29.11.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
Seyfettin Ersöz / Ankara
Türkiye, Doğu Akdeniz’de Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ilanı yolunda önemli bir anlaşmaya imza attı. Türkiye ve Libya arasında imzalanan deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin mutabakat ile Doğu Akdeniz’de Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi(GKRY) ve Mısır arasında bir “kalkan” oluşacak. Anlaşma ile Doğu Akdeniz’de Türk MEB’inin batı sınırı da belirlenmiş oldu. Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, “Mutabakat Muhtırası Mavi Vatan tarihimizde bir kilometre taşıdır. Bölgede askeri üstünlük bizdeydi, ilk defa siyasi üstünlük de bize geçmiş oldu” dedi.
Doğu Akdeniz’de Türkiye ve KKTC’nin hak ve menfaatlerinin daima korunacağını vurgulayan Türkiye, bölgede tarihi bir adım attı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez Al Sarraj ile Dolmabahçe Ofisi’nde önceki gün bir araya gelerek iki ülke arasında iki anlaşmaya imza attı. Görüşmede, Türkiye ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında, “Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası” imzalandı. Ayrıca iki ülkenin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının muhafazasını hedefleyen, “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası” imzalandı.
MEB’e giden yol
Türkiye, imzalanan deniz yetki alanları anlaşması ile Doğu Akdeniz denkleminde önemli bir adım atmış oldu. Yunanistan ve GKRY’nin Doğu Akdeniz’deki hak gasbını önlemek için karşılıklı kıyı komşuları olan Libya ve Türkiye oluşturulacak hat ile bu alanda MEB ilan edilmesinin önünü açtı.
Libya ve Türkiye arasındaki anlaşma tezini ilk ortaya atan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı, “Libya, Türkiye’nin Denizden Komşusudur” adlı kitabında da anlaşmanın gerekliliklerini anlatmıştı.
Yaycı, “Karşılıklı kıyıları olan Türkiye ve Libya arasında MEB anlaşmasının en kısa sürede yapılması gereklidir. Bu antlaşmasının gerçekleşmesi hem Türkiye’nin hem de Libya’nın meşru hakkı olduğu gibi menfaatinedir” demişti.
‘Üstünlük bize geçti’
Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, Doğu Akdeniz’deki işgal girişimlerini boşa çıkaracak mutabakatı Milliyet’e değerlendirdi. Türkiye’nin ilk defa KKTC haricinde bir ülke ile Münhasır Ekonomik Bölgesi’nin batı sınırını çizmiş olduğunu belirten Gürdeniz “Libya ile anlaşma hukuki zemin, ve meşruiyet açısından çok önemli. Diğer taraftan bu adım, gelecek açısından Türkiye’ye müktesep bir hak sağlamıştır. Bölgede askeri üstünlük bizdeydi, ilk defa siyasi üstünlük de bize geçmiş oldu. Unutmayalım, karşımızda içinde Filistin’in bile bulunduğu yediye yakın siyasi ittifak sistemi var. Bu gelişmede en büyük payı ve rolü olan Amiral Cihat Yaycı’yı tebrik ettiğimi de belirtmek isterim. İki ülkenin kıyıdaşlığını 2010’da ortaya koyan tezin sahibidir.”
Mutabakatın Dışişleri’nin elini güçlendireceğini kaydeden Gürdeniz şöyle devam etti: “Şahsi fikrim, bu aşamadan sonra derhal Suriye ile de görüşmelere başlanmasıdır. Suriye ile de böyle bir anlaşma yapılırsa, o zaman Türkiye’nin eli siyaseten ve hukuken çok güçlenecek, BM nezdinde çok güçlü bir konuma gelinecektir. Yunanistan Libya-Türkiye anlaşmasını kabus senaryosu olarak görüyordu ve o yüzden Türkiye’ye baskılar artacaktır. Bu Mutabakat Muhtırası Mavi Vatan tarihimizde bir kilometre taşıdır. Büyük başarıdır.”