SiyasetBaşbakan seçim beyannamesini açıkladı

Başbakan seçim beyannamesini açıkladı

16.04.2011 - 17:05 | Son Güncellenme:

Erdoğan, konuşmasının bir yerinde İstanbul'da biri Avrupa, diğeri Asya yakası olmak üzere iki yeni şehir kurulacağını söyledi. Bu uzun zamandır bahsedilen 'çılgın proje' olarak algılandı ancak Başbakan kürsüden indikten sonra gazetecilere ''Bu iki yeni şehir projesi ile karıştırmayın. Çılgın projemi 27 Nisan'da açıklayacağım'' dedi.

Başbakan seçim beyannamesini açıkladı

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bu beyanname, ’dostlar alışverişte görsün’ niyetiyle, ya da vitrin düzenlemek, laf kalabalığı yapmak, orta sahada top çevirmek gayesiyle hazırlanmış bir beyanname de değildir. AK Parti’nin seçim beyannamesi, önceki tüm beyannamelerimiz gibi, son derece detaylı bir şekilde hazırlanmıştır. Hedefler net olarak konulmuş, bu hedeflere ne şekilde ve hangi takvimle ulaşılacağı net olarak ifade edilmiştir. Beyannamenin hazırlanmasında ’popülizm’den büyük bir hassasiyetle sakınılmıştır" dedi.

"TÜRKİYE HAZIR... HEDEF 2023..."

Haberin Devamı

Erdoğan, AK Parti Seçim Beyannamesinin "Türkiye Hazır... Hedef 2023..." adını taşıdığını bildirerek, "Bu beyanname, seçime kadar olan süreci, seçim sonrasındaki 4 yıllık süreci değil, Türkiye’nin 12 yılını şimdiden planlayan bir beyannamedir. AK Parti’nin seçim beyannamesi, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100’üncü yıldönümünü bugünden şekillendiren, Türkiye’yi bugünden 100’üncü yıla hazırlayan bir yol haritasıdır" dedi.

Erdoğan, AK Parti’nin 12 Haziran 2011 seçimleri için hazırladığı Seçim Beyannamesinin "TÜRKİYE HAZIR... HEDEF 2023..." adını taşıdığını belirterek, bu seçim beyannamesinin sandıklar açıldığında unutulacak bir beyanname olmadığını söyledi.

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: "Bu beyanname, seçime kadar olan süreci, seçim sonrasındaki 4 yıllık süreci değil, Türkiye’nin 12 yılını şimdiden planlayan bir beyannamedir. Bu kardeşiniz 2023’ü telafuz edene kadar kimse konuşmuyordu. Bunun patenti bize ait.

Şimdi konuşmaya başladılar. AK Parti’nin seçim beyannamesi, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümünü bugünden şekillendiren, Türkiye’yi bugünden 100’üncü yıla hazırlayan bir yol haritasıdır.

Bundan 8 yıl önce, Türkiye, bırakınız 12 yıl sonrasını önündeki 12 saati dahi göremiyordu. Ekonomide, iç politikada, dış politikada, birkaç saat sonrasında Türkiye’de nelerin olacağı, nelerin yaşanacağı kestirilemiyordu. Değil 12 günlük politikalar, 12 saatlik politika dahi üretilemiyor, 12 saat sonra ekonominin göstergelerinin nerelere fırlayacağı, nerelere düşeceği kestirilemiyordu. İşte o günlerden, AK Parti iktidarıyla Türkiye bugünlere ulaştı. Önündeki 12 saati göremeyen Türkiye, bugün artık önündeki 12 yılı planlıyor. Seçim Beyannamemiz, 12 yıl boyunca elimizden düşmeyecek bir yol haritası olarak, kapsamlı ve hacimli bir içerik ihtiva ediyor."

Haberin Devamı

YENİ ANAYASA

Belli dönemler içinde yeni projelerin açıklanacağını belirten Erdoğan, projelerin uçuk olmadığını ifade etti. Büyüklüğü nedeniyle Seçim Beyannamesinin tamamını aktarmasının mümkün olmadığını ifade eden Başbakan Erdoğan, ana başlıklar ve bazı önemli projeler çerçevesinde seçim beyannamesinin özünü ve özetini anlattı.

2023 yılını hedefledikleri ve 2023’e kadar Türkiye’nin her meselesini ele aldıkları beyannamenin 5 ana başlıktan oluştuğunu belirten Erdoğan, bu başlıkların "ileri demokrasi" , "büyük ekonomi", "güçlü toplum", "yaşanabilir çevre ve marka şehirler" ile "lider ülke" olduğunu bildirdi.

Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Partimizi kurduğumuz andan itibaren, Türkiye’nin kalkınmasının, her alanda ilerlemesinin, kronik sorunlarını çözmesinin, ancak ve ancak, özgürlüklerin genişletilmesi, demokrasinin en modern ve en ileri standartlara ulaşmasıyla mümkün olacağını vurguladık. 8,5 yıl boyunca elde ettiğimiz ekonomik başarılar, demokratikleşmede, temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesinde sağladığımız başarılarla atbaşı, paralel olarak ilerlemiştir. 3Y projemiz vardı.

Yolsuzluk ve yoksulluğa karşı mücadelemizle birlikte, yasaklara karşı yürüttüğümüz mücadele, Türkiye ekonomisinin sağlam bir zeminde büyümesini sağlamış, aktif ve itibarlı bir dış politikanın imarını da beraberinde getirmiştir.

Demokratikleşmenin, uzun soluklu ve sabır isteyen bir süreç olduğunun bilincindeyiz. Demokratik standartların her an güncellendiği bir dünyada, demokratikleşme mücadelesi de kesintisiz şekilde devam edecektir. Türkiye, AK Parti iktidarıyla başlayan hızlı demokratikleşme mücadelesini, 12 Haziran seçimleriyle birlikte, çok daha kararlı, çok daha cesur şekilde, artık ileri demokrasi mücadelesi olarak sürdürmeye devam edecektir.

2011 Seçim Beyannamemizin, 2023 yol haritamızın en önemli ve bir numaralı projesi, ’yeni anayasa projesi’dir... Türkiye’nin yeni bir anayasaya, demokratik, özgürlükçü, katılımcı, günün gereklerine uygun, ihtiyaçları karşılayan bir anayasaya ihtiyaç duyduğu herkesin ortak fikridir. AK Parti olarak, 12 Haziran seçimlerinin hemen ardından, yeni bir anayasa çalışmalarını başlatıyoruz.

Türkiye’yi, vesayetten, müdahalelerden arındıracak, ülkenin ufkunu açacak, ekonomiyi, dış politikayı, demokrasi ve özgürlükleri destekleyecek bir anayasayı gündemimize alacağız. Yeni anayasa, demokratik ve katılımcı bir anlayışla hazırlanacak. Yeni anayasa, önümüzdeki seçimde oluşacak yeni Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde hazırlanacak. Yeni anayasa, yeterince kısa, öz, açık; insan odaklı ve özgürlükçü olacak."

Haberin Devamı

AR-GE HARCAMALARI KONUSUNDA LİDER ÜLKELER ARASINA GİRECEĞİZ

Haberin Devamı

Erdoğan, ekonomide, sosyal politikalarda, hukuk ve demokrasi alanında, bilim ve teknolojide kazanılan başarı ve öz güvenle, Cumhuriyetin 100’üncü yılında en büyük 10 ekonomi arasına girmek için daha büyük bir kararlılıkla çalışacaklarını söyledi.

Ekonomide, sosyal politikalarda, hukuk ve demokrasi alanında, bilim ve teknolojide kazanılan başarı ve öz güvenle, Cumhuriyetin 100. yılında en büyük 10 ekonomi arasına girmek için daha büyük bir kararlılıkla çalışacaklarını ifade eden Erdoğan, "Güçlü Türkiye, teknolojiye egemen olan Türkiye’dir" dedi.

2023’te AR-GE harcamalarını milli gelirin yüzde 3’üne çıkararak bu alanda lider ülkeler arasına girmeyi amaçladıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu: "2023 hedefimiz, tüm Ar-Ge harcamalarının üçte ikisinin özel sektör tarafından yapılmasıdır. Sanayicimiz, tüccarımız, esnaf ve sanatkarımız hem toplumumuzun hem de ekonomimizin omurgasıdır. Bugüne kadar iktidarımız bu kesimlere yönelik birçok atılımlar yaptı. Sağlanan güven ve istikrar, iş adamlarımız ve girişimcilerimiz için en büyük destek ve moral unsuru oldu. Bu sayede iş adamlarımız dünyanın dört bir yanında yeni pazar ve yatırım imkanları elde ettiler.

Bu yıl, 2011-2014 yıllarını kapsayan ve 72 eylemden oluşan Sanayi Strateji Belgesi’ni uygulamaya başladık. Belgede yer alan eylemleri hayata geçirdikçe, sanayimizin rekabet gücünü ve verimliliğini yükseltecek, üretimde yüksek teknolojili ürünlerin payını artıracak ve dünya ihracatından daha fazla pay alacağız. 2023 yılına kadar orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya’nın üretim üssü olacağız.

Haberin Devamı

İNSANSIZ HAVA ARACI ÜRETEN 3'ÜNCÜ ÜLKE OLACAĞIZ

Savunma sanayimiz, iktidarımız döneminde büyük bir aşama kaydetmiştir.

Daha önce ithal edilen savunma sanayi ürünleri, artık büyük çapta ülkemizde üretilmektedir. Askerimizin kullanacağı piyade tüfeği ülkemizde tasarlanmış ve testlerine başlanmıştır.

Milli tankımız olan ’Altay’ın konsept tasarımı tamamlanmıştır. Ülkemizde ilk defa modern bir tankın milli olarak üretimi için bütün altyapı hazır hale getirilmiştir.

’Anka’ isimli, 10 bin metre irtifada uçabilen ve 24 saat havada kalabilen insansız hava aracı deneme uçuşlarına başlamıştır. Bakın ben hayali anlatmıyorum, olanı anlatıyorum, olacak olanların da haberini veriyorum. Böylelikle, ABD ve İsrail’den sonra stratejik yeteneklere sahip insansız hava aracı üreten 3’üncü ülke Türkiye olacaktır.

İlk savaş helikopterimiz olan ’Atak’ helikopterinin tüm yazılım ve tasarımları tamamlanmış olup, prototip üretim safhasına geçilmiştir." Türkiye’nin F-16 modernizasyon merkezi olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Askerimizin kullandığı silah, araç, gereç ve mühimmat bakımından yerli üretim ve teknolojimizi yüzde 50’ye çıkaran iktidarımız, 2023’te kendi milli tüfeğini, topunu, tankını, helikopterini, uçağını, insansız hava araçlarını, uydularını tasarlayan ve üreten bir Türkiye hedeflemektedir" şeklinde konuştu.

Erdoğan, 2002 yılı sonunda 36 milyar dolardan alıp küresel kriz öncesi dönemde 132 milyar dolara yükselttikleri ihracatı, 2023 yılında 500 milyar dolara çıkaracaklarını belirterek, şöyle devam etti: "Bu hedefe ulaşmak için; 50 bin olan ihracatçı sayımızı 100 bine çıkaracağız. Dünya çapında tanınan en az 10 marka oluşturacağız.

2023 yılında dünya mal ticaretinde yüzde 1,5 oranında pay sahibi olacağız. 2002 yılında Türkiye’ye gelen turist sayısı 13 milyon kişi, turizm gelirleri ise 12 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. 2010 yılında 2002 yılına göre, Türkiye’ye gelen turist sayısı yüzde 116 artışla 28,6 milyon kişi, turizm gelirleri ise yüzde 74,8 artışla 20,8 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Turist sayısını, 2023 yılında 50 milyona çıkaracağız. Halen 22 milyar dolar olan turizm gelirini ise 50 milyar dolara yükselteceğiz.

2023 yılına kadar tarımsal milli gelirimizi 150 milyar dolar seviyesine, tarım ürünleri ihracatımızı ise 40 milyar dolar düzeyine çıkarmayı hedefliyoruz.

Tarımsal ekonomik büyüklük açısından 2023 yılında dünyanın ilk 5 ülkesi arasında yer almayı amaçlıyoruz. Tarımsal üretimin rekabet gücüne doğrudan katkıda bulunacak şekilde, halen 5,4 milyon hektarı işletmede olan toplam 8,5 milyon hektarlık sulanabilir alanın tamamı 2023 yılına kadar sulamaya açılacak."

-ULAŞIMDAKİ İCRAAT-

Ulaştırmanın, 8,5 yıllık iktidarlarında olduğu gibi, gelecek dönemde de öncelikler arasında yer aldığını ifade eden Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin en az 16 noktasında büyük ölçekli lojistik merkezleri kurulacağını dile getirdi.

Bölünmüş yolların toplamının 2015’te 26 bin kilometreye, 2019’da 31 bin kilometreye, 2023’te ise 36 bin 500 kilometreye çıkarılacağını bildiren Erdoğan, 2015’e kadar 750 kilometre, 2019’a kadar 3 bin 400 kilometre, 2023’e kadar ise 5 bin 275 kilometre yeni otoyol yapılarak toplam otoyol uzunluğunun 7 bin 500 kilometreye çıkarılacağını söyledi.

Erdoğan, şöyle konuştu: "2019’a kadar İstanbul Karayolu Tüp Geçişi, Boğaza 3. Köprü, İstanbul-İzmir Otoyolu ve Körfez Geçişi, İstanbul-Çanakkale-Tekirdağ Otoyolları, 2023’e kadar ise Çanakkale Boğaz Geçişi tamamlanacaktır.

Yüksek Hızlı Demiryolu Hattı 2015’e kadar 3 bin 500 kilometreye, 2019’a kadar 6 bin 500 kilometreye, 2023’te ise 10 bin kilometreye çıkarılacaktır.

Bu anamuhalefet zihniyeti, bırakın demir ağlarla örmeyi, bunlar patika yollar bile yapamadı. Demir ağlarla örmeye devam ediyoruz. Ülkemizin neresinde olursa olsun, hangi yöne gitmek isterse istesin uçak ile sehayat etmek istediğinde bir saatten daha kısa sürede bir havaalanına ulaşma imkanını bulacaksınız. Planlamalarımızı buna göre yapıyoruz. 2023’e kadar tamamen yerli tasarım ve üretime dayalı, kendi uçağımızı yapmış olacağız. Şu anda 46 havaalanı var. Geldiğimizde nerede... Havayolu değil, halkın yolu oldu. Otobüs fiyatına her yere seyahat edilebiliyor.

Yeni yapılacak havaalanları ile mevcut 165 milyonluk yolcu kapasitesi yıllık 400 milyon yolcuya ulaştırılacaktır. Havayoluyla seyahat eden yolcu sayısı ise yıllık 103 milyondan 350 milyona çıkacaktır."

İSTANBUL'İÇİN ÇILGIN PROJE BU MU?

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da iki yeni şehir kuracaklarını bildirerek, "Ey muhalefet sakın siz de projelerinizi açıklarken bunu kapmaya kalkmayın. Patenti bize ait" dedi.

İstanbul’un nüfusunun 15 milyonun üzerinde olduğunu ve 17 milyona doğru artacağını belirten Erdoğan, "Bunu düşünerek, İstanbul’da iki yeni şehir kuracağız. Bakınız iki yeni şehirden bahsediyorum. Biri Avrupa yakasında, biri Anadolu yakasında. Ey muhalefet sakın siz de projelerinizi açıklarken bunu kapmaya kalkmayın. Patenti bize ait" diye konuştu.

Erdoğan, 10 gün, 15 gün arayla yapacakları sunumlarda bu şehirlerin mimari çalışmalarını, animasyon projelerini kamuoyuyla paylaşacaklarını belirterek, "Bütün sermayeyi bugün tüketmeyelim diyoruz. Onları inşallah o açıklamalarda sizlere göstereceğiz" dedi.

SİYASİ PARTİLER YASASI YENDEN DÜZENLENECEK

Erdoğan, "Siyasi Partiler Yasası’nı yeniden ele alacak, Siyasetin Finansmanı ve Siyasi Etik yasalarını yeni Anayasa çerçevesinde şekillendireceğiz.

Yeni süreçte, Milli Birlik ve Kardeşlik Projemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Aynı şekilde Seçim Yasası’nı da..." dedi.

Erdoğan, partisinin genel merkezinde, 12 Haziran 2011’de yapılacak genel seçim için hazırlanan seçim beyannamesini açıkladı. Demokrasinin güçlenmesinin, siyaset kurumunun ve sivil toplumun güçlenmesiyle mümkün olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, tek başına iktidar dönemlerinin, Türkiye için her zaman, ekonominin büyüdüğü, ülkenin kalkındığı dönemler olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Koalisyon dönemleri ise ekonomik ve siyasi krizlerin yaşandığı, kazanımların heba edildiği dönemler olmuştur. Bu gerçekten hareketle, Siyasi Partiler Yasası’nı yeniden ele alacak, Siyasetin Finansmanı ve Siyasi Etik yasalarını yeni Anayasa çerçevesinde şekillendireceğiz. Yeni süreçte, Milli Birlik ve Kardeşlik Projemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Aynı şekilde Seçim Yasası’nı da...

Kürt meselesini, kardeşliğimizi pekiştirecek şekilde, tamamen özgürlükler ve demokrasi zemininde çözüme kavuşturacağız ve bunu hiçbir çekinceye fırsat vermeden sürdüreceğiz. Böylece Türkiye’nin ilerlemesi, kalkınması noktasında bir pranga olan bu sorun, artık geri dönmemek üzere tarihe havale edilecektir.

Özgürlük ve güvenlik arasındaki denge aynı şekilde büyük bir hassasiyetle muhafaza edilecek. Özgürlüğün teminatı güvenliktir. Güvenlik, daha fazla özgürlükle güçlü hale gelirse anlamlı olur. Özgürlüklerden taviz vermeden, demokrasi ve hukuk çerçevesinin dışına çıkılmadan, terörle, suçla mücadele kararlılıkla devam edecektir. Özgürlük-güvenlik dengesinin, ilk defa bir siyasi parti beyannamesinde ele alındığını burada vurgulamak isterim.

"-"SAVCI DEĞİL, MİLLETİN AVUKATIYIM"-

Yeni dönemin önemli alanlarından birinin "Adalet Sistemi" olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, güven veren bir adalet sisteminin tesis edilmesi ve üstünlerin hukukundan hukukun üstünlüğüne geçilmesinin AK Parti’nin 8,5 yıl boyunca verdiği en kararlı mücadele alanlarından biri olduğunu dile getirdi.

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: "Yeni dönemde, yargılamalar daha hızlı şekilde sonuçlandırılacak, bununla ilgili altyapı çalışmaları tamamlanacaktır. İstinaf Mahkemeleri faaliyete geçirilecek, uzlaşmazlıklar için alternatif çözüm yolları üretilecektir. Hakim, savcı ve yardımcı personel sayısını artırıyoruz. Adli Tıp Kurumunun kapasitesini yükseltiyor, avukatlık hizmetlerini daha da etkinleştiriyoruz.

Bütün bu reformların neticesinde, millet adına karar veren, vicdanıyla karar veren, birilerinin arka bahçesi olan değil, milletin vicdanını temsil eden bir adalet ve yargı sistemini inşa etmiş olacağız. Burada parantez açarak bir şey söylemek zorundayım... İkide bir ana muhalefet partisi genel başkanı bir şey söylüyor benimle ilgili. O da şu; güya benim özellikle bir savcı olduğumdan bahsediyor. Hiçbir yerde bu ifadeyi kullanmış değilim. Doğru değil, doğru olmayan bir ifade. Benim kullandığım ifade şudur: Ben milletin avukatıyım... Hiçbir zaman o ifadeyi kullanmadım. Tam aksine ana muhalefetin başındakiler veya mensupları bu ifadeleri kullandılar.

AK Parti iktidarları döneminde, çeteler ve mafya en büyük darbeyi almış, ülkenin kaynaklarını ve enerjisini emen çete ve mafya örgütlenmeleri adalete sevk edilmiştir. Çetesiz, mafyasız, cuntasız bir Türkiye için mücadelemizi cesaretle, kararlılıkla sürdürüleceğiz. Devlet-millet kaynaşmasını sağlayacak Kamu Yönetimi Reformu Yasa Tasarısı, çıkarılan engeller nedeniyle gerçekleştirilememişti. Yeni Anayasa’yla birlikte, kamu yönetimi de kapsamlı bir reforma tabi tutulacaktır."

-" İSTANBUL, DÜNYADAKİ İLK 10 FİNANS MERKEZİ İÇİNDE YER ALACAK"-

"Türkiye Hazır... Hedef 2023.." sloganıyla hazırladıkları seçim beyannamesinin ikinci ana başlığının "Büyük Ekonomi" olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, Türkiye ekonomisinin, 2002 yılı sonunda AK Parti’nin, iktidarı devralmasından itibaren sağlıklı, istikrarlı ve güvenli bir zeminde büyüme kaydettiğini ve büyümeye de devam ettiğini belirtti.

Tüm dünyada küresel finans krizinin etkileri sürerken, Türkiye ekonomisinin 2010 yılında yüzde 8,9 büyümesinin ve Türkiye’nin Avrupa ve OECD ülkeleri içinde en hızlı büyüyen ekonomi olmasının, ulaşılan seviyenin en önemli göstergesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, 8,5 yıl boyunca ekonomide büyük dönüşüm gerçekleştirdiklerini ve yapısal reformları kararlılıkla uyguladıklarını anlattı.

Para politikalarından ve mali disiplinden hiçbir zaman taviz vermediklerini kaydeden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Girdiğimiz seçimlerin hiçbirinde popülizme tevessül etmedik, milletin kaynaklarını çarçur edecek, heba edecek bir sorumsuzluğa asla müsaade etmedik.

Tüyü bitmemiş yetimin hakkını ne yedik, ne yedirdik. Bugün seçime iki aydan daha az bir zaman kalmışken, Türkiye’de ekonomik göstergelerin, faizlerin, enflasyon beklentisinin, diğer beklentilerin dengeli şekilde seyretmesi, açık söylüyorum Türkiye’nin alışık olmadığı bir durumdur. Türkiye, AK Parti iktidarları döneminde her seçimde, bu güven ortamını yaşamıştır ve yaşamaya devam etmektedir. Ekonomide disiplini tavizsiz şekilde sürdüreceğiz. Daha düşük enflasyon ve daha düşük faiz, ekonomide önceliklerimiz arasında yer alıyor.

Gayri safi yurt içi hasılanın, 2015 yılında 1 trilyon 76 milyar dolara, 2019 yılında 1 trilyon 486 milyar dolara, 2023 yılında da 2 trilyon 64 milyar dolara yükseltilmesi hedeflenmektedir. Kişi başına milli gelir; 2015 yılında 14 bin, 2019 yılında 18 bin 685, 2023 yılında da 25 bin 76 dolar seviyesine yükselecek.

İhracatımız; 2015 yılında 201 milyar dolara, 2019 yılında 317 milyar dolara ve 2023’te de 500 milyar dolara yükselecek. Vergi politikası, ekonomik büyümeyi, yatırımı ve istihdamı destekleyecek ve ekonomide kayıt dışılığın azaltılmasını sağlayacak şekilde gözden geçirilecektir. Kayıt dışılık azaltıldıkça vergi oranları da azalacaktır.

Para politikası, finansal istikrarı da gözetecek ve fiyat istikrarını sağlama amacı ile çelişmemek kaydıyla hükümetin büyüme ve istihdam politikalarını destekleyecektir. Cumhuriyetimizin 100. yılında İstanbul, dünyadaki ilk 10 finans merkezi içinde yer alacaktır. Bu stratejik hedef doğrultusunda gerekli beşeri, fiziki, teknik, vergisel ve hukuki tedbirler alınacaktır. İMKB’de işlem gören Türk şirketi sayısı en az 1000 olacaktır. İşlem gören yabancı şirket sayısı ise Türk şirketi sayısından fazla olacak ve en az 10 ülkeyi temsil edecektir."

-"AK PARTİ’NİN 2023 VİZYONU, DAHA NİTELİKLİ İŞ GÜCÜ, DAHA GÜVENCELİ İŞ, DAHA KALİTELİ BİR ÇALIŞMA HAYATIDIR"-

Seçim Beyannamesi’nde istihdam ve işsizlik konusuna özellikle ağırlık verdiklerini kaydeden Başbakan Erdoğan, çalışabilir durumdaki bütün vatandaşlara iş sağlamanın en önemli önceliklerinden biri olduğunu, olmaya da devam edeceğini ifade etti.

Uyguladıkları başarılı politikalar sonucunda kriz boyunca istihdamın azalmadığı gibi, 2010 yılında 1 milyon 317 bin vatandaşa istihdam sağladıklarını belirten Erdoğan, istihdamı artırmada diğer önemli bir araç olan aktif ve pasif iş gücü politikalarını da başarı ile uygulamaya başladıklarını dile getirdi.

Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Ülkemizde işsizlik sorununun, aynı zamanda bir mesleksizlik sorunu olduğu gerçeğinden hareketle, işsizlerimize beceri kazandırmak amacıyla Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri Projesi’ni (UMEM) başlattık. Beş yıl devam edecek bu proje ile her yıl 200 bin kişi olmak üzere 1 milyon işsizimizi eğitimden geçirecek ve işe yerleştireceğiz. Bu proje, sadece bir eğitim projesi değildir; aynı zamanda işletmelerimizin verimliliğini ve rekabet gücünü artırma projesidir. Ülkemizin 81 ilindeki 121 teknik ve endüstri meslek lisesini aynı zamanda uzmanlaşmış meslek edindirme merkezleri haline getirdik. Bu merkezleri modern teknoloji ile donattık.

AK Parti’nin 2023 vizyonu, daha nitelikli iş gücü, daha güvenceli iş, daha kaliteli bir çalışma hayatıdır. İşsizlik oranını 2023 yılı itibarıyla yüzde 5’e indirmeyi, istihdam oranını da yüzde 50’ye yükseltmeyi hedefliyoruz.

Tarım dışı istihdamın büyüme esnekliğini, 2010-2023 döneminde 10 puan artışla 0,52 seviyesinden 0,62’ye yükseltmeyi hedefliyoruz. Tarım dışı sektörde bugün yüzde 30 civarında olan kayıt dışı istihdam oranını 2023 yılında yüzde 15’e indirmeyi hedefliyoruz.

Hayat boyu öğrenmeye katılım oranını yüzde 2 seviyesinden 2023 yılında yüzde 8’e çıkarmayı planlıyoruz. Bu vizyonu gerçekleştirebilmek için, önümüzdeki dönemde önemli bazı projeleri de hayata geçiriyoruz. Aktif İşgücü Piyasası Politikaları kapsamında işsiz vatandaşlarımızın nitelik ve becerilerini artırmak amacıyla düzenlediğimiz iş gücü yetiştirme kurslarından her yıl 400 bin işsizimizi yararlandıracağız. İş gücü yetiştirme kursunu başarı ile bitirenlerin daha fazla istihdam edilebilmelerini sağlamak için gerekli düzenlemeleri yaparak, işe yerleştirilme oranını 2009 yılındaki yüzde 23 seviyesinden 2015 yılına kadar yüzde 40’a çıkaracağız.

’Meslek Danışmanı Programı’ adını verdiğimiz bir projeyi de bu yeni süreçte başlatıyoruz. Bu program kapsamında, İŞKUR’a kayıtlı her işsiz için bir ’İş ve Meslek Danışmanı’ belirleyeceğiz. Bu danışmanlar işsizlerimize birebir hizmet verecekler, tıpkı aile doktorluğu gibi... Mesleksiz tüm iş arayanlara mesleğe yönlendirme hizmeti sunacaklar. Danışmanlar, ayrıca yeni bir meslek alanı seçiminde ve işe girmek için gerçekçi bir plan oluşturmasında vatandaşlarımıza yol gösterecekler." Başbakan Erdoğan, bu sayede meslek edinme, iş arama ve bulmada birebir, kişiye özgü ve yakından takip edilen bir süreci hayata geçireceklerini söyledi.

YÖK'ÜN YAPISI YENİDEN DÜZENLENECEK

Erdoğan, seçimden sonra hazırlanacak yeni anayasa ile birlikte YÖK’ün yapısının yeniden düzenleneceklerini belirterek, "YÖK, üniversiteler arasında koordinasyonu sağlayan, denetleyen ve belli alanlarda akreditasyon sağlayan bir kurum haline dönüştürülecektir" dedi.

Başbakan Erdoğan, AK Parti’nin seçim beyannamesindeki hedefleri sıralarken, üçüncü ana başlığın, "Güçlü Toplum" olduğunu belirterek, 2023’e doğru eğitimin her zaman olduğu gibi yine AK Parti iktidarının en öncelikli gündemi olacağını söyledi.

Birkaç yıl içinde 81 ilde okul öncesi eğitimin, zorunlu eğitim kapsamına alınacağını anlatan Başbakan Erdoğan, "Biz, 2023’ü konuşuyoruz" dedi.

Öğretim üyesi sayısını, kısa ve orta vadede öğretim üyesi başına 20 öğrenci düşecek şekilde 80 bine çıkarılacağını, 2023 yılında ise bu sayının 100 bine yükseleceğini bildiren Erdoğan, "2011 seçimlerinden sonra hazırlanacak yeni anayasa ile birlikte YÖK’ün yapısı da yeniden düzenlenecektir. YÖK; üniversiteler arasında koordinasyonu sağlayan, denetleyen ve belli alanlarda akreditasyon sağlayan bir kurum haline dönüştürülecektir" diye konuştu.

Gelişmiş üniversitelerin yurt dışında kampüs açmalarının teşvik edileceğini, 2023 yılında birçok ülkede Türk üniversitesi kurulmuş olacağını belirten Erdoğan, ayrıca meslek lisesi oranını yüzde 65’e çıkaracakların, düz lise oranını ise 35’e indireceklerini söyledi.

TÜRKİYE CAZİP BİR SAĞLIK ÜSSÜ OLACAK


Her alanda olduğu gibi sağlık alanında da bugüne kadar yaptıklarıyla, millete kazandırdıklarıyla yetinmediklerini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Halkımızın destek ve güveni ile Cumhuriyetin 100. yılında Türkiye sadece kendi halkı için değil, bölge ülkeleri için de cazip bir sağlık üssü haline gelecektir.

Her türlü hazırlığını ve mevzuat altyapısını oluşturduğumuz Kamu-Özel Ortaklığı modeli ile sağlık tesisleri, Ar-Ge birimleri, yüksek teknoloji merkezleri, sosyal yaşam alanları, sağlık bilimleri üniversitesi ve büyük rekreasyon alanlarının bir arada bulunduğu dev şehir hastaneleri oluşturacağız.

Açık söylüyorum, sedye üzerinde, sokakta taşınan hasta istemiyoruz. Şehir hastanesindeki özellik bu olacak. Her şey hastane içinde olacak. Yürüyen bantlarla, her şeyiyle bunu sağlayacak. Sedye ile koşturma değil, bandın üzerinde taşınacak: Modern teknoloji neyi gerektiriyorsa onu yapacağız. Nasıl ki 1, 2 yataklı odalar, tuvalet banyo içinde, hastaneleri kurduysak, eskilerde de değişime uğrayanlar oldu, yeni yapılanlar daha ileri teknolojiyle tanışarak yapıldı. Çünkü bir günü dününe eşit olan zarardadır. Bizim medeniyetimiz bunu emrediyor.

Bugün 120 bin olan doktor sayısını 2015’te 130 bine, 2019’da 155 bine, 2023’te 200 bine, yani yaklaşık 2 katına çıkaracağız. AK Parti olarak, bugüne kadar gençliğimizle ilgili yaptığımız tüm çalışmaları daha da ileri bir aşamaya taşıyacağız. Tıp fakültelerine destek verdik. Sadece sağlık konusunda üniversiteler kurulmaktadır. İstanbul’da bir tane kuruldu. Yeni bir adım da atıyoruz; uzman doktorlarımızın kariyer yapma imkanlarını da buralarda bulacaklar. Zaten doktor değil mi kardeşim? Şu anda devlet hastanesini emrine veriyor, buradaki uzman doktorlar kariyer yapma imkanını sağlayacaklar. İnşallah doktorlarımızın sayısını artırmış olacağız."

-"YOKSULLUĞUN OLMADIĞI TÜRKİYE..."

- 2023 yılına daha etkin, girişimci, donanımlı, ahlaklı, evrensel değerler ile kendi tarihinden aldığı değerleri harmanlamayı bilen bir gençlikle gireceklerin ifade eden Erdoğan, "Bu gençlik, kökü mazide olan bir ati anlayışıyla yetişen bir gençlik olmalıdır" dedi.

2023 yolunda, gençliğin bir medeniyet düşüncesine ve tasavvuruna sahip olarak yetiştirilmesine, kabiliyetlerinin heba edilmemesine ve geleceğe ilişkin endişelerinin asgariye indirilmesine yönelik çalışmalar yapacaklarını anlatan Erdoğan, ülke gençliğine özgü ve daha fazla hizmet sunacak bir Gençlik Ajansı kuracaklarını bildirdi.

Başbakan Erdoğan, gençlerin, toplumsal karar mekanizmalarına daha etkin katılımının sağlanması için, hukuki, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel çalışmalar yapacaklarını söyledi.

Barınma ve yurt sorununun çözümünde TOKİ ile yapılan işbirliğinin yanında özel yurtları destekleyecek ve öğrencilere ucuz barınma imkanı sağlayacaklarını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: "AK Parti olarak, çaresiz ve umutsuz bir tek insanın kalmaması için var gücümüzle çalışmayı, insanımıza onurlu bir hayat, bir imkan sunmayı partimizin en önemli varlık sebebi olarak gördük. Devlet öncelikli değil, insan öncelikli bir yaklaşım. Bizim anlayışımız bu. Biz ne dedik; insanı yücelt ki devlet yücelsin...

Bu kaygı ve samimiyetimizi, iktidarımız döneminde yaptığımız uygulamalarla tartışmaya yer bırakmayacak bir şekilde ortaya koyduk.

2023 için temel hedefimiz; yoksulluğun olmadığı, geleceğe güvenle bakan bireylerden oluşan, sosyal barış içinde yaşayan dinamik bir Türkiye’dir. 2023 yılında yoksulluk oranının yüzde 10’ların altına kalıcı bir biçimde düşürülmesini hedefliyoruz.

Sosyal destek niteliğindeki transferlerin Gayrı Safi Yurt İçi Hasıla’ya oranı 2 puan artırılarak yüzde 3’e çıkarılacaktır.

2015 yılına kadar günlük 2,15 doların altında bir gelirle yaşamak zorunda kalan vatandaşımız kalmayacaktır. 2019 yılına kadar günlük 4,3 doların altında bir gelirle yaşamak zorunda kalan vatandaşımız kalmayacaktır. Yani bu aya vurduğumuzda 140-150 dolar demektir. Bu kalmayacaktır."

-SOSYAL DESTEK PROJELERİ-

Sosyal destek ve hizmetlerin hak temelli olarak bütünleşik bir şekilde sunulduğu bir sosyal destek sistemi kuracaklarını anlatan Erdoğan, sosyal destek ve hizmet politikalarını, sağlık, istihdam ve eğitim politikalarıyla uyumlu yürüteceklerini söyledi.

Erdoğan, sosyal destek ve hizmet alanında, sağlık, istihdam ve eğitim hizmetleriyle birlikte Aile Sosyal Destek Programı (ASDEP) modeli çerçevesinde hane odaklı bir sisteme geçileceğini belirterek, şöyle konuştu: "Böylece aile merkezli, vatandaşın ihtiyaçlarını yerinde ve ivedilikle gidermeye ve ailelere rehberlik hizmeti sunmaya yönelik bütüncül bir sistem kuracağız. Yoksullukla mücadelede önemli bir model olan SODES, önümüzdeki dönemde GAP ve DAP illerinin yanı sıra sosyoekonomik gelişmişlik düzeyi düşük olan diğer illerde de yaygınlaştırılacak.

Sosyal Konut Projesi sürdürülerek, yoksul ailelere teslim edilmek üzere ilk aşamada 50 bin, ikinci aşamada da 50 bin olmak üzere toplam 100 bin konut yapılacaktır. Bu konutlar ayda 100 TL taksitle verilecektir. Peşinatsız, faizsiz...

Engelliler, çocuklar, dul ve yetimler, yaşlılar, şehitlerimizin dul ve yetimleri gibi kesimler, çok daha güçlü şekilde korunacak, bugüne kadar sağladığımız avantajlar daha ileri seviyelere taşınacaktır."

-"YAŞANABİLİR ÇEVRE VE MARKA ŞEHİRLER"-

Seçim beyannamesinin dördüncü ana başlığının, "Yaşanabilir Çevre ve Marka Şehirler" olduğunu bildiren Başbakan Erdoğan, AK Parti’nin 2023 Vizyonu ile Türkiye’de her şehrin bir dünya markası olacağını belirterek, "Şehirlerimiz terk edilen değil, aranılan, özlenilen, hayat bulan ve hayat veren cazibe merkezlerine dönüştürülecektir" dedi.

Erdoğan, şöyle devam etti: "Vatandaşlarımızın sağlıklı içme suyuna erişmelerine imkân veren ve çevre açısından önem arz eden atık su problemini kökten çözmek amacıyla Su, Kanalizasyon ve Yağmur Suyu Altyapı Projesi’ni (SUKAP) başlatıyoruz.

Bu kapsamda özellikle ihtiyaç duyan küçük yerleşim yerlerine finansman desteği sağlanacaktır; ilçe, belde gibi... Diğer belediyelere ise ucuz ve uzun vadeli kredi sağlanacaktır. 2010 yılında 2.1 milyar TL olan yerel yönetimlere tahsis edilen kredi tutarının, 2023 yılında yıllık 15 milyar TL’ye ulaşması hedeflenmektedir.

İçme ve kullanma suyu şebekesi ile hizmet verilen belediye nüfusu yüzde 100’e çıkarılacak, susuz belde kalmayacak ve ihtiyaç duyulan yerleşim yerlerinde içme suyu arıtma tesisleri yapılacaktır. Yaşanabilir şehirlerin hayati bir unsuru olan kent içi ulaşım, vizyonumuzun en önemli başlıklarından biridir. Bu Türkiye’nin modernleşmesine katkı sağlayacaktır.

DEVLET BAKANLIKLARINI KALDIRIYORUZ


Devlet bakanlıklarını icracı bakanlıklara dönüştürüyoruz. Devlet bakanlıklarını kaldırıyoruz. Bakanlık sayısını azaltıyoruz, devlet bakanlıkları icracı bakanlık olacak. Bu da dedim ya bu sürecimiz, güncellenen bir süreç olacaktır.

Nüfusu 100 binin üstündeki bütün kentlerde Ulaşım Ana Planları tamamlanacaktır.

TOKİ eliyle inşa edilen konut sayısı 1 milyona ulaşacaktır.

TOKİ, yeni evli veya evlenecek yoksul çiftler için, Yuva Teşvik Konutu Programı başlatıyoruz. Bu program ile, müracaat eden yeni evli yoksul çiftler, kendi aralarında çekecekleri kurayla 25 yıla varan vadelerle ucuz konut sahibi olacaklar. Tabii ustalık döneminin mesuliyeti biraz fazla, onun gereklerini yapıyoruz.

Yerel yönetimler AB standartlarına ulaşacak; yerel yönetimler idari yönden yeniden yapılandırılacaktır."

-İSTANBUL-ANKARA-İZMİR-

AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, İstanbul’da iki yeni şehir kuracaklarını bildirerek, "Ey muhalefet sakın siz de projelerinizi açıklarken bunu kapmaya kalkmayın. Patenti bize ait" dedi.

Erdoğan, İstanbul’un nüfusunun 15 milyonun üzerinde olduğunu ve 2023 yılında 17 milyona doğru artacağını düşündüğünü belirterek, "Bunu düşünerek, İstanbul’da iki yeni şehir kuracağız. Bakınız iki yeni şehirden bahsediyorum.

Biri Avrupa yakasında, biri Anadolu yakasında. Ey muhalefet sakın siz de projelerinizi açıklarken bunu kapmaya kalkmayın. Patenti bize ait" diye konuştu.

Erdoğan, 10, 15 gün arayla yapacakları sunumlarda bu şehirlerin mimari çalışmalarını, animasyon projelerini kamuoyuyla paylaşacaklarını belirterek, "Bütün sermayeyi bugün tüketmeyelim diyoruz. Onları inşallah o açıklamalarda sizlere göstereceğiz" dedi.

Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "İstanbul’da üçüncü uluslararası havaalanını inşa edeceğiz. Üçüncü Boğaz Köprüsü tamamlanacak, kıtaları deniz altından birleştiren; biri raylı, diğeri tekerlekli araçlar için olmak üzere iki tüp geçit adeta yer altında bir dünya oluşturacaktır. İstanbul’da, mevcut 235 kilometrelik raylı sistem ağını 2023 yılına kadar en az iki katına çıkarıyoruz. İstanbul’da 2 yeni kongre merkezi, yeni bir uluslararası fuar merkezi, uluslararası temalı bir eğlence parkı, yeni müzeler ve yeni marinalar inşa edilecektir.

Alışveriş alanları ve diğer sosyal donatılarla desteklenmiş yeni kruvaziyer limanları olacak Galataport ve Haydarpaşaport projeleri hayata geçirilecektir.

Ankara’da toplu taşıma ihtiyaçlarına uygun olarak, öncelikle 2 yıl içinde 44 kilometrelik metronun bitirilmesi ve 2023’e kadar ilave metro ve tünel hatlarının yapılması hedeflenmektedir. Ankara Esenboğa Havaalanı ile şehir merkezi arasına raylı sistem kurulacaktır.

’Ulus Tarihi Kent Merkezi’ kentsel dönüşüm programı kapsamında, 210 hektar alandaki Ankara evleri özelliği taşıyan tarihi bir bölge oluşturulacaktır.

Bu arada Kuzey Ankara girişinde, TOKİ ile Belediyenin yaptığı evlerin karşısında Selçuklu mimarisiyle ağırlıklı olarak yapılanma başladı, onlar da süratle devam edecek. Bir tarafta kendi tarihi mimarimizi, bir diğer tarafta modern mimariyi göreceğiz.

Ankara’da bugüne kadar yaşamış tüm medeniyetlerin sergilendiği bir Medeniyetler Parkı inşa edilecektir.

Ankara Serbest Ticaret Bölgesi kurularak, yılda 3 milyar dolarlık ihracat yapılacaktır. Savunma sanayi üssü olma yolunda Ankara’nın potansiyeli artırılacak, katma değerli teknoloji üretimine ağırlık verilecektir. Dünyanın ilk 100 savunma şirketi içerisinde Ankara’dan firmaların girmesini hedefliyoruz.

İzmir’de, Kuzey Ege Çandarlı limanı inşa edilecektir, şu anda ihalesi yapıldı; dünyanın ilk on limanı arasına girecektir. Alsancak Limanı iyileştirilecek. Dünya standartlarında bir kruvaziyer limanı İzmir’e kazandırılacak.

Ege bölgesinin kalbi konumunda olan İzmir’in ulaşım alanında en yüksek kalitede karayolları ile tüm bölgelere bağlantılarının iyileştirilmesi çalışmaları başlatılmıştır.

Menderes-Aliağa arasında faaliyete bulunan Egeray Projesi; kuzeyde Bergama, güneyde Selçuk’a kadar genişletilecektir.

Deniz taşımacılığına ağırlık verilecek; ?Üçkuyular-Mavişehir arasında körfezden köprü veya tüp geçitle geçiş sağlanacaktır.

Kentsel dönüşüm projeleri ile İzmir’in yenilenme ve kentsel planlamaları iyileştirilecektir.

Dokuz Eylül Üniversitesi, Ege Üniversitesi ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörlüğü kampüs alanı yakınlarında toplam 10 bin öğrenci kapasiteli yeni kız ve erkek öğrenci yurtları yapılacaktır." -LİDER ÜLKE- Seçim beyannamesindeki son ana başlığın ise "Lider Ülke" olduğunu belirten Erdoğan, şöyle dedi: "AK Parti, Türkiye’nin Avrupa Birliğine tam üyeliğini stratejik bir hedef olarak görmektedir. Bu hedef doğrultusunda attığımız adımlar, Türkiye’nin AB üyelik sürecinde yeni bir dönem başlatmıştır.

Bazı Avrupa ülkelerinin haksız ve temelsiz muhalefetine rağmen, AK Parti, AB’ye tam üyelik yolunda gereken adımları atmaya devam edecektir.

Kıbrıs Türk halkının güvenlik ve refahının sağlanması için, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin her alanda uluslararası saygınlığını ve etkinliğini artırmak için bugüne kadar gösterdiğimiz çabayı bundan sonra da sürdüreceğiz.

Türkiye ile Ortadoğu coğrafyası ve insanı arasındaki yapay sınırları ve sahte duvarları ortadan kaldıracağız.

Türkiye’nin çıkarlarını gözetirken, Ortadoğu’daki komşu ve dost ülkelerin de bu işbirliğinden faydalanması için çaba göstereceğiz.

Balkanlarda siyasi istikrar ve toplumsal huzura katkı yapmak, AK Parti hükümetlerinin birinci önceliği olmuştur. Bu politikaları bundan sonra da uygulamaya ve Balkan halkları ve devletleriyle olan ilişkilerimizi güçlendirmeye devam edeceğiz.

Türk Cumhuriyetleriyle vizeleri karşılıklı olarak kaldırmaya, siyasi diyaloğu artırmaya, ticareti teşvik etmeye ve sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerini desteklemeye devam edeceğiz."

-"BAZI BÜYÜK PROJELERİMİZİ DE ÖNÜMÜZDEKİ HAFTALARDA KAMUOYUYLA PAYLAŞACAĞIZ"-

Bu noktaya kadar sıraladığı projeler ve vizyonun, 2011 Seçim Beyannamelerinin çok kısa bir özeti olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, "Seçim Beyannamemiz incelendiğinde, her konu başlığı altında son derece detaylı biçimde projelerimiz, projeksiyonlarımız, vizyonumuz görülecektir. Hiçbir konuyu, hiçbir sorun alanını dışarıda bırakmamaya özen gösterdik. Bu her şey demek anlamına gelmez: birçok konu güncellenecektir. Türkiye’nin güncel meselesini cesaretle ele aldık ve çözüm önerilerimizi, hedeflerimizi ortaya koyduk" diye konuştu.

Ayrıca, bu beyannamede yer almayan bazı büyük projeleri de gelecek haftalarda kamuoyuyla paylaşacaklarını dile getiren Erdoğan, şunları söyledi: "Tekrar etmekte fayda görüyorum. Seçim Beyannamemizde yer alan her proje, enine boyuna müzakere edilerek, derinlemesine incelenerek, kaynağı, takvimi gösterilerek beyanname içine alınmıştır.

Bu beyanname, bizim de, ülkemizin de, aziz milletimizin de gelecek 12 yılda elinden düşürmeyeceği bir yol haritası olarak hazırlanmıştır.

Beyannamede ortaya koyduğumuz hedeflerin her birini biz ulaşılabilir görüyoruz. 8.5 yıllık deneyimimizle, yaptıklarımızla, eser ve hizmetlerimizle bu beyannamedeki hedeflerimizi de gerçekleştireceğimize samimi olarak inanıyoruz.

Sıkça ifade ettiğim gibi, 3 Kasım–22 Temmuz arası, AK Parti’nin çıraklık dönemi olmuştur. 22 Temmuz–12 Haziran dönemi, AK Parti’nin kalfalık dönemi olmuştur. Şimdi, 12 Haziran’da, artık ustalık dönemini başlatıyoruz.

Daha büyük projelerle, daha büyük yatırımlarla Türkiye’yi güçlü bir dünya devleti yapmak için vizyonumuzu ortaya koyuyoruz. Gayret bizden, destek milletimizden, tevfik Allah’tan diyoruz.

Bu millet, Allah’ın izniyle her şeyi başarır, her hedefe ulaşır. Biz milletimize inanıyoruz, milletimiz de bize inansın. Bugüne kadar inandık ve hep başarılı olduk. Bundan sonra da milletimizin bize olan inancı başarılarımızın teminatı olacak. Bu millet inandığında, bu millet birbirine güvendiğinde, bu millet bir ve beraber olarak, kardeş olarak birbirine kenetlendiğinde her engeli aşar ve her hayali gerçeğe dönüştürür.

2011 seçimlerine işte bu vizyonla giriyoruz. Cumhuriyetimizin 100.

kuruluş yıldönümüne işte bu ruh ve heyecanla hazırlanıyoruz. AK Parti’nin 2011 seçim beyannamesi, ülkemize, milletimize hayırlı olsun diyorum.

Katkı verenlere, emeği geçenlere teşekkür ediyorum, Allah razı olsun.

’Her şey Türkiye için’ dedik... ’Durmak yok yola devam’ dedik... Şimdi de milletçe hep birlikte diyoruz ki: Türkiye hazır... Hedef, 2023..."

9