Geçtiğimiz günlerde psikanaliz dünyasının önemli isimlerinden Salman Akhtar Türkiye' de idi. Hem İstanbul' da hem Ankara' da konferanslar verdi. Son derece verimli ve zengin bir deneyim oldu katılımcılar için. Akhtar, konferansın bir bölümünde ikili ilişkilerde veya her grubun içinde cereyan eden ”sapkın iletişim" diye isimlendirdiği bir durumdan da bahsetti. P.C. Morelli ve P. Couderc’ in buna verdikleri isim ise “narsistik sapkınlık”.
Çevrenizde böyle iletişim kurmaya çalışan kişiler olabilir ya da bir şekilde denk gelmişsiniz ya da yollarınız kesişmiştir. Yukarıda bahsettiğim yazarlar ikili ilişkilerde manipülatif iletişim tarzları olan kişilerin özelliklerini ve karşısındaki mağdurun düştüğü durumu geniş vaka örnekleri ve söyleşiler üzerinden anlatmaktadırlar.
Manipülasyon terimi yaygın anlamında, kendi iktidarını yerleştirme yönündeki az çok bilinçli bir hedefe yönelik olarak kişiler arasında uygulanan küçük entrikaları kapsar. Ancak bunlar “narsistik sapkınlık” biçimini aldığında önemli bir soruna dönüşür. Günümüzde daha sık rastlanan bir ilişki modeli olduğu ileri sürülmektedir.
Narsistik bir sapkın kimdir?
“Ters dönmüş, devrilmiş” anlamına gelen Latince perversus’ tan gelen “sapkın” terimine kötülük ve acımasızlık, hatta sapıklık -özellikle cinsel düzeyde- eklenir. Yakın zamana kadar sapkınlık sadece cinsel alanı kapsıyordu. “Sapkın” kelimesi yaygın adetlere, iyiliğe, ötekine karşı empatiye ters bir tutumu belirtir. Narsist sapkın bir ya da birden çok maske seçer, bunları ustalıkla kullanır. “Tersine dönme, devrilme” veçhesi narsistik sapkında temel önemdedir. Durumları tersine çevirir (maruz kalan kişi aniden suçlu olur), karşısındakinin varlığını bile kabul etmezken (daha doğrusu, öteki ancak sağladığı yarara , sömürülme, onu “besleme kapasitesine” bağlı olarak vardır) kendini sadık biri olarak gösterir, onu sevdiğine inandırırken hiçbir kalıcı duygu hissetmez, sözel olarak bir yönde kendini ifade ederken diğer yönde hareket eder, örneğin “seni seviyorum” der ama son derece kötü davranır, çünkü bu sözler onun için hiçbir anlama gelmemektedir; bunlar içi boş sözlerdir, kısacası herşey tersine dönmüştür.
Narsist sapkın karşısındaki kişiyi ihtiyaçlarını acilen doyuracak bir nesne gibi görür.
Kendi sorumlu olduğu şeyden "iletişim eksikliği" dolayı karşısındakini suçlar. Kendini ortaya koymaz ama muhatabını buna mecbur eder bunun sonucu da partnerin otomatik olarak hatalı olmasıdır. Bu duruşmalardan sonra tutanağı imzalar. Sonra da "Tamam burada keselim, benim işim var" diye sıyırtarak geri çekilir. Son bir tokat atma etkisi gösterir ve saldırıya uğrayan kişi ne tepki gösterecek zaman bulur ne de imkan. Karşısındaki çoktan çekip gitmiştir. Partner işittiği hakaretlerle başbaşa kalır.
Tartışma, manipüle eden için ayrıcalıklı bir alandır ve dolambaçlı, hatta bayağı yollardan sık sık bir tartşmayı teşvik eder. Öteki neye uğradığını bilemez ve kendini şiddetli bir atışmanın ortasında buluverir; oysa ne böyle bir şeye niyeti vardır ne de gelişini sezebilmiştir. Zaman içerisinde, bu tür kriz anlarının meydana geleceği kaygısı yoğunlaşır ve bunları yatıştıracak yollar bulmak yerine, ne pahasına olursa olsun kaçmaya çalışır. Bu onu giderek daha fazla uzlaşmaya, şiddetli tartışmalarla karşılaşmamak için tahammül etmeye yöneltir. Bu dayanıksızlığı hisseden manipülatör de "bundan yaralanır"; saldırılarını yineler ve yoğunluklarını arttırır, çünkü ötekinin itaatini asla yeterli bulmaz. Bu itaat hem ona gereklidir hem de öfkelendirir.
Şunu belirtmek lazım ki, bütün narsistik sapkınlar elbette manipülatördür, anacak bütün manipülatörler narsistik sapkın değildir. Manipülasyona sapkınlık katan şey manipülasyon tarzının kendisinden ziyade bunların uygulanma ritm ve yoğunluğu ile tekrarıdır.
Salman Akhtar, bu türden ilişki kuran kişilere “militan ümitsizlik” dendiğini de belirtmiş ve “hem militan, hem sadistik tavrı vardır” şeklinde ifade etmiştir. Sapkın konuşmaya dönüşen her durumun bozulması gerektiğini söylemiştir.
Eşinizle veya partnerinizle kendinizi boğuluyor mu hissediyorsunuz?
İma yollu veya dolaylı olarak sizi hiç durmadan eleştiriyor mu, sizin kendinize dair imgenizi yavaş yavaş değersizleştiriyor mu?
Onu mutlu etmeye çalışırken, kendinizi bir hiç olarak, işe yaramaz biri olarak mı görüyorsunuz?
Evde ve dışarda çok mu farklı davranıyor?
Her eleştiriye karşı hırçın mı, sorgulanmayı, büyük ya da küçük hatalarını kabul etmeyi beceremiyor mu?
Sizi her konuda ve bir hiç yüzünden sürekli suçluyor mu?
Ne yaparsanız yapın onu memnun edemeyeceğiniz duygusu içinde misiniz?
Hiç dostunuz yok mu ya da pek az mı var; sizi yavaş yavaş onlardan uzaklaştırdı mı?
Eğer böyleyse, ilişkinizin sapkın bir zeminde gelişiyor olması mümkündür.
Böyle ilişki yaşayan kişilerde depresyon, gelişim güçlüğü, bağımlılık ve intihar gibi yıkıcı sonuçlara yol açan durumlar oluşacağı sebebiyle farkındalık geliştirmek çok önem arzetmektedir. “Narsist Sapkın” ı tanımak ondan korunmanın en önemli koşuludur.
Kaynak:
Morelli, P.C., Couderc, P. (2014): İkili ilişkilerde Manipülasyon. çev. Işık Ergüden, İletişim Yayınları, İstanbul.