Ramazan'da sıvı kaybına dikkat

Özel Avrupa Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Yahya Güngör, Ramazan’da vücutta oluşabilecek sıvı kaybı ve buna bağlı meydana gelen mide rahatsızlıklarına karşı uyarılarda bulundu.Ramazan ayının uzun yaz günlerine gelmesinden dolayı sıvı kaybına bağlı hastalıkların artacağını vurgulayan Yahya Güngör, “Ramazan’da sıvı kaybına bağlı hastalıklar agreve olabilmektedir. Sıvı kaybı yaşlı hastalarda, tansiyon, şeker hastalarında daha ağır seyredebilmektedir. Bunun yanında mide rahatsızlıkları ve uzun süren açlıktan dolayı kendini gösterebilmekte, nüksedebilmektedir. Ramazan ayında oruç tutmak isteyen hastalarımızın, mide rahatsızlığı önceden bilinen hastaların buna yönelik tedbirleri almaları gerekir” dedi.

Ramazan’da en sık görülen şikayetlerin başında mide rahatsızlıklarının geldiğini belirten Güngör, “Ramazan ayında en sık şikayetler mide ağrıları, asit salgısının artmasına bağlı olarak midede yanma, reflü hastalarının şikayetlerinde alevlenmeler olabilmektedir. Sıvı kaybına bağlı yaşlı hastalarımızın dehidratasyon ve tansiyon düşüklüğü, dilde ve ağızda kuruluk, deride kuruluk ve böbrek yetmezliği bulgularını sergileyerek karşımıza gelebilmektedir. Yaşlı hastalarda daha önemli risk faktörü olabilmektedir. Sıvı kaybına bağlı olarak böbrek yetmezliği ortaya çıkabilir. Böbrek yetmezliği de ölümcül komplikasyonlara kadar gidebilir” ifadelerini kullandı.“Bu tarz böbrek yetmezliği gelişmiş, tansiyon düşüklüğü ortaya çıkmış, ciltte kuruluk görülen hastaları hastaneye yatırarak tedavi ediyoruz” diyen Güngör, Ramazan’da en önemli şikayetlerin başında mide hastalıklarının geldiğine dikkat çekti.

Güngör, Ramazan ayında başta gelen sorunlar ve tedavilerine ilişkin şu bilgileri verdi:“Hazımsızlıkla gelen nonülser dispepsi başta, daha sonra peptik ülser, gastroözofageal reflü hastalıkları gelir. Reflü, kalp hastalıkları kadar insanın hayat kalitesini etkileyen bir hastalıktır. Reflüde de tedavi süreklidir. Çok ağır şikayetleri olan mide hastalarımıza bu uzun günlerde oruç tutmasını önermeyiz. Çünkü artan asit salgısı beraberinde yemek borusu ve midede kanserlere yol açabilir ve hastalığın iyileşmesini geciktiren bir faktör olarak karşımıza çıkabilir. Mide hastalıklarının tedavisinde hasta yaşam boyu diyet tedavisine uyum göstermesi çok önemlidir. Yağlı, baharatlı, kızartma, kola, şuruplu tatlılardan, sigara ve kahveden uzak durması çok önemlidir. Bunun yanında ilaç tedavisi söz konusudur.”