirdiler. 'Aslansın, kaplansın' hadi buyur bakayım. Büyük büyük laflar ediyorsun, gidiyorsun orada çekimser oy kullanıldı diyorsun. Niye, Rusya’yı kızdırmayalım diye.

SOSYAL TARİFEMİZİ KABUL ETTİ: Zamlar için tekrar toplandılar. Erdoğan söylediklerini geri aldı. Ve dedi ki 'tarifeleri indireceğiz. Yüzde 18 olan KDV’yi yüzde 8’e indireceğiz'. Yani yüzde 127 zam yaptılar, onu yüzde 100’e indirdiler. Bizim sosyal tarifemizi kabul etti. KDV’yi baştan sıfırla dedik. Yüzde 8 yaptı. KDV’yi sıfırla kardeşim en azından Haziran ayına kadar. O zammı hiç değilse bir parça daha indir. Eğer bunu yaparsa protestomu kaldıracağım ortadan.

6 PARTİNİN MUTABAKATI: Ülkenin siyasetçileri Türkiye’nin gidişinden rahatsızlık duyuyorlarsa bir araya gelmeli, oturup konuşmalılar. Bu tarihin bize yüklediği sorumluluğun gereği olarak altı siyasi parti bir araya geldik. Kamuoyunun önünde Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem dolayısıyla neleri yapacağımızın altına imzayı attık ve taahhüt ettik. Bu taahhüt Türkiye Cumhuriyeti tarihinin önemli bir belgesi olarak yerini alacaktır. 'Efendim siz geriye mi dönmek istiyorsunuz?' Hayır kesinlikle. Yarının Türkiye’siydi adı, geriye değil. Güzel Türkiye, umut dolu bir Türkiye.

TARAFSIZ OLSUN: Yarının Türkiye’sinde ne istiyoruz biz? Cumhurbaşkanı tarafsız olsun. Partili cumhurbaşkanı olur mu? Anayasada yemin içiyorsun. Sonra sırtını dönüyorsun namustan şereften vazgeçiyorsun gidiyorsun bir partiye genel başkan oluyorsun. Sonra ne oluyor, güvenlik zirvesini topluyorsun Milli Güvenlik Kurulu’nu toplayamıyorsun. Devleti partileştiriyorsun. Cumhurbaşkanı milleti temsil etsin dedik. Cumhurbaşkanı partiler üstü, devletin sigortası olmalı. Partiler arasında kavga olabilir. Ama ülkenin çıkarı söz konusu olduğunda Cumhurbaşkanı bütün parti liderlerini davet eder, 'beyler bu sorunu çözelim' der. Böyle bir sigorta yok şu anda.

DENE BİR GÖR: Yüzde 10 seçim barajı kalksın diyoruz, yüzde 3 olsun. Yüzde 10 barajını kim getirdi? Darbeciler getirdi. Adalet istiyoruz. Adaletin olmadığı yerde ekmek, iş, aş yoktur. O nedenle AİHM kararı, AYM kararı ben uygulamıyorum diyen hakimin kulağından tutacağız kimse kusura bakmasın kapının önüne koyacağız. Talimatla karar veren hakim mi olur? Devlet yönetiminde liyakati getireceğiz. Mülakatı kaldıracağız.