İstanbul Arkeoloji Müzesi'ni hiç gezdiniz mi? Bugüne kadar gezmediyseniz bir gününüzü ayırıp mutlaka gezmenizi öneririm.
Dün ülkemizin tarih ve sanat varlığını korumak, gelecek nesillere kültür mirasını aktarmak amacıyla düzenlenen Heritage İstanbul'un İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde gerçekleşen basın toplantısına katıldım.
Yağmurlu bir İstanbul sabahında tarihi yarımadaya ulaşmanın ne kadar zor olduğunu ancak İstanbul'da yaşayan bilir dersem diğer şehirlerde yaşayanlara haksızlık etmiş olmam. Hakikaten bu şehirde yaşamanın bedeli var. Trafik bunun en başında geliyor. Pandemi de toplu taşıma araçlarını hiç kullanmadığım için bugün de aracımı bir yere bırakıp tramvay ile devam etme düşüncesini daha gitmeden aklımdan silmiştim. Nihayetinde müzeye ulaşır ulaşmaz toplantı başladı. Müzenin o keyifli bahçesinde sabah kahvesi içme hayalim ne yazık ki üç yudumdan öteye geçemedi...
Yıllarca sayısız etkinliğe katılan biri olarak pandemide zoom dışında ilk kez canlı bir organizasyonun içinde olmak çok başka hissettirdi. Sanki yüzyıllardır dışarıya çıkmıyor hissini yaşıyorsanız inanın yalnız değilsiniz. Maskeli, mesafeli de olsa insanlarla bir toplantıyı dinlemek ve o akışın içinde yer alıyor olma hali bile değişik bir deneyimdi. Hayatın içinde olmak ne güzelmiş!
5.kez düzenlenen Heritage İstanbul 23-25 Haziran 2021 tarihlerinde Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre Merkezi'nde gerçekleşirken sayısız etkinlik izleyicilerle buluşacak. Ana konular arkeoloji, müzecilik, restorasyon, teknoloji etrafında toplanırken; 13 Haziran 1881 yılında Osman Hamdi Bey tarafından açılan müzenin -ne büyük tesadüftür ki- 14 Haziran 2021'de Arkeolog Nezih Başgelen'in konuşmasında yer vermesi, 130 yıl sonra aynı mekanda bu ruhu hissetmek çok değerliydi benim için.
Basın toplantısına katılan İstanbul Vakıflar 1.Bölge Müdürü Hayrullah Çelebi, İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı Oktay Özel, İBB Kültür A.Ş. Genel Müdürü Murat Abbas, TG Expo Genel Müdürü H. Cem Şenel ve Heritage Projeleri Kurucusu Osman Murat Akan'ın konuşmalarının kısaca özeti; kültürel miraslarımızın korunması, İstanbul'da devam eden restorasyon çalışmaları, Kent Müzesi, Tasavvuf Müzesi, Sanat Müzesi gibi birçok müzenin yakın zamanda İstanbul'a kazandırılacağı, kültürel değerlerin anlaşılarak koruma bilincinin geliştirilmesi için özel çalışmalara yapılacağı yönündeydi.
Show Radyo'dan Aslıhan Saraçoğlu'nun kültürel müzik mirasıyla ilgili sorusu üzerine Kültür A.Ş. Genel Müdürü Murat Abbas'ın gelecek sene için "sponsorluk" sözü güzel bir anı olarak kalacak.
Tarihi değerlerimize sahip çıkmak, korumak için atılan her adım önemli.
Bir belgeselde izlediğim ve çok etkilendiğim restorasyon çalışmalarının şu an İstanbul'un farklı noktalarında devam ediyor olması insana "yaşasın tarihi değerlerimiz yeniden hayat buluyor" diye beni mutlu ediyor. Her ne kadar teknolojiyi çok seviyor ve yoğun bir şekilde bu hayatın içinde var olsam da diğer yanım kültür ve sanatla huzur buluyor. Açıkçası kendimi bu değerlerden uzakta hiç göremiyorum. Yazmak, okumak, fotoğraflamak, paylaşmak kadar tarih ile bütünleşmek; geçmişe ve yaşanmış kültürlere dair hayaller kurmak insanı -beni- çok başka alemlere taşıyor.
Restorasyon çalışmalarında uzmanların işlerini nasıl titizlikle ve anne şefkatiyle yaptıklarını en son mayıs ayında Troya Müzesi'nde gözlemlemiştim. Kültürel hazinelerin korunması, geleceğe aktarılırken tarihin harap olan bölümlerinin daha fazla tahrip olmadan aslına uygun biçimde yenilemeleri sizce de çok ilham verici değil mi? Düşünsenize yüzyıllar öncesine ait eserler avuçlarınızın içinde! Geçmiş ve gelecek arasında muazzam bir deneyim.
Geçmişe gelecek sağlamak yaşadığımız her ana değer vermekten geçiyor. Dünya ve gelecek nesiller için şimdi koruma ve sahip çıkma zamanı. Sürdürebilirlik bakış açısı fuar içinde geçerli.
Tarih yeniden yaşansa ve yazılsa siz o tarihin içinde dünyaya nasıl bir eser bırakırdınız?
Yeşim Mutlu