Geçtiğimiz hafta tam 27 yıldır okumak isteyen ama ailesinin maddi yetersizliği nedeniyle okuyamayan ya da çalışmak zorunda kalan çocuklara tüm eğitim hayatı boyunca maddi ve manevi destek veren Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı (TOÇEV)'ndaydım.
Yağmurlu ve aşırı nemli bir İstanbul gününde Ortaköy sokaklarında kaybolarak TOÇEV buluşmamıza 20 dk geç kaldım. Bir labirentin içindeymişçesine bir üst sokaklarından dönmüş durmuşum. Sonunda çareyi bulunduğum yerden beni almalarını rica etmekte buldum. 350 metre ötemde ki bu sevgi dolu vakıfta sevgiyle karşılandım. Yağmur yağarsa endişesiyle her ne kadar içeride otursak da; açık balkondan gelen ıhlamur ve yasemin kokuları hafızamdan silinmeyecek... Sohbetimiz boyunca bardaktan boşanırcasına yağan yağmur hepimize öyle güzel duygular hissettirdi ki..
"Okumak her çocuğun hakkıdır" diyerek yola çıktığı günden bu yana her çocuğu birey olarak kabul edip toplumsal hayata kazandırılmaları için aralıksız çalışan TOÇEV'i bir de ben sizlere anlatmak istedim. TOÇEV İcra Kurulu Üyesi Aybike Yurtsever Guşa ve Dilek Ültanır'dan birebir çalışmalarını ve gelecek hayallerini dinledim.
1994 yılında Ebru Uygun tarafından kurulan TOÇEV'İn hikayesi 5 çocukla başlarken; 27 yılda 7,5 milyon çocuğa ulaşarak devam ediyor. Ebru Hanım'ın beş arkadaşı ile birlikte beş öğrenci alarak başladığı vakıf o günden bu yana maddi durumu yetersiz ailelerin çocuklarına destek oluyor. Eğitim hayatları boyunca bu çocuklara TOÇEV bir ailenin yapması gereken ne varsa onu yapıyor. Pandemiye kadar para yardımı yapmayan vakıf sadece pandemi sürecinde değişmek zorunda kalarak maddi destek vermiş. Saha çalışmalarına ve çocukların ziyaretine ara vermiş olsalar da hem aileler ile hem de kurumlarla iş birliklerine devam ediyorlar. Tüm etkinlikler de online olarak devam ediyor.
Hayal Kurabilen Çocuklar Yetiştirmek Arzusundayız
TOÇEV'in web sitesinde her ne kadar çocukları nasıl belirledikleri yer alıyor olsa da Aybike ve Dilek Hanım'dan bir kez daha dinlemek istedim. Psikolog eşliğinde yaptıkları ev ziyareti sonrası çocukların kullandığı eşyalardan, alışkanlıklarına, annesinin babasının hastalığı vb. her türlü detay üç sayfalık alım kriteri ile birlikte değerlendirme sürecine giriyor. Bunu yapma sebepleri seçimlerin objektif olmasını istemeleri. Bundan sonra çocuklar TOÇEV'le birlikte büyüyor. Temel amaçları sadece eğitime destek vermekten öte çocukların vizyonu açılarak hayallerinin daha farklı ilerlemesi.
Türkiye genelinde 400 çocuğu olan vakıf bireysel desteklerle birlikte sayısız proje hayata geçirmiş. 2004 yılında hayata geçirdikleri "Yaşasın Okulumuz" projesinde TV iş birliği ve SMS kampanyalarıyla 204 köy ilköğretim okulunun onarmaları büyük mutluluk.
Vakıf, sahada yürüttüğü aktif çalışmalarda eksikliklerin farkına vararak yeni projeler için fikirler üreterek hepsini farklı bir kurum ile buluşturmuş. Uluslararası kurumlarla da iş birliği yaparak 27 yılda 26 projeyi hayata geçiren TOÇEV'in 7,5 milyondan fazla çocuğa ulaşması ülkemiz adına çok değerlidir.
Derin sohbet ve bol gülümseme içeren buluşmamıza ait detayları da kısaca özetlemek isterim.
Ceza İnfaz Kurumlarında çalışan nadir Sivil Toplum Kuruluşlarından biri TOÇEV.
Aybike Hanım: Yaptığımız bir basın toplantısında ceza infaz kurumları ile ilgili bir konu çıktı karşımıza. Avrupa Birliği'nden fonlar alarak cezaevlerinde kalan çocuklarımıza yönelik projemizi başlattık. Böylelikle ceza infaz kurumlarında da TOÇEV olarak çalışmaya başladık. Bu projede Adalet Bakanlığı ile birlikte çalıştık.
Vakıf olarak projemizdeki temel hedefimiz cezaevlerinde anneleriyle birlikte yaşayan 0-6 yaş çocukların temel ihtiyaçlarının karşılanması, annelerin çocuklarıyla olan diyaloglarının ve davranış biçimlerinin güçlendirilmesi. Ayrıca ceza infaz kurumları çalışanları ile yapılacak çalışmalarla, mahkumlarda yaşadıkları zorluklar konusunda çözüm odaklı yaklaşımlar üretmeleri, yaşadıkları stresle baş etme yollarının anlatılmasını amaçlıyoruz.
Yaptığımız tüm projelerde ve attığımız her adımda barışçıl, birleştirici, eğitici, şeffaf ve sevgi dolu olmayı kendine görev edinen bir vakıf olarak da bu misyonumuzla herkese örnek olmayı hedefliyoruz. Türkiye'nin farklı bölgelerinde 7 farklı ceza infaz kurumuna gidiyoruz. Aşılanma sürecimiz sonrası pandemi şartlarına uygun olarak yeniden yeniden gitmeye başlayacağız.
YSM: Bundan sonraki süreçte birlikte de gidebiliriz. İzin verilen ölçüde hikayelerinizi paylaşmak isterim.
Dilek Hanım: Projenin kapanışında birlikte belki bir çalışma yapabiliriz. Okulların açılmasıyla birlikte projelerimiz hızlı bir şekilde başlayacak.
YSM: Tüm yapacağınız projelerinizde sizlere destek vermek isterim. Hangi şartlarla kabul ederseniz benden size tüm kapılar açık :)
Dilek Hanım: Çok teşekkür ederiz, desteğiniz bizim için çok değerli. Pandemi döneminde hem ailelerin hem de çocukların psikolojik olarak da çok fazla desteğe ihtiyaçları oldu. Maddi ve manevi olarak çocuklarımızın ve ailelerimizin yanında olmak için çok yoğun çalışmalar yaptık.
YSM: Hangi konuda özellikle desteğe ihtiyacınız oluyor? O konulardan da bahsedebilirseniz bağlantılarımız aracılığıyla yardımcı olmaya çalışalım.
Aybike Hanım: Bizim çeşitli dönemler, çocuklarımıza gönderdiğimiz destek paketleri var. Bunlar isteklerine göre standartlara uygun şekilde hijyen ürünlerinden kıyafete ayakkabıya kadar hepsi paketleniyor. Tamamen sıfır ürün gönderiyoruz. Bu ürünlerin temini bizim için önemli. Dolayısıyla ayni olarak bağışlara da ihtiyacımız oluyor.
Dilek Hanım: Ticari bir şirkette çalışmak ile vakıfta çalışmak çok ayrı konular. Burada gönüllük öne çıkıyor. Topluma karşı sorumluluğumuz ortada. Elimizden geldiğince sponsorlu olarak desteklerimizi sağlayarak daha fazla çocuğa ulaşmak gibi hedeflerimiz var.
Aybike Hanım: Aslında konuyla ilgili çok soru geliyor. Manevi ailelerimiz çocukların durumlarına ilişkin sorular soruyorlar. Biz çocuklarımızın karnesine kadar düzenli bildirimlerimizi yapıyoruz. Başka bir vakıf hakkında olumsuz bir haber çıktığında dahi bize soru gelebiliyor. Bu bizi de etkiliyor. Vakfımızın her zaman şeffaf bir iletişimi var. Düşünün ki yeni neslin kariyer planları arasında vakıf yöneticiliği de yer alıyor. Bu da bize mutluluk veriyor.
YSM: Peki yeni hayaller neler?
Dilek Hanım: Aslında en büyük hedefimiz yeni başlattığımız "İyi ki varsın" SMS kampanyamızın yaygınlaşması. 3944'e tüm operatörlerden SMS göndererek çocuklarımıza 10 TL bağış yapılabiliyor. Bir de okulların açılmasıyla birlikte bekleyen projelerimizi hayata geçirebilmek. Pandemi şartları sebebiyle nasıl ilerleyeceğimiz konusunda belirsizlikler söz konusu. Okullar açılırsa o zaman projelerimizi çocuklara ulaştırmak üzere hızla çalışmalara başlayacağız.
Aybike Hanım: Biz birebir okulların içinde çalıştığımız için izinlerimizi alıyoruz. Okullara bir ekiple gidiyoruz. Eğitimlerimizi yapabilmek için ders saatlerinden zaman alıyoruz. Dolayısıyla her çalışma için MEB'den izin alıyoruz.
Gelecek hedeflerimiz arasında mevcut ve yeni projelerle saha çalışmalarına devam etmek, projelerin içerik/ölçümleme gibi detaylarını ödül programlarına dahil etmek ve vakıf misyonunun görünür kılmak yer alıyor.
Dilek Hanım: Biz çocuklarımıza her yaz kamplar yapıyoruz. Aslında bulundukları yerden ve ailelerinden uzaklaşmalarıyla biraz daha özgür olmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Pandemi öncesinde hep farklı yerlere götürüyorduk. Çocuklarımıza farklı konularda atölye çalışmaları yaparak özgüvenlerini tamamlayıcı aktiviteler yapıyorduk. Erasmus+ desteği ile yurt dışında kampa götürdüğümüz çocuklarımız oldu. Biz de pandemi nedeniyle çocuklarımızdan uzak kaldığımız için doğayla iç içe olmaya karar verdik. Her zaman vakıf olarak kendimize özel bir yer alma planımız da vardı. Manisa civarında kendimiz için bir bahçe bulup badem ağaçları dikmek için bir yer satın aldık. Buraya hem bahçesinde küçük bir yer yapıp çocuklarımızın gidebilecekleri kamp alanları organize etmek hem de ağaçlarımızdaki bademleri satarak sürdürebilir gelir kaynağı oluşturmak amacındayız. Badem bahçemizin adına da PAYAM dedik. Payam, badem demek :)
Hedeflerimiz arasında fidanları çoğaltarak sonrasında işler hale getirmek var. SMS kampanyamız sonrasındaki en büyük hedeflerimizden biri de bu. Bine yakın ağacımız olacak. Burada fideleri dikmek için de biraz bağışa ihtiyacımız oluyor. Dolayısıyla bu bahçemizin duyurusu ile bağışçılarımızı da harekete geçirmek isteriz.
YSM: Muazzam bir proje. Çok duygulandım ve çocuklar adına çok mutlu oldum. Bu yazıyı okuyan kişilerin PAYAM'a destek vereceklerinden eminim. Payam'da sanat gibi farklı konularda da eğitim verecek misiniz? Neler olacak?
Dilek Hanım: Tabii ki; birçok atölye çalışması planlıyoruz, çocuklarımız burada özgürce hayal kurabilsinler ve yaratıcılıklarını, duygusal zekalarını beslesinler istiyoruz.
Aybike Hanım: Biz aslında çocuklarımızı yaş gruplarına göre ayırıp bazı kamplara götürebiliyoruz. O kampların içinde de farklı atölye çalışmalarımız oluyor. Çocuklar bütün günü birlikte geçiriyorlar.
YSM: PAYAM beni çok heyecanlandırdı. Hemen hayal etmeye başladım. Çocuklara mentorluk yapabilecek kişilerle ilgili size destek olmak isterim. PAYAM belki "PAYAM Akademi" olarak eşsiz kişilerle buluşur ve çocuklara farklı dünyaların kapılarını açar :)
Aybike Hanım, Dilek Hanım sizin dışında kaç kişilik ekibiniz var?
Dilek Hanım: 17 kişilik bir ekibimiz var. Hepimiz de sahaya gidiyoruz. Ekibimiz genelde kadınlardan oluşuyor, işin özüne bakarsanız kadınlar daha etkin aslında. Genelde bu işte de anneler hakim oldukları için evlere girip çıkarken biz kadın kadınayız. (gülüşmeler) TOÇEV dev bir ekip gibi görünüyor ama sadece 17 kişiyiz.
YSM: Şu an aktif olarak 400 çocuğa destek verdiğinizi belirtmiştiniz. Bu çocuklar hangi illerde yer alıyor?
Aybike Hanım: Ağırlıklı olarak İstanbul, Adıyaman, Mardin, Ankara, Sinop, Samsun, Kırklareli, Antalya, Adana'da çocuklarımız bulunuyor. Bunların dışında farklı illerden de çocuklarımız mevcut.
YSM: Son olarak sormak isterim; TOÇEV ailesine gönüllü- destekçi olmak için ne yapmak gerekiyor?
Dilek Hanım: Tocev.org'dan Bize ulaşın / Gönüllümüz olun butonundan başvuru yapılabiliyor. Başvurular gönüllü koordinatörümüze ulaşır ulaşmaz, gönüllü ihtiyacımıza göre dönüş yapılıyor. Ayrıca direkt gönüllü koordinatörümüzün e-posta adresinden (tocev@tocev.org.tr) gönüllü adayları ulaşabiliyorlar.
Sohbetimiz TOÇEV'in Puduhepa ve Kız Kardeşleri'nin son bebeği "Asuman Baytop" bebeğin odaya girmesiyle daha da renkleniyor. Türk kadın botanikçi, bitki toplayıcısı ve eczacı olarak görev yapmış Türk florasına katkıları ile tanınan Asuman Baytop bebeğin; Tuvana Büyükçınar'ın tasarımı ile daha parlak bir gelecek hayali ile aydınlatmaya çalışılan tüm çocuklar için ilham olması amaçlanıyor.
Her güzel anın sona erdiği gibi TOÇEV'den heyecan ve coşkuyla ayrılıyorum. Tanıştığım kadınların işlerine olan inancı ve çocuklara kattığı değere şahit olmak başka bir deneyim.
Bugüne kadar sayısız STK'da gönüllü olarak yer aldım. Akif olarak devam eden gönüllüklerim var. Beni yakından tanıyanlar ya da destek verdiğim STK çalışmalarının içinde benimle yer alan dostlarım bunun dile getirilmesinden ne kadar hoşlanmadığımı bilir. Açıkçası pandemi öncesine kadar da fikrim çok farklı değildi. Yine aynı şekilde, bana takıldıkları gibi "sosyal sorunlu" olarak sessizce hayatıma devam edecektim. Ama pandemiyle birlikte bunu bir kenara bıraktım. Artık herkesin elini taşın altına koymasını istiyorum. Bu yazıyı okuyan bir kişi dahi "İyi ki varsın" SMS kampanyasına destek verse ne mutlu bana. Ha PAYAM ve diğer konularda sessiz kalacağımı da düşünmeyin. Sürekli size bu konuda yazmaya devam edeceğim.
Sorun benim sorunum değil derseniz bilemem ama sosyal sorumluluk hepimizin sorunudur.
Yeşim Mutlu