Birliktelik ve evlilikde, erkek ve kadın arasındaki yaş farkının, uçurum sayılacak kadar büyük olmasını; "Nasıl yani?" diyerek şaşkınlıkla karşılayanlara, bu işin psikodinamik doğasından bahsetmek istedim.
Sosyal medyada haberlerini okuduğumuz veya yaşadığımız çevrede tanık olduğumuz, yaşı oldukça büyük erkeklerin, yirmili yaşlardaki kızlarla niye evlendiklerini az çok tahmin edebilirsiniz, burada bu konuya çok değinmeyeceğim. Peki kız çocukları için durum ne?
Küçük kız çocuğunun cinsel gelişim süreci, erkeğinkinden çok farklıdır. Erkek çocuğunun penisinden gurur duyması ve eril cinselliğinin toplumsal olarak destek bulan "Aleni teşhiri" nin aksine, kız çocuğun dişil cinsel gelişme yolu, tek başına ve daha gizli geçilir. Dişil cinselliğin gelişim süreci bu nedenle, daha büyük bir cesaret ister.
Yani erkek çocuğun ilk erotik nesnesi anne, kız çocuğunki ise anneye rağmen hatta -babasına karşı rakip gördüğü anneye rağmen- anneyi bırakıp babaya yönelmesi durumundan bahsediyoruz.
İlk erotik nesnesini; anneye sırtını dönüp babaya yönelerek yaşayan kız çocuğu, bu işi daha kesin ve yalnız başına yaptığı için, karşı cinse bağlılık açısından da yetişkin bir kadının, yetişkin erkeğe göre daha büyük cesareti ve kapasitesi vardır. Tekrar ediyorum; erkek cinselliği hem anne hem baba tarafından açıkca onaylanmaktadır, bu nedenle süreçde yalnız değildir.
Oğlan çocuğu, ilk aşk nesnesi anneyi değiştirmek zorunda kalmadığı için, ilelebet "ideal anne" arayışını sürdürürür. Kadınlarla ilişkilerinde bu nedenle korku ve çatışmalar canlanmaya yatkındır; bu da onları derin bir bağlanmadan kaçışa sevk eder.
Burada Freud' un; "Bir erkek ve bir kadın yatağa girdiğinde, en az dört kişi vardır." sözünü bir hatırlayalım. En az dört kişi!
Gelelim kız çocuklarının ilişkilerindeki baba aktarımına;
İlk nesnesi olan annesini terk etmiş olan kadınlar, onlarla "babaya özgü" ilişki kurmaya gönüllü bir erkeğe kendilerini daha kolay adayabilirler ancak; kendine anne arayan yaşıtları olan genç adamlarda bulamadıklarını, kendilerine baba olacaklarını sandıkları babası yaşındaki adamlarda bulmayı umabilirler, fakat bu adamların da kendilerine anne aradığı olasılığı hiç de az değildir. Böyle olduğunda bu küçük kızların; bu adamların nasıl annesi olacakları konusu ise trajikomiktir.
Yaşı oldukça kemale ermiş bu erkeklerin ise; bu küçük kızlara "Anneyi eğlendiren küçük erkek çocuk; Don Juan" olabilmeleri konusu da vardır. "Hoppa erkek çocuk; Don Juan" olmak da o yaşta zorlar mı? Bilemedim!
Yararlanılan kaynak:
Kernberg, O.F. (2003). Aşk İlişkileri Normallik ve Patoloji. çev. Yılmaz, A. Ayrıntı Yayınları, İstanbul.