Leonard Cohen' in, "Dance Me to the End of Love" adlı şarkısından bugünkü konu başlığımız. 19 Eylül' de İstanbul' da sevenleriyle buluşacak Cohen ve kaçırılmaması gereken bir fırsat Türkiye' de Cohen' i dinlemek.
Eminim bu müzik eşliğinde evliliğe ilk adımını atan çiftler olmuştur, kendi istekleriyle bunu yapmışlardır diye düşünüyorum ya da yeni evlenecekler için ne güzel bir başlangıç şarkısı olur.
Cohen, konserde bu şarkıyı söylerse umarım yanınızda bu şarkıyı ona bakıp söyleyeceğiniz birisi vardır, diyelim ki yok, o zaman da bu şarkıyla dansedeceğiniz birileri olması umuduyla söylensin bu şarkı.
Umutların kaybolduğu duygusuna, gerçek aşkın artık mümkün olmadığı düşüncesine inat konserde bu şarkıyla dans edin sevdiğnizle, yalnızsanız şarkıyı söyleyin inadına inadına...
Bugün bir kadın danışanım seansta; "Ben defoluyum" dedi. "Ne demek defoluyum?" diye sordum. "Ben çok korkuyorum, daha önceki ilişkimi biliyorsunuz, kendime güvenimi kaybettim, çok korkuyorum kırılmaktan." dedi. Bu kadın danışanım, yeni bir ilişki arifesinde ancak o kadar tedirgin, o kadar kaygılı ki ilişkiyi sabote edecek diye ben endişe ediyorum.
İster bir evlilikten çıkmış olun, ister bir ilişkiden ve bu ilişkilerden yaralanmış olarak çıkmış ihtimaliniz de çok yüksek olsun. Tekrar aynı şeyleri yaşama kaygısı, sizin yeni bir ilişkiye izin verip, orada bambaşka biriyle, yeni bir deneyimi yaşamanıza engel oluyorsa kaybettiğiniz zaman sizin hayatınızdan gidiyor unutmayın.
Eski ilişkinize dair yasınızı tuttunuz, epey bir zaman da geçti aradan o zaman "Tekrar kırılırım" diye yalnızlığa mahkum etmek kendini ne kadar sağlıklı? Ne kadar üzülseniz de, ne kadar kırılsanız da ayağa kalkıp tekrar yola devam edebilmek ve diğer bir benliğe katılabilmek gerek. Daha önce birisine verme kapasiteniz var idiyse bunu yine harekete geçirin, tekrar birisini tanımaya çalışın. "Ben artık yoruldum, baştan birisini tekrar tanımaya gücüm yok" böyle durumlarda en çok duyduğum cümlelerden biri. Hayır! Tekrar denenmeli, tekrar sevmeli, tekrar sevilmeli...
Kendinizi eski ilişkinizin mağduru olarak görebilirsiniz ancak mağdur psikolojisinden çıkın. Her iki taraf da ruhu örselenerek çıkar ilişkiden, her iki taraf da kendi hakkına düşeni almıştır emin olun. Sadece birisi acısını derinden hissediyor, öbürü üzerini başka bir şeyle kapatmaya çalışıyordur ama hayat yoculuğunda eninde sonunda ödenmesi gereken bedel ödenir. Hiçbirşey tamamlanmadan bir adım sonrası olmaz olursa yarım olur, eksik olur.
Tekrar kırılma riskini alabilmektir yaşamak... İdeal kadını ya da erkeği aramakla ömür geçerse yazık olur. Bazen bir adamın ya da kadının tanıdıkça neler yaşatabileceğini kestiremezsiniz. Sadece "Elektrik alamadım!" diye elediğiniz kişileri tanıdıkça sevebileceğinizi ve çok yakın hissedebileceğiniz ihtimalini de bir düşünün. Korkularınızdan dolayı risk alamadığınız için başkaları sizin yerinize yaşıyordur hayatı.
Eğer hayatınıza tekrar birisini almak istiyorsanız öncelikle samimi bir ilgi göstereceksiniz. Bütün varlığınızla onunla ilişki kuracaksınız, vermekten korkmayacaksınız ama vermekten sözettiğim şey sınırlarınızı kaybederek değil, ilişkinin oluşması ve gelişmesi için karşıdakinin ihtiyacı olan şeyi vermeyi kastediyorum. Yeni ilişkinizde eski deneyimlerinizle bulunacağınızı aklınızdan çıkarmayın. Eski deneyimlerin, yeni ilişkinize rehber olacak kazanımlar olabileceğini de hiç düşündünüz mü?
Yeniden yakınlık kurma korkusu sizi paçanızdan tutup aşağıya doğru çeker. Yeniden risk almak ise büyütür, zenginleştirir. İlişki bir danstır, öğrenirken hata da yapılır, ayağa da basılır. Oysa Leonard Cohen' in şarkısında söylediği gibi; "Güzelliğine doğru ateşli bir keman eşliğinde danset benimle, benimle aşkın sonuna danset... İkimiz de aşkımızın altındayız, ikimiz de üstündeyiz, benimle aşkın sonuna danset... kendimi güvende hissedene kadar danset benimle..." Şarkıdaki gibi.