Geçenlerde psikiyatrist arkadaşımla sohbet ederken "Eğer kadın ya da erkek eşine veya sevgilisine 'Beni daha sık aramalı, mesaj atmalısın ya da ilgilenmelisin' dediği halde bunu yapmıyorsa ilişkiye yatırım yapmıyordur" dedi. Kendisi de erkek olan bu arkadaşım şunu da ekledi; "İnsanın kız ya da erkek arkadaşı eğer kendisinin tanımadığı bir grupla yemekte ya da eğlencede yalnız ise hafif yollu kıskanmak ve diğer erkekle biraz rekabete girmek ve bunu yine tatlı tatlı hissettirmek ilişkiyi korur ve kişi sahiplenildiğini ve karşı taraf için değerli olduğunu hisseder" dedi. Ne dersiniz kulağa hoş gelmiyor mu?
Sevdiğiniz kişiye bunu nasıl hisssettirirsiniz? Ya da kişi sevildiğini nasıl anlar? Sevginizi sadece içinizde mi yaşarsınız? Sevme tarzlarımız farklı olsa da, gösterme biçimlerimiz çeşitlilik gösterse de en temelde sevilen kişiye bunu 'göstermek' esastır. Sevilen kişiye ilgi göstermek, gelişmiş insan profilinin en önemli göstergesidir. Kişinin kendisinin üzerine çıkıp ötekini görebilmesi, hissedebilmesi, verebilmesi üst düzey bir insanlık durumudur. Yediden yetmişe ilgiden hoşlanmayan kimse yoktur, neden acaba?
Kadın-erkek ilişkilerinde, her iki tarafında ilgi ve alaka konusunda, yeterli doyumu hissetmesi oldukça önemlidir. İlgi hakkında TDK sözlüğünde; Yakınlık duyma, öncelik tanıma, bağlılık, dikkati belirli bir şey üzerinde toplama ve aidiyet gibi tanımları içerdiği görülmekte.
İlişkilerde ilgi, tıpkı organizmanın yaşaması için gerekli olan temel besin maddeleri, hava ve su gibi insan ruhunun cansızlaşmaması, işinde ve ilişkilerinde gerekli motivasyon ve üretkenliği göstermesi, mutlu bir birey olması için gereken unsurların en önemlilerinden birisidir çünkü dünyaya gözlerimizi açtığımız ilk anda tanıştığımız şey; ilgidir. Sonrasında tüm yaşam boyunca, dereceleri değişse de ilginin üzerimizde olması bize varolduğumuzu, değerli olduğumuzu hissettiren bir durumdur.
Kadın ve erkeğin ilgi beklentilerinin içeriği farklılık gösterebilir. İnsanların ilgilenme kapasiteleri değişiklik gösterebilir. Evet birisiyle ilgilenmek kapasite meselesidir. Kişide bu kapasite yoksa, geliştirmesi gerekir. Kişilere yakınlık derecesine göre, ilgi gösterme derecemiz de değişiklik gösterir.
Sevdiğimiz kişilere ilgi göstermek zaten içimizden gelen ve bizi de mutlu eden bir davranıştır. Ancak sevdiğimiz ve en yakınımızda bulunan eşimizi, sevgilimizi beraberliğin cicim ayları geçtikten sonra kanıksayıp ilişkiyi kendi haline bırakmak, sağlıklı ve mutlu bir beraberliği tehdit edecek bir ilişki kurma biçimidir. Birisini hayatınıza alana kadar her türlü hünerinizi gösterip sonra reçel kavanozu gibi rafa kaldıramazsınız!
Birisine ilgi göstermek, aynı zamanda o kişiye yatırım yapmak demektir. İlgi göstermek, karşınızdaki kişiye "Seni düşünüyorum", "Seni önemsiyorum", "Benim için değerlisin", "İhtiyaçlarına duyarlıyım", "Seni mutlu etme sorumluluğunu taşıyorum" demektir. Ne kadar önemli!
Sevdiğinizi gün içinde aramak ve mesaj atmak; "aklımdasın" anlamı taşıyan güzel bir ilgilenme halidir. O konuşurken dinlemek; 'samimiyettir'. "Canım şunu istedi" dediğinde o şeyi en kısa zamanda bir şekilde onun önüne getirmek; " Seni önemsiyorum" demektir. Ona hoşuna gidecek hediyeler almak ve sürprizler yapmak; 'İnceliktir ve düşünceliliktir'. Hasta olduğunda ilgilenmek veya doktora gittiğinde gerektiğinde yanında olabilmek, tetkik sonuçlarını takip etmek; "Benim için değerlisin" demektir. Evin içinde beraberken bir gözünüzün ve aklınızın biraz da onun üzerinde olması ve beraber zaman geçirmek için olanak yaratmak; "Sana ihtiyacım var" demektir. Güzelliğini veya yakışıklılığını, çekiciliğini, yakışan elbisesini, değişen saçını farkında olduğunuzu hissettirmek; "Seni hala beğeniyorum" demektir. Ona sarılmak, öpmek, saçını okşamak, elini tutmak, omzuna yatırmak veya omzuna yatmak; "Seni seviyorum" demektir...
Hanımlar- beyler; ilgiyi eksik ettiğinizde ilişkinizin günbegün kan kaybedeceğini ve kişinin bu ufak ufak kayıplarının son kertede büyük bir 'yas' a dönüşeceğini ve gelinen noktanın ya iki insanın yabancılaşması ya da ilişkisini kaybetme gerçeğine dönüşebileceğini asla aklınızdan çıkarmayın. İlgisiz kalan tarafın "aç" bırakıldığını, size defalarca ve defalarca söylemiş olma ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu profesyonel hayatımdan biliyorum ve üzülerek söylüyorum; bazen artık çok geç olduğunu izlemek zorunda kalıyorum.