Geçtiğimiz hafta Aydın Efeler'deydim. Ege Bölgesi'nde bir ilke tanıklık ettiğim ziyaretimden kalan anılarımı kısaca özetlemek istiyorum. Son yıllarda içinde "Kadın" olan çok sarsıcı -sonu ölümle sonuçlanmış- birçok olaya tanıklık ettik. Bu yazıyı yazarken içimde kelebekler uçuşuyor. İşin tersi de olabiliyormuş. Size anlatacaklarımda kadınları baş tacı eden bir ilçe ve hayata geçirdiği projeler var.
Efeler Belediyesi, sadece kadın emekçilerin çalışacağı ve belediyeye ait tarım arazilerinden üretilen, hasadı yapılan ürünlerin işleneceği Tarımsal Ürün Fabrikası'nı geçtiğimiz hafta hayata geçirdi. Açılış öncesi bizzat gezme imkanı bulduğum fabrikada güneş gibi etrafını aydınlatan kadınların mutluluğunu görmenizi isterdim. Üretim bantlarının başında çalışma heyecanıyla bizi karşıladılar. Hepsiyle konuşamamış olsam da birkaç kişi ile sohbet etme imkanı buldum. Hepsinin ortak söylemi; "Biz çalıştığımız için çok mutluyuz. Bize bu imkan sağlandı. Evimize ekmek götüreceğiz. Çocuğumuz daha iyi yerlerde okuyacak. İstediklerini alabileceğim."
Bir kadını hayatın içine dahil etmek, kendi ekonomik özgürlüğüne kavuşturmak ne kadar önemlidir. Sosyal, ekonomik ve kültürel bir değişimin başlaması gelecek nesillere daha iyi bir yaşam bırakma adına atılan büyük adımdır.
"Bir erkek olarak kadınlara ayrımcılık yapmaya devam edeceğim." Mehmet Fatih Atay / Belediye Başkanı
Siz bu sözü duyduğunuzda ne hissettiniz? Ne kadarı size gerçek geldi? Ben size söyleyeyim tamamı gerçek. Mehmet Fatih Atay'ın sözlerinin arkasında durarak kadınlara yönelik bir sürü projeyi hayata geçmiş durumda. Pozitif ayrımcılık yaparken sadece kadınlarla kalmayıp, çocukları, gençleri, dezavantajlı bireyleri de düşünen bu güzel kalpli insanı tanımaktan mutluluk duydum. "Her geçen gün daha iyisini yapmak" yönünde dileği olan bir kişiyle kaç kez tanışırsınız?
Mehmet Fatih Atay ile yüz yüze yaptığımız sohbette ilhamını nereden aldığını sordum. Hayata geçirdiği projelerin özünde insanları dinlemek ve var olan ihtiyaçlardan yola çıkmak olduğunu anlattı. İhtiyaç duyulan hizmetleri hayata geçirmek ve verilen sözleri tutmak. Umarım çok kişiye ilham olur.
Yaşasın Kadınlar, Yaşatsın Kadınlar
Efeler'de; kadın emeği %100 desteklenirken, kadınların ihtiyaç duyduğu yerlerinde hayata geçirilmiş olması insanın gözlerini dolduruyor. "Kadın"ı merkezine alan diğer yerleri görünce "Bu yerler Tüm Türkiye'de olmalı" diye içimden geçirdim.
Kadınların birbiriyle ve çocuklarıyla hoşça vakit geçirebildiği kadınlara özel Hanımevi'nde kütüphaneden çocuk oyun parkına her yerde sıcacık sevgiyi hissediyorsunuz. Nasıl erkeklerin kahvehaneleri varsa burada da hanımevleri aynı görevi üstlenmiş. Kadınlar sosyalleşiyor, paylaşıyor. Hanımevinin üst katında yer alan sosyal destek merkezinde; beslenme ve diyet programlarından ücretsiz faydalanıyor, psikolojik destek alarak düzenli terapiye gidiyorlar. İlgi o kadar yoğunmuş ki, bu hizmetlerden yararlanmak isteyenler uzun bir bekleme listesine isimlerini yazdırmış durumda.
Hanımevi'nin etkisini üzerimden atmadan "Aydın'ın inciri meşhur, İstanbul'a götürmek için bir yere gidelim" dediğimizde kendimizi Efe Bakkal'da buluyoruz. Burada da kadınlar başrolde. Ülkemizin farklı yörelerindeki kadınların ürettiği ürünler değerinden satın alarak satışa sunulmuş. İncirden, erişteye, zeytinyağından kolonyaya hepsi el emeği göz nuru. Gelir yine üretici kadınlara.
Otizm Yaşam Merkezi, Kitap Kafe, Matematik Parkı, Bilim Parkı
Efeler'e giderken göreceklerim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Şimdi hem fikrim hem de ülkemiz için hayallerim var. İhtiyaçlara yönelik çözüm üretmenin, çocuklara, gençlere, kadınlara ve geleceğe doğru sürdürebilir bir kalkınma için tüm bireylere yönelik yenilikçi çalışmalar yürüten bir ilçenin varlığını biliyorum. Umut doluyorum. Hayata geçirdikleri her proje hayal ettikleri yeniliklerin teminatı olsun.
Hepimizin sevgiyle bütünleşen, adil, eşitlikçi, saygılı, duyarlı, koruyucu bir bakış açısıyla kadınları toplumsal, ekonomik ve mesleki olarak güçlendirmemiz gerekiyor.
Çocukların deneyimleyerek öğrenecekleri / yaratabilecekleri, yaşlı genç demeden herkesin kültür ve sanatla yoğurulacakları alanlar yaratmamız bizim geleceğe borcumuzdur.
Sevgili Efeler'in harika kadınları. Sizin ürettiğiniz salçaları, reçelleri, enginar ve şevketibostan konservelerini yerken kulaklarımda topuk sesleriniz olacak.
Sevgili Mehmet Fatih Atay, lütfen pozitif ayrımcılık yapmaya devam edin. Sizin gibi kadınların mutlu olması için gayret gösteren kişilere çok ihtiyacımız var.
Yeşim Mutlu