17.03.2021 - 13:00 | Son Güncellenme:
Kronik yorgunluk sendromu nedir?
Ruhsal, fiziksel ve kronik olarak üç ayrı grupta toplanan yorgunluk enerji ve motivasyon eksikliği olarak tanımlanabilir. Tükenmişlik, bitkinlik, halsizlik olarak tariflenir. İnsanın kendini sürekli olarak yorgun hissetmesi kronik yorgunluk sendromudur. Tükenmişlik sendromu olarak da isimlendirilir. Kişinin yeteri kadar dinlenmeden kapasitesinin üzerinde iş yüklenmesi sonucu oluşur. Kötü beslenme, yetersiz uyku, hareketsizlik, stres yorgunluk sendromuna zemin hazırlar. Her yaş grubunda, her iki cinste de görülebilir. Ama çalışan annelerde daha sık görülür.
Pandemi stresi kronik yorgunluğu artırdı
Pandemi sürecinde artan stres, kaygı ve endişe durumu kronik yorgunlukla ilgili şikayetleri artırdı. Özellikle evde çalışan, işini kaybedenlerin yaşadığı stres nedeniyle yorgunluk daha çok görülmeye başladı.
Kötü beslenme ve hareketsizlik en önemli neden
Birçok nedeni var ama kötü beslenme ve hareketsizlik en önemli nedenleri oluşturuyor. Hareketsizliğe çözüm olarak evde yapılabilecek odalar arası yürüyüş veya basit hareketler tempomuzu korumayı ve hareketlenmeyi sağlar. Evde durulan süre içinde de yağlı yiyecekler ve hamur işi gibi bir beslenme şeklinden uzak durmak en azından az hareket edilen dönemlerde vücut dengesini korumayı sağlar.
Kronik yorgunluk sendromu nasıl teşhis edilir?
Kronik yorgunluk sendromu halsizliğe yol açan hastalıkların araştırılması ve ekarte edilmesi ile konur. Bu nedenle halsizliğe yol açan nedenleri iyi bilmek gerekir.
Halsizliğe yol açan nedenler:
-Kansızlık: Özellikle adet kanaması fazla kadınlarda.
-Kalp hastalığı.
-Böbrek yetmezliği.
-Vitamin eksikliği.
-Tiroid bezinin az çalışması.
-Gizli idrar yolu enfeksiyonu.
-Şeker hastalığı, insülin direnci.
-Hipoglisemi: Şekerin düşmesi.
-Fazla alkol.
-Gıda alerjisi, örneğin gluten.
-Fibromiyalji.
-Stres.
-Böbrek üstü bezi hastalıkları.
-Kilo vermek, ödem azaltmak amacı ile idrar söktürücü vb ilaç kullanmak.
-Herhangi bir nedenle kullanılan ilaç (Yıllardır kullanılıyor olsa bile).
-Görme problemi: Özellikle gözlük numaranız değişmişse.
-Kronik infeksiyon: (Örneğin verem)
-Kronik bronşit.
-Kas hastalıkları.
-Demir eksikliği: Kansızlık yapmasa bile halsizlik yapabilir.
-İlerlemiş kanser.
-Uyku apnesi.
-Depresyon.
-Mineral eksiklikleri: Özellikle düzensiz beslenenlerde.
Yorgunlukla mücadelede nelerden faydalanılabiliriz?
-Sağlıklı yaşam tarzına dikkat edilmeli. Mucize tedavilerden, dopinglerden uzak durulmalı.
-Daha iyi uyumak gerekir.
-Hamur işi ve tatlıdan uzak durulmalı.
-Çay kahve, kola gibi kafein ve şeker içeren içecekler fazla tüketilmemeli.
-Susuz kalınmamalı.
-Çalışma saatlerinde düzensizlikten kaçınmak gerekir.
-Gece geç saatlerde yemek yenmemeli.
-Enerji içeceklerinden uzak durulmalı.
-Çalışan anneler eşlerinden yardım istemeli, destek görmeli.
-Kasların zayıflamaması için hareketsizlikten uzak durulmalı.
-Sürekli cep telefonu ile meşgul olunmamalı.
-Televizyon, bilgisayar gibi sürekli ekran başında kalınarak oturulmamalı.
-Uzun süreli kontrolsüz açlık diyetleri yapılmamalı.
-Kısa sürede çok kilo verilmemeli.
-Bitkisel ürünler bilinçsiz kullanılmamalı.
-Atıştırmalık diyet ürünleri sınırlı yenmeli.
-Yeterli, düzenli beslenilmeli. Şekerli içecek, tatlı gibi glisemik indeksi yüksek besinlerden uzak durulmalı. Sebze, meyveden zengin beslenmek yararlı olabilir. Genel olarak sebze meyveler, fındık ceviz gibi kuruyemişlerin yararı olabilir ama ölçü kaçmamalı.
-Fala kilo varsa mutlaka verilmeli.
-Mümkün olduğunca hareket edilmeli, açık havada bol yürüyüş yapılmalı.
-Stresten uzak durulmalı.