Geçtiğimiz hafta "Köklere Dönüş" başlığıyla sizi dünyada gezilmesi önerilen 7 harika müzeden biri olan, Kenan Yavuz Etnografya Müzesi'nin hikayesini paylaşmıştım. Bu kez müzede neler var? Müze dışında Bayburt'ta neler yapabilirsiniz? aktarmaya çalışacağım.
Modern yaşama ait çok az şeyin olduğu fakat topraklarda insanın çok olduğu zamanın çocuğuyum.... Kenan Yavuz
Sevgili Kenan Yavuz ve ailesi değişmemesi gereken güzellikleri yaşatmak için yola çıktığında Kenan Yavuz Etnografya Müzesi'nin dünyanın en prestijli müze ödülü alacağını hiç düşünmemiş. Büyük bir vefa ve sevgiyle var olan kültürel varlıkları geleceğe taşımak amacıyla müzeyi kurmuşlar.
Müze; Bayburt'un Demirözü İlçesine bağlı Beşpınar Köyünde ziyaretçilerini ağırlarken benzersiz bir deneyim sunuyor. Geçtiğimiz hafta düzenledikleri "Tırpan Şenliği"n de orada olan ziyaretçiler çok keyifli anlara şahit oldular. Instagram canlı yayın ve hikayelerinden izlediğim şenliğin amacı imece geleneğini yaşatmak. Açıkçası müzenin her yerinden ayrı bir hikaye ayrı bir dünya saklı. Bu yazıyı yazarken bile geçirdiğim zamanları düşündükçe içim titriyor.
Müzede Bir Gün
Kenan Yavuz Etnografya Müzesi "Bayburt" taşlarıyla ilmek ilmek örülen bir müze. Kapısından girdiğiniz andan itibaren sizi sarıp sarmalayan Kenan Bey ile yapmış olduğumuz müze gezisinden anılarla size müzede neler göreceksiniz aktarayım.
Müzeyi gezmek için bana göre en az bir gün gerek. Açıkçası her müzede saatlerce vakit geçirdiğim için çocuklar benimle müze gezmeyi sevmiyor. Neymiş çok fotoğraf çekiyormuşum. Evet çekiyorum çünkü okumak görmek ve paylaşmak hoşuma gidiyor. Bayburt'ta da durum değişmedi. Bir süre sonra baktım ki sadece ben ve Kenan Bey müzeyi geziyoruz. Herkes farklı bir yerde kendine yer bulmuş :)
Müzeyi gezdiğim sırayla size anlatırken satırlarıma Kenan Bey'den kalan cümleleri de dahil ettim.
Köy Meydanı: Geleneksel bir çarşı olarak karşımıza çıkan meydanda yaşanmışlıktan hareket ederek bu topraklarda yaşayan (Bayburt) meslek sahibi küçük esnafın hatıralarını eşyalarıyla birlikte yaşatmak amaçlanmış. Hem meslekleri hatırlatmak hem de el sanatlarına dikkat çekmek istedikleri gibi bölgenin müzeyi sahiplenme kabiliyetini de arttırmak istemişler. Müzeyi gezenler kendi yaşamlarını, kendi geçmişlerini, ailelerinden, ninelerinden ya da dedelerinden iz gördüklerinde daha da sahipleniyor.
Köy Evi: Müze kurucusu Kenan Bey'in üç kuşak geçmişini bugüne taşıyan doğup büyüdüğü evin rekonstrüksiyonu olarak gözümüze çarpıyor. Evin içinde her oda da farklı bir geçmiş ve yaşanmışlık karşınıza çıkıyor. Alime Babaanne'nin odası, bebeklerin beşiği, dikiş makinası, tandırlık, gelin direği derken insan bu köy evinin içinde Alice Harikalar Diyarı'nda gibi burada her şeyin mümkün olacağını hissediyorsunuz. O beşik kaç torun, kaç bebek sallamıştır. Gizli dolaplarda kaç çocuk saklanan bisküvileri yemiştir? Kaç gelin gelin direğinde hayaller kurmuştur? İnanın ki köy evinde geçmiş bugüne fısıldıyor ve diyor ki "Asla geçmişini unutma, seni sen yapan köklerin".
Gecekondu: Kenan Bey'in eşi Serpil Hanım'ın hayatında özel bir yer tutan gecekondu köy evinin hemen yanına eklenmiş. Güvercin evinin eşlik ettiği bu özel yer şehir ve köy yaşamı arasına sıkışmış yaşam biçimini birebir aktarıyor.
Seyir Terası (Köy evi damı): Tüm müzeyi kuş bakışı izleyebildiğiniz bu terasta eskiden yapılan düğünler ve ağızbarı geleneği yaşatılmış. Köy evinin çatısında yer alan seyir terasında evin içinde yer alan gelin direğinin tam üzerinde yer alan minik pencereden köyün erkekleri düğünleri izlerken sevdikleri kızlara taş atarmış. Kızlar taş eden erkeği de bilirmiş.
Bayburt Güvercin Kuş Evi: Bayburt Güvercinleri'nin kendine has uçuş şekilleri olduğunu burada öğrendim. Müzede yer alan güvercinler özgürce uçtukları gibi her zaman evlerine dönüyorlar. Bazen seyir terasında bazen çocuk oyun alanında size eşlik ediyorlar. Sonradan da öğrendim ki Türkiye'de en değerli kuşlar arasında yer alıyor. Bayburt'ta "Çift Kukul" diye anılırken Dünya Kuş Literatürü'nde "Türk Fısıldayıcısı" olarak bilinen bu nadir güvercinleri mutlaka görmelisiniz.
Ayrıca sabah yürüyüşlerine eşlik eden üç kartaldan sonra müzenin kapalı sergi alanında tavanlara kuşların yuva yapmasını görmüştüm. Diyeceğim o ki bu müzede "Her canlıya yer var"
Loruhan'ın bahçesinde otlayan Tulpar ve bize sürekli eşlik eden Karabaş ve Vefa'yı da anmadan geçemem.
Dede Korkut ve Türk Kimliği Kütüphanesi / Toplantı Salonu: Bayburt; Dede Korkut Diyarı olarak bilinirken, müzede Türk- İslam kimliğinin oluşmasında önemli katkıları olan eserler ziyaretçilerle buluşturuluyor. Kütüphaneyi gezerken ziyaretçiler istediği kitabı okuyacağı gibi saatlerce zaman geçirebilir. Türkçe Öğretmeni olan bir genç kızımız ile geleceği hakkında sohbet ettiğimiz anlarda aslında ne kadar özel bir görevi olduğunu düşündüm. Kenan Bey'in kişisel arşivi kadar hayat tecrübesini paylaşması o kadar ilham verici ki... Ve ziyaretçiler bu yaşam öğretisini bir müze gezerken alıyor. Müze kitap katkısına açık. Çocuklar, gençler ve büyüklere yönelik kitap bağışlamak isterseniz müze ile görüşmeniz yeterli.
Açık Sergi Alanı ve Amfi Tiyatro: Amfi tiyatro ve açık hava sinemasının bulunduğu alan müzenin girişinin hemen sağında yer alıyor. Yıldızların altında film, konser, tiyatro vb. etkinlikler için kullanılıyor. Köy halkına ve herkese açık.
Hayatın inişini ve çıkışını temsil eden sütunlar, balballar ve şiirler
Açık sergi alanında köyün geçmişine ait fotoğraflar yer alırken, yıllar yıllar öncesinde var olan eşyaları da müzede görüyorsunuz. Yine Orta Asya Türk geleneğinin mezar başlıkları olan "Balbal"lar ve Selçuklu mimarisinin en özgün çini motifleri "Bayburt Taşı" ile buluşarak Çinimaçin Sergisi'nde sizleri karşılıyor.
Geçmişten geleceğe köprüdür kapılar...
Anadolu'nun farklı yerlerinden gelen kapılar ise burada sonsuzluğa açılıyor. Her kapının üzerinde ki süslemeler farklı bir anlam taşıyor. Kapıların yanında yer alan mermerlerde de Kenan Bey'in yazdığı şiirler yer alıyor.
Kapalı Sergi Alanı: Ah eski zamanlar. Dedemin radyosu, babamın daktilosu, büyükdedemin saati, büyükbabamın köstekli saati, anneannemin aynalı çeyiz sandığı. Bunlar benim köklerime ait gördüklerim. Siz kendinize ait neler bulacaksınız kim bilir? Geçmişe ait ne varsa tek tek karşınıza çıkıp sizi anılara sürüklüyor. Geleneksel yaşamda ne varsa burada var.
Ve "Ehram". Dokuma tezgahında görüp nedir diye sorduğum ehram. Kadınların sokağa çıkarken giydiği ve tüm vücudu kaplayan yöresel motiflerle süslü ehramlar. Bayburt'tan ayrılmadan önce "Ehram giymeden gidersem aklım kalacak" dediğimde yağan yağmurun altında "Ehram" giyip hayata, yaşadıklarıma ve bu güzel insanlara çok teşekkür ettim. Bayburt'ta yağmur her an yağabilir ama yağmur kadar kalplerden sevgi dökülüyor.
Bezir Yağı Değirmeni: Keten otundan üretilen bezir yağını çıkaran taş değirmen avlunun ortasında sizi bekliyor.
Konak: İnsanın yaşadığı ev kalesidir. Yavuz Ailesi'nin yaşadığı konak açık sergi alanının hemen yanında bulunuyor. Birçok ziyaretçi evin de müzeye dahil olduğunu düşünerek eve girerken rastlanmış. Konak sadece aile ve dostlarına açık. Serpil Hanım'ın elinden konakta içtiğim kahvenin kırkyıl hatırı var bende. Evin içinde Kenan Bey'in anıları kadar ailenin geçmişini simgeleyen eserlerde yer alıyor. Özel yaşam alanı olduğu kadar tüm ailenin buluşma noktası.
Su Değirmeni: Eskiden un, su değirmeni aracılığıyla elde edilirken günümüzde örneğini ancak müzede görebiliyoruz. Baraj Gölü altında kalan değirmen müzede yeniden yaşam bulmuş.
Tandırlık: Un varsa aş vardır. Su değirmeninden çıkınca sizi tandırlık karşılıyor. Yemek kadar yaşanan bir yer tandırlık. Maalesef başında bir ateş yakıp; çay demleyip ateşiyle pişen ekmekleri tadamadım. Ama alacağım olsun bir daha ki gidişimde mutlaka o tandırda bir akşam geçireceğim :)
Tarım Aletleri Açık Sergi Alanı: Köy yaşamında kullanılan ve günümüzde hiçbir yerde göremediğimiz tarımda kullanılan aletler sergi alanında sizi Yaşar Kemal'in kitaplarına götürüyor. Anadolu'nun dönüşümünü çok net görebilirsiniz.
Tarım Aletleri Kapalı Sergi Alanı: Çocukluğa dönülen anılara ait bir alan daha. İki taş, üsttekinde çukur. Çukura buğdayları eklersiniz ve taşın üzerindeki ahşap kolu çevirirsiniz. Buğdaylar alttan bulgur olarak çıkar. Geçmişte kullanılan ama günümüzde tarih olan tarım aletleri burada yer alıyor.
Leylek Yuvası: Ah o leylek yuvası. Her sene nisan ayında gelen ve ağustosta göç eden leylekler. Babaannemin evinin önündeki direkte de vardı. O leyleğin gagasıyla yavrularına taşıdığı solucanları izledim. Kanat çırpması gagasını açarak şarkı söylemesi (ben öyle diyordum) Ben burada çocukluğumu buldum. Çocuklarım ilk kez leylek yuvası gördü ya daha ne diyeyim.
Geleneksel Çocuk Oyun Alanları: Hangimiz çocuk olmadık ki? Akşam ezanıyla sokaktan eve çağrılan çocuklardık biz. Yaz tatilinde köyde geçirdiğim sınırlı zamanları anımsadım bu alanı gezerken. Ahşap salıncakta sallanırken çocukluk hayallerime gittim. Çok hızlı sallanırsam bulutlara değebilir miyim?
Mescit: Müze köyden biraz dışarıda olduğu için geleneksel dokuda inşa edilmiş bu yerde ziyaretçiler ibadet edebiliyor. Kapısı her zaman herkese açık.
Nimet Hanım Çay Ocağı: Ah güzel insanlar, iyi insanlar zamansız göçerler bu dünyadan. Geride gözü yaşlı eş ve dört çocuk kalırken; Kemal Bey'in vefat eden eşi Nimet Hanım'ın ismi verilerek her daim yaşatıldığı çay ocağı müze ziyaretçilerini ağırlıyor. Ah orada içilen çaylar, dinlenilen müzikler ve sohbetler. Ruhun şad olsun Nimet Hanım. Her zaman sevgiyle rahmetle anılıyorsun.
Bayburt'ta Nereleri Gezebildim?
Bayburt'a gidişim Erzincan dönüşüm Erzurum Havalimanı'ndan oldu. Bu sebeple de yollar kadar birbirinden güzel iki şehrimizin de havasını solumuş oldum. Instagram takipçilerim öyle güzel önerilerde bulundu ki yeniden gittiğimde mutlaka gerçekleştireceğim.
Bayburt coğrafyasıyla, insanıyla, yaşamıyla ve kültürel değerleriyle defalarca gitmek isteyeceğiniz bir yer. Dede Korkut'tan, Bayburt Kalesi'ne, Korgan Köprüsü'nden Yeraltı Şehirleri'ne, 2014 Avrupa Konseyi Müze Ödüllü Baksı Müzesi ve sayısız eşsiz kültüre ev sahipliği yapıyor. Erzincan'dan müzeye doğru yolculuk yaparken yolumuzun üzerinde Satala Antik Kenti olunca görmeden geçmek istemedim.
Bir sonraki yazım Loruhan ve müze dışında gezdiğim Pürke Çeşmesi, Yakub Abdal Tabiat Parkı, Demirözü Barajı, Otlukbeli Barajı (Kızılsu) hakkında :)
Devam edecek...
Yeşim Mutlu