Dünya nüfusunun %25’inin kalp damar hastalıklarından etkilendiğini ve ülkemizde de en çok görülen hastalığın kalp- damar hastalıkları olduğunu ve tüm dünyadaki ölümlerin birinci derece nedeni olduğunu biliyor muydunuz?
Ancak içinizi rahatlatacak bir haberim var… Kalp-damar hastalıklarını sağlıklı bir yaşam ve doğru beslenme ile büyük oranda önleyebilirsiniz.
Öncelikle işe kalbinizi inceleyerek başlayın:
Yüksek kan basıncı,
Yüksek kolesterol, trigliserit ve LDL kolesterol düzeyi ve düşük HDL düzeyi,
Kilo problemi ve kilo problemine bağlı/ veya bağlı olmaksızın bel bölgesinde yağlanma,
Yüksek tansiyon ve kan glikoz düzeyi,
Sigara ve alkol kullanımı,
Yukarıda saydıklarımdan birine veya bir kaçına sahipseniz üzgünüm ama kalbinizin yaşı oldukça fazla! Kalbinizi gençleştirmek için popüler hatalı diyet uygulamalarını bir kenara bırakıp kalbinizi genç tutacak uyarılarıma göz atıp, aklınızın bir kenarına yazmalısınız:
Günde 5-8 porsiyon meyve ve sebze yemeye özen gösterin
Gün içerisinde çeşitli sebze ve meyveleri beslenme düzeninize yerleştirmelisiniz. Çünkü diyet, ne kadar çeşitli bir beslenme modeli mevcut ise o kadar zengin vitamin ve mineral içeriği mevcut demektir.
Her öğünde sofranızda mutlaka tam tahıl bulundurun
Zengin vitamin ve mineral içeriği ile bildiğiniz tam tahıllar; aynı zamanda kalp hastalığı, kanser, diyabet gibi hastalıklarla savaşta yıldız olan liften zengindir. Bu sayede ana öğünlerinin olmazsa olmazlarından olmalıdır.
Kalbini seven balığa sofrasında mutlaka yer açsın!
Omega yağ asitlerinden zengin olan deniz ürünleri kan dolaşımını ve kalp basıncını dengeleyerek kalp sağlığına dost özellik göstermektedir. Bu sebeple haftada 2 gün özellikle fırınlanmış olarak yer açmalısınız.
Yağlar dost iken düşman olmasın, aman dozajlar aşılmasın!
Doymuş yağ, trans yağ ve kolesterolden zengin beslenmeyi en aza indirmelisiniz.
Bu yağ grubu damarların kalınlaşmasına, kan akışının yavaşlamasına ve kalp basıncının artmasına neden olarak vücudun doğal ritmini bozmakla beraber kalbin erken yaşlanmasına neden olmaktadır.
Doğru miktarda sağlık tohumu yağlı tohumları beslenmeye katın
Yağlı tohumlar içerdikleri vitamin, mineral ve kaliteli yağ asitleri ile vücudu dıştan içe genç tutmaktadır. Kan basıncını dengeler, yağlanmayı önler ve cildini parlatırken kalbinizi korumaktadır. Ancak unutmayınız ki tüm bu özellikleri kavrulmamış formlarını tükettiğiniz de sağlamaktadır.
Tuz tüketimini arttırmak yerine baharatları arttırın!
Artan sodyum alımı beraberinde vücuttaki elektrolit dengesini bozacağından başta kalp olmak üzere tüm organların çalışma prensibini olumsuz etkilemektedir. Bu yüzden mümkün oldukca yemeklerinizi az tuzlu bir şekilde hazırlamaya veya siparişlerinde tuz ilave edilmemesini belirtmeye özen göstermelisiniz.
Light süt ve süt ürünleriyle barışın
Çoğu zaman light süt ve süt ürünlerini sınırlandırmanın kalori tasarrufu olduğunu düşünüyorsunuz değil mi? Fakat asıl önemli olan noktanın kalori tasarrufundan çok, doymuş yağ alımının sınırlandırılması olduğunu bilmelisiniz. Özellikle peynirlerimizdeki tuz oranını da düşünecek olursak light süt ve süt ürünlerini hayatımıza korkmadan almanın vakti geldi de geçiyor bile!
Aktif olarak kalbinizi dinamik tutun!
Düzenli, orta derecede fiziksel aktivite kan basıncını düşürür ve vücudun stresle baş etmesini kolaylaştırarak kilo yönetimini de olumlu etkilemektedir. Fiziksel aktiviteyi hayatınıza katmak için kendi hedeflerinizi oluşturun ve bu hedefleri takip edin. Her bir adımı tamamladıkça bir üst seviyeye çıkarak kalbini yormadan formda ve dinamik tutun.
Kalp hastalıklarını önlemede en iyi çözüm beslenme ve yaşam alışkanlıklarını değiştirmektir fakat önemli olan nereden başlayacağınızı bilmektir. Yaşamınızın bütününe bakıp ve yukarıda bahsettiğim beslenme prensiplerinden hangilerine sahip olduğunuzu değerlendirin. Unutmayın; tek başına hiçbir besin mucize yaratamaz ve sizi hastalıklardan, kilo problemlerinden koruyamaz!
Kalbinizi korumak için sadece besinlerden değil sevgiden ve iyilikten beslemeyi de unutmayın! Bebek kalbi kadar genç bir kalple, sağlık dolu bir yaşam dilerim…