Pazartesi akşamı tarihi bir ana tanıklık ettiğimi düşünüyorum. Neden diyenleriniz olabilecektir. Gerçek şu ki tarihe bir anı yaşarken; yıllar sonra o anın içinde olduğunuzu bir film karesinin içinde görüyorsunuz. Sonrasında "ben de oradaydım" hissini çok yoğun yaşıyorsunuz. Tarihin her dönemine bakarsanız bu hep böyle. İnsan ancak yaşadıktan sonra anlıyor. Belgeseller, fotoğraflar, filmler, sesler, o döneme ait belgeler bizi geleceğe taşıyor.
Haldun Dormen'in 94 yıllık şahane yaşamını, tiyatroya ve insana olan tutkusunu, öğrencilerinin ve çalışma arkadaşlarının anlattığı duygu yüklü anılarla sarmalanmış, umut ve sevgi dolu "Yaparsın Şekerim" belgeselini izlediğimde hissettiklerim tam da böyleydi. Belgeselin yönetmeni sevgili arkadaşım Selçuk Metin ön gösterime davet ettiğimde heyecanım büyüktü. Haldun Dormen'in muhteşem hayatını aynı atmosferde izlemek bile insanı yükseltiyor. Böyle bir belgeseli hayata geçirmek hiç kolay değilken Zeynep Miraç'ın kaleminden çıkan senaryosuyla sihirli bir gece yaşanıyor.
Belgesel Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri'nin desteğiyle çekilirken 25 yıl öncesine Atatürk Kültür Merkezi'nde ki ilk gecede buluyorum kendimi. Siyah straplez elbisem ve siyah rugan ayakkabılarımla, topuz yaptığım saçlarımla geceye katıldığımı anımsıyorum. Belgeselde yer alan görüntüleri izleyen o koltuklarda oturanlardan biriyim ben de. Gözlerim doluyor. Hayat diyorum. Belki bundan 25 sene sonra bu belgeselin kareleri başka bir belgeselin içinde yer alacak kim biliyor?
"Yaparsın Şekerim" diyerek Türk Tiyatro tarihine damga vuran, binlerce tiyatrocuya emek veren, aile duygusuyla evinin kapılarını herkese açan, sahiplenen, yerinde duramayan, sürekli üreten, "deli" bir insan Haldun Dormen. İlham veren öyküsü, büyüleyen anıları, yakın dostları ve ailesinin anlatımıyla zaman kavramı kayboluyor. 94 yaşında, 70 yıldır sahnede olan Türk Tiyatrosu'nun duayeninin hayallerinin peşinde koştuğu yaşam hikayesini 135 dakikaya sığdırabilmek de Selçuk Metin'in başarısı.
Sevgili Selçuk Metin "Yaparsın Şekerim" galasının heyecanını geride bırakmadan yeni bir galaya hazırlanıyor. Pazartesi günü "Yıldız Kenter" "Caniko" belgeselini bizlerle buluşturacak. Kısmet olursa bu heyecanı ben de yaşayacağım.
Sevgili Selçuk Metin, lütfen belgesel çekmeye ve bizi üstatlarla buluşturmaya devam et. Hayal kurucu ve tutkulu insanlar bu dünyaya bahşedilen en özel hediyeler.
"Sevgili Babacığım, bu mektubum belki seni son derece şaşırtacak. Belki de üzecek. Fakat sana yalvarırım bütün yazdıklarımı büyük bir dikkatle oku ve bana içinden gelmese bile hak vermeye çalış." Haldun Dormen
Ve Haldun Dormen'in rahmetli babası Sait Dormen olmasaydı nasıl bir yaşamı olurdu diye de merak etmiyor değil insan?
Baba olmak, baba olmak...
Kadın olup evlatlarına babalık yapan tüm annelerin, tüm babaların ve baba adaylarının "Babalar Günü" kutlu olsun.
Yeşim Mutlu