Bakan Soylu: Vekilimizi terör örgütü PKK uzun zamandır tehdit ediyordu

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TRT Haber canlı yayınında, TRT Haber Koordinatör Yardımcısı Aysun Torun'un gündeme ilişkin sorularını cevaplayarak değerlendirmelerde bulundu.

Bakan Soylu'nun konuşmasının satır başları şöyle;

SURUÇ SORUŞTURMASI

Hepimiz için, ülkemiz için demokrasimiz için müessif bir olay. Çünkü demokrasi bu tip tuzaklarla dönem dönem karşılaşır. Fakat demokrasi bu tip tuzakları hep atlatır. Geçmiş dönemlerde de bu tip tuzaklarla karşılaşıldı. Biliyorsunuz, hem ilçe başkan yardımcılarımız hem milletvekili adaylarımız hem ilçe başkanlarımız Diyarbakır'da Dicle ilçe başkanımız Deryan Aktert katledildi. Aynı zamanda Özalp'ta iki ilçe başkanımız aynı zamanda Hakkari'de Ahmet Budak milletvekili adayımız çocuklarının gözü önünde öldürüldü. Birçok arkadaşımız böyle katledildi. Ben siyasetle demokrasinin Türkiye'yi geliştirebileceğine inanan insanlardan biriyim. Çünkü halkın temel düşüncesini, arzusunu, talebini ancak siyaset ve demokrasi ile iletebilir. Türkiye'de demokrasiyi hak ve özgürlükleri ortaya koyanlar o cicili bicili gazetelerinde bunları ifade edenler ve aynı zamanda Avrupa desteği ve dünya desteği ile bunları Türkiye'yi suçlayarak olmadığını iddia edenler bu konuda tek ses çıkarmamaktadırlar.

"VEKİLİMİZİ TERÖR ÖRGÜTÜ PKK UZUN ZAMANDIR TEHDİT EDİYORDU."

Söz konusu HDP ve PKK olunca sanki ağızlar kapatılmaktadır. Vicdanlar mühürlenmekte ve gönüller kilitlenmektedir. Şimdi burada bir milletvekili adayımız İbrahim Halil Yıldız Suruç kendi ilçesi orada belediye başkan adayı da oldu ve İbrahim Halil Yıldız çok mert bir adamdır. Orada hem Türk bayrağını hem AK Parti bayrağını sallandıran ve bu mücadeleyi de ortaya koyan bir arkadaşımız.

Bundan bir zaman dilimi önce Meclis'te bir tartışma oluyor. Osman Baydemir ile bunlar karşı karşıya münakaşa ediyorlar. Bu münakaşadan sonra bizim İbrahim Halil Yıldız'a PKK'nın tehditleri artıyor. PKK bu tehditleri yaparken de iki sefer üst üste biz ikişer kişisini aldık. Suruç'ta ve Şanlıurfa'da. İbrahim Halil Yıldız'a yönelik bir öldürme teşebbüsünden dolayı.

Şöyle istiyorlar burada PKK, HDP dışında CHP ile beraber PKK, HDP Türkiye'yi parsellemişler. Türkiye'nin batısı güneyi kısmen kuzeyi ve orta Anadolu'yu CHP, Türkiye'nin güney ve güneydoğusunu PKK ve HDP birlikte yönetelim ve buna ait de bir paslaşma bir ortak sözleşme bir anlaşma uzun yıllardır devam ediyor. Dönem dönem bazen birbirleri ayrı gözükseler de iş riske girince aynı bugünlerde olduğu gibi hemen bir araya geliyorlar.

Dün Sarıgazi'de Muharrem İnce belki görüntülerde vardır. Muharrem İnce orada mitinge gelirken HDP'liler ve PKK'lılar orada bayraklarla beraber karşılıyorlar. Neden? Çünkü, Selahattin Demirtaş'a gitmesin diye iki onun hapisten çıkmasını talep etmesinin kutlamasını gerçekleştiriyorlar üç, İnce'nin miting alanında gencin alnında Kürdistan yazıyor gelinen tablo bu. Gelinen tablo başka hiç birşey değil. Burada İbrahim Halil Yıldız bu tabloya nasıl gelindiğini de ifade edeceğim. İbrahim Halil Yıldız, esnaf ziyareti yapıyor. Daha önce de orada ucuz çarşılar var orada görüntüler

"TERÖR ÖRGÜTÜNÜ MUHARREM İNCE ŞIMARTTI OLAY BU NOKTAYA GELDİ"

Burada esnafı ziyaret ederken esnafa gidiyor ben görüntüleri izledim. Görüntüleri izlediğimde esnafa gidiyor, esnaf İbrahim Halil Yıldız bir tek cümle söylemiyor karşı taraftaki adam sürekli konuşuyor. En sonunda elini çıkın gidin diye işaret yapıyor. Söylenen sözler arasında "Ben PKK'lıyım siz bu dükkana nasıl girersiniz, artık sizin işiniz bitti." gibi değerlendirmeleri yaptıktan sonra İbrahim Halil Yıldız müşteriler de var, onların da içerisinde bozulmamak için orada bir takım incik boncukla uğraşıyor. Sonra arkasını dönüyor ve giderken yanındakine dükkanın içerisindeki biri arkadan vuruyor. O arada arbede başlıyor. Allah'tan İbrahim Halil Yıldız kendisini dışarı atıyor. Dışarı attıktan sonra arbede daha da büyük bir hale geliyor. Fakat bir hazırlık olduğu ortada, silahlar sopalar herşey var. Ondan sonra da tabi bu müessif olaylar meydana geliyor. Fakat bundan önce kritik bir iş var, 11 Haziran yani olay perşembe günü oluyor 11 Haziran Pazartesi günü bunların dağ kadrosu ile ilişkili olduğu herkes tarafından biliniyor. Hukuken tespit edilip edilmemesi önemli değil savcılar şimdi bunun üzerindeler.

Bunu 11 Haziran'da bu konuşmayı yapıyor Pervin Buldan da bu konuşmayı yapıyor. Buradaki ittifak çok açık ve nettir. Peki buraya meseleyi ne getirdi. Terör örgütünü şımartmayacaksınız. Terör örgütünü şımartan kimdir? Muharrem İnce'dir. Olayın sorumlusu bu PKK bu şımarıklığı elde etmeseydi bu olay olmazdı. Bu kadar açık ve net.

"ALMANLARIN SIZDIRDIĞI BİLGİLER YANLIŞ DEĞİL"

Bir müddet öncesine kadar Almanya'daydı, bir yere gidip gitmediği konusunda herhangi bir değerlendirmemiz yok ama bir müddet öncesine kadar Almanya'da olduğu biliniyor. Almanların sızdırdığı bilgiler yanlış değil. FETÖ meselesi matruşka gibi. Açtıkça içinden çıkıyor, dibini yakalayabilmek için elinizin rahat olması lazım, kalıcı birtakım düzenlemeler yapılabilir. FETÖ tehlikesi geçmiş diyemeyiz. Bunu dersek yanlış bir bilgi vermiş oluruz. Bence tam yarısındayız FETÖ tehlikesinin.

"KANDİL BİZİM İÇİN KOLAY VE ULAŞILABİLİR BİR HEDEF"

Kandil meselesi şöyledir, eskiden Kandil bizim için uzak hedefti. Acaba bu Kandil ne olacak? Dokunulmaz, ulaşılamaz bir hedefti. Şimdi Kandil bizim için kolay hedef. Açık ve net söylüyorum. Sinan Haftanin, Metina, Zap, Avaşin Basyan, Hakurk var. Yaklaşık bizim sınırlarımızdan 20-25 kilometre hattın içerisinde PKK kampları var bunlar Kandil öncesi kamplardır. Yani Türkiye'yi baskılamak ve Kandil'i muhafaza etmek için.

"BİZ İSTEDİĞİMİZ ZAMAN KANDİL'E GİRER ORAYA TÜRK BAYRAĞI DİKERİZ"

İç güvenlik operasyonlarında ciddi operasyonlar gerçekleştirdik. Bu operasyonlarla beraber terör örgütünü içeride hareket edemez hale getirdik. Hava gücümüz, beşeri kuvvetlerimiz ve aynı zamanda dışarılara da bastık bunu tek ayaklı düşünmeyin. Biz istediğimiz zaman Kandil'e gireriz ve oraya Türk bayrağını dikeriz. O böcek yuvasını tarumar ederiz. Artık Türkiye eski Türkiye değil bütün bunları yapabilecek gücü var.

"DEMİRTAŞ HALKI AÇIKÇA TEHDİT ETTİ"

Dün Demirtaş'ın propaganda konuşmasını dinledim. Ruh hali ortadan kalkmış, bir cümle söylüyor belki arkadaşlar fark etmemişlerdir de ben aradan o cümleyi çektim. "Bir oyluk canları var" diyor. Bu ne demektir biliyor musunuz? Hepimizi ölümle tehdit ediyor. Yani diyor ki bir oyla sahip çıkın bu meseleye bu iktidarı götürelim gerisi bizim hadisemizdir.

Bu cesareti veren Muharrem İnce'dir ne yaptığını bilmiyor. Orada kendi iç rekabetlerinden dolayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu alt edeceğim diye girmediği alan kalmamıştır. Şiddet, aynı zamanda güya sol değerler bütün siyasal müktesebat, PKK, HDP aynı zamanda Saadet, sözde İyi Parti bütün bunları bir araya getirerek seçim sonrası Cumhuriyet Halk Partisi'nin başına nasıl gelirim hesabını yapmak aynı zamanda bunu yaparken de bütün ilkeleri ve bütün prensipleri, bütün bugüne kadar siyasetin oluşturmuş olduğu hakikatten bu konuda sağ duyuda duran anlayışı tarumar etmiştir.

Demirtaş'ın ruh halini çok kötü buldum. Hakikatten dün akşam ki o konuşmasını yukarıdan aşağıya analiz ettiğimde içinde nefret olan, Türkiye'ye, milletimize, kendisini buraya gönderenlere aynı zamanda da gönderip de sahip çıkmayanlara bu ilk tutuklandığı gece bunu Türkiye çok iyi bilmiyor. Kocaeli'den helikopterle Edirne'ye geçecek şöyle zannediyor, binlerce kişi beni havalimanında karşılamaya geldi. Şaşkın şaşkın etrafa bakıyor kimse gelmedimi diye.

8 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ

Cudi'de 8 terörist etkisiz hale getirildi. (Güvenlik güçleri) Saat 06.55'te görüntü aldılar, 8.50'de operasyon icra ettiler.

SAKARYA'DA PATİLERİ KESİLEN YAVRU KÖPEĞİN ÖLÜMÜ HAKKINDA

Elimizde görüntüler var. Çok da acı görüntüler. İş makinesi olduğu kesin. İnsanın içinin kaldıramayacağı görüntüler var. Biliyorsunuz lastiklerin o keser bıçak daha ötesinden gider orada bir yol çalışması, kanal çalışması yaparken orada bir de bu hayvanların daha rahat bırakıldıkları doğal beslenme alanları gibi belediye tarafından tanzim edilmiş. Hakikatten çok büyük bir infiale sebep olacak böyle bir olay gelişti. Öncelikle şöyle, bize ilk gelen bilgi düzgün bir kesi olduğuydu. Biz şöyle düşündük, herhalde bir veteriner veya bir bu işi bilen bir kişi bunu yaptı. Çünkü düzgün bir kesi başka türlü olamaz. Ennihayetinde olayın görüntüleri de ortaya çıkınca aslında bunun bir iş makinesi ve bu iş makinesinin ortaya koyduğu olay sonucu gerçekleştiği belli oldu.

Kaynak: TRT Haber