Erkeklerde boşalma sonrası görülen garip ruh hali, yabancılaşma ve partnerinden uzaklaşma hali olarak bilinen ve kadınların da bu durumdan hoşlanmayıp erkeklerle ilgili nahoş etiketler kullandıkları insanlık hallerinden biridir. Bu durumu yaşayanların bizzat kendilerinin birbirinden renki açıklamaları ise oldukça dikkat çekici bir manzara ortaya koymaktadır.
Erkeklerin duruma özgü oldukça samimi açıklamalarınaburada yer vermeden geçemeyeceğim: "Erkeğin boşa giden yüzbinlerce potansiyel evladının yasını tutmasıdır", "His merkezi testislerde olan bireyler için kaçınılmaz durum.Hayatın tekrar anlam kazanması sperm üretim hızına bağlıdır", "Erkekler için herşeyin anlamsızlaştığı an, varoluş sebebinin kalmaması nedeniyle yaşanan kısa süreli bir yıkım", "Sperm soykırımı depresyonu".
İngiliz bilim adamları boşalma sonrası artan bir hormon nedeniyle erkeklerin seksten başka şeyler düşündüğünü keşfetmişler. Bu durumun sekse ara vermeyi sağladığı için kişi yeniden sekse hazır hale gelene kadar onu koruyan bir süreç olduğu ve bedenin zarar görmesini de önlediğini belirtmişler.
Tamamen organik bir açıklama olan yukarıdaki duruma psikolojik bir yorum getirirsek insanın aklına Fransızlar'ın "Orgazm küçük ölümdür" tanımı geliyor. Bu geçici ölüm halinin duygusal ve fiziksel olarak yenilenip karşı cinsle biraraya gelmek için gerekli bir uzaklaşma olduğu söylenebilir.
Erkeklerin daha sık seks yapmak istedikleri ve "çok doldum bir an önce dışarı atmalıyım, spermlerimi saçmalıyım" şeklindeki düşüncelerinin aksine, Taocu sekse göre ise "Sık yapılan seks yaşam enerjisinin kaybıdır ve spermlerin ölümüdür. Bu nedenle seks perhizi olmalıdır" şeklindedir.
Öte yandan vajina tarafından yutulan penis olgusu vardır bir de. Latincede vagina dentata (dişli vajina) olarak adlandırılan olguda; vajinanın tek görevinin, parçalayıcı dişleriyle penisi yiyip yok ettiğine, bir erkeğinboşaldıktan sonra penisinin ereksiyon gücünü kaybettiğine, vajinanın da spermlerle beslenerek daha da palazlandığına inanılır.
Gelelim feminist yazarlara; onlara göre ise "erkek" çıktığında girdiğine göre azdır ve eksilmiştir. Kadın daha canlanıp çoğalıp genişlerken, erkek bu durumun yasını tutmaktadır. Psike art dergisinin cinsellik konulu sayasında
Metin Sever'in yazısının konu başlığı olan "Her Erkek Boynu Büküklüğü Takacaktır" cümlesi bu konuyu iyi bir şekilde özetlemektedir.
Geriye yazarın iki merakı kalmaktadır;
Peki orgazm sonrası yakılan sigara ne anlama gelmektedir? Ve kafadan neler geçer? Keyifden midir? Yoksa mevcut durumla başa çıkma yolu mudur?
Acaba sadece fiziksel olan seksle, duygusal bağın da olduğu seks arasında erkeklerin boşalma sonrası durumuyla ilgili bir fark var mıdır? Yani erkek aşık ve yanındakıine değer veriyorsa durumda bir değişiklik olmakta mıdır?
Aslında tıpkı ilişkilerdeki gibi; yakınlık nasıl zaman zaman uzaklaşıp benliği havalandırmak ve yenilenerek tekrar birleşme isteği duymaksa, kimi zaman kişinin kendisi olmaya izin vermek, ilişkide birbirine tanıklık etmek ve sonra yeniden biraraya gelmekse, cinsellik de kendi doğasında aynen böyle birşey. Her psikolojik ölüm yeni bir başlangıçsa orgazmdaki geçici ölüm de benzer bir durum yaratır.
SEKS VE ÖLÜM ARASINDA GÜÇLÜ BİR İLİŞKİ VARDIR VE HER SEVİŞME ÖLÜMÜ ALT ETME ÇABASIDIR.