Miner & Co şirketinin 2015 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, çocukları telefon ya da tablet yerine televizyon izlemeye zorlamak, onları disipline etmenin modern bir yolu imiş. Çünkü televizyon artık ikinci sınıf bir ekran sayılıyor. Başka bir deyişle, televizyon out, dokunmatik cihazlar in. Özellikle gençler arasında televizyon izlemek demode bir davranış olarak algılanıyor. Zaten dünyanın önde gelen içerik üreticisi firmaları da, son 2 yılda internetten video izleme oranlarının, televizyon izlemeyi geçtiğini söylüyor.
Bu araştırma bana kızımla yaşadığım diyalogları düşündürdü. Gerçekten de onu telefon ve tabletten uzaklaştırmak için, “Biraz televizyondan çizgi film izlemeye ne dersin?” derken buluyorum kendimi bazen. O da bana “Ama anneee telefonundan oyun oynamak istiyorum.” diye itiraz ediyor. Kabul etmeliyiz ki, zihinsel işleyişleri, algıları, olaylara bakışları bambaşka çalışıyor.
Ebeveynler olarak, kontrol edilemez bir hızla gelişen teknoloji çağından korkuyoruz. Çünkü neyle karşı karşıya olduğumuzu bilmiyoruz. Biz çocukken böyle bir gerçeklik yoktu. O yüzden kendi deneyimlerimizden yararlanamayız. Anne/babamızdan fikir alamayız. Aile büyüklerimiz hiç referans noktası değil. Peki o zaman ne yapacağız? Sadece onlarca uzmanın, ekran bağımlılığının zararları, küçük yaşta teknolojinin yarattığı olumsuzluklar gibi söylemleri ile ne yapacağımızı bilmez bir halde çocuk büyütmeye çalışıyoruz. Bir taraftan da teknolojiden uzak kalmak ya da teknolojiyi yasaklamak gibi bir şeyin mümkün olmadığının farkındayız.
Şöyle düşünün; bizler çocukken, televizyon izlemeyi bir ceza olarak görmek gibi bir şey mümkün olabilir miydi? Böyle bir şeyi düşünmek bile saçma ve gülünç olurdu. Oysa çocuğumuz için, televizyon izlemeye yönlendirilmek bir disiplin ve cezalandırma şekli. Yani kuşaklar, kurallar, doğrular, yanlışlar değişiyor. Doğduğumuzda dünyada olan şeyi normal kabul ederiz. Çocuklarımız için teknoloji böyle. Yetişkin olduktan sonra keşfettiğimiz bir şey ise çok heyecan verici ve bilinmezdir. İşte bizim için de böyle.
Teknolojinin kölesi değil, efendisi olmak
Bu nedenle, teknoloji konusunda çocuklarla çatışmak, sonu gelmeyecek bir kısır döngü yaratıyor. Yapmamız gereken şey ise, onlar için çok normal/sıradan olan bu durumu kabullenmek, kendimizi bu konuda geliştirip, çocuğumuzla birlikte öğrenmek, dijital yetkinliklerimizi arttırıp, kendilerini korumalarına, teknolojinin kölesi değil, efendisi olmalarına fırsat sunmak sanırım…
Ebeveynler olarak onlara sınır koymak, belli bir yaşa kadar kararlarında destek olmak, aradaki bağı hep canlı ve sıcak tutmak, gözlerine bakıp, onları gerçekten dinlemek ve anlamaya çalışmak, her durumda sorgusuz çalacakları bir kapı olmak ise, dünün ya da bugünün değil, tüm zamanların olmazsa olmazı...