Yazarlar
Haberin Devamı
Manzara eşsiz, lezzet kendinden geçirecek kadar iyi, mekan alabildiğine ferah, kaliteden ödün verilmemiş... Bostancı sahil yolunda ilerleyip, Bostancı' yı geçtikten hemen sonra Küçükyalı sahildeki CUNDALI RESTAURANT' tan sözediyorum. Ben bir Ayvalık aşığıyım dolayısı ile İstanbul' da Cunda' yı damağınızda ve de kalbinizde hissettiren bir yer; CUNDALI RESTAURANT Ayvalık Balıkçısı.
Benim Ayvalık takıntımı, daha önceki yazılarımdan da bilirsiniz ama havasına, suyuna, denizine, balığına, zeytinyağına, otlarına, Girit mutfağını en iyi şekilde temsil eden mezelerine takılmamak mümkün mü? Siz farkında olmadan gönlünüzü kaptırıveriyorsunuz zaten. Hele bir de yemek-içmekten hoşlanıyorsanız, olabildiğince İstanbul' dan kaçıp Ayvalık - Cunda hattında gevşeyip gelenleri biliyorum; yarasın...
Efendim baktınız gidemiyorsunuz, Cunda' yı getirip İstanbul' a koymuş Hüseyin Erdoğmuş. Hüseyin bey, Cunda' da doğmuş ama baba Mısır' dan anne Girit' ten göç etmiş. Girit mutfağını bu nedenle çok iyi bilen Hüseyin bey, hala mutfağa girip ustalığına ustalık katıyor. 1990 yılında Cunda' da başlayan restaurant işletmeciliğini, 2003 yılında İstanbul Bostancı' ya taşıyarak uzun süre burada hizmet veriyor. 2009 yılında akraba ortaklığından ayrılıp, ekibi ile birlikte Küçükyalı sahil yolundaki CUNDALI RESTAURANT Ayvalık Balıkçısı' nı açıyor.
Restaurant iki katlı çok zarif döşenmiş bir yer, Hüseyin bey her akşam takım elbise ile mekanında bulunuyor ve mutlaka size sıcak bir selamı veya sohbeti oluyor. O tarafın insanında bu sıcaklığı alırsınız zaten...
Ürünlerin hepsi Ayvalık' tan geliyor. Zeytin, zeytinyağı, otlar, balıklar... Hüseyin bey bizzat kendisi Ayvalığa gidip, bu işlerin de takipçisi oluyor aynı zamanda. Ne büyük titizlik değil mi? Karşılığında onlarca çeşit meze ve deniz ürünü size sunuluyor. "Sıcak otu" meşhurdur Cunda' nın gidenler bilir, bir de "Cundalı mutfağı" nınkini denemek lazım hakikaten parmak yediriyor. "Patlıcanlı ahtapot" un lezzetini gerçekten başka bir yerde bulmak mümkün değil. Çiğ enginar salatası, kabak çiçeği dolması, sıcak ot, baby kalamar ızgara, patlıcanlı rum böreği, kerevizli rum plakisi, levrek marin benim diğer favorilerim. Balık seçimi artık sizin keyfinize kalmış ama "fener kavurma" tavsiye edilir.
Ben papalina yemeği unuttum, halbuki yazları Cunda' da papalina+salata+bira öğlen vakti fikstir. Bu arada sevgili Hüseyin bey' in sayesinde ilk kez "deniz kestanesi" yedim. Turuncu, kaygan yapıda bir yiyecek ve kaşıkla yeniyor, üzerine limon sıkmak gerekiyor, bu ikram için de kendisine teşekkür ediyorum.
Bir tatlı huzur almaya gittik CUNDALI RESTAURANT Ayvalık balıkçısına... Fazlasıyla verdi vereceğini... "Cunda' dan bir kuş uçtu kuzeye doğru, kanatlarında Hüseyin beyin 20 yıllık emeği ve öyküsü...