Yemek yemeyi bile unuttuğumuz koşturmalı hayatımızda bazen en kolay çözüm marketten alıp 5 dakikada hazır olan paketlenmiş yemekler, bazen de açlığımızı bastırmak için aldığımız çikolatalar-bisküvilerle günü bitirmekteyiz. Hiç düşündük mü bu gıdaların ne kadar sağlıklı olduğunu ya da hiç okuduk mu o paketli ürünlerin arkalarında neler yazıldığını? Evet biliyorum bazılarımız son kullanma tarihine bile bakmazken, içeriğinde neler var onu da merak etmemişsinizdir. Gelin hep birlikte etiketleri okumayı öğrenip içeriğinde o kadar uzun süre raflarda kalmasını sağlayan maddelerin vücudumuz için zararları neler hep birlikte bakalım.
Son Kullanma Tarihine Dikkat!
Etiket okumaya ilk olarak son kullanma tarihe bakmayla başlayalım. Son kullanma tarihi geçmemiş olup açılmış, delinmiş paketlerden uzak durmalıyız. Paketinde yüksek lifli ya da yüksek proteinli yazan ürünler ise sizi yanıltmasın! Ürünü elinize alıp ve arkasındaki protein, şeker, lif miktarlarına bakıp kıyaslama yapmayı unutmayın! Fazla proteinli diye aldığınız ürünler bir bakmışsınız fazla miktarda şeker içerebilir!
Paketli ürünlerde ki diğer bir husus koruyucular. Bu katkı maddeleri nitrozamin adı verilen kimyasallardan oluşup, bağırsakta nitrit-nitrat bakterilerinin çoğalmasına yol açar. Nitratlar başta kolon kanseri olmak üzere bir çok kanser türüne neden olabilmektedirler. Diğer bir koruyucu olan problemler ise östrojen hormonlarını etkileyerek tümör oluşması riskini arttırmaktadır.
Çocuklarımız bayılarak yediği bisküviler, meyveli sütler, yoğurtlar neden o kadar çok hoşlarına gidiyor dersiniz? Tabi ki içeriğindeki aroma vericilerden... Bunlar gıda olmayıp kimyasal maddeler olduklarından, bizlerde ve çocuklarda unutkanlık, depresyon, baş ağrısı yapıp ilerleyen dönemlerde parkinson riskini arttırmaktadır.
İlk önce rengine tutulup kalbimizi fetheden, bol renkli ve bir o kadar da renklendiricili besinler ise çocuklarımızın sinir hücrelerini etkileyerek davranış bozukluğuna neden olmaktadır. Ayrıca bu yapay renklendiriciler obeziteye, insülin direncine de neden olmaktadır.
Kolesterolü Arttırıyor
Paketli ürünlerde ki diğer bir baş belamız ise trans yağlar. Düşük maliyetle uzun ömürlü ürünler elde etmek için kullanılan margarin ve bitkisel yağlar ilk önce kolesterolümüzü arttırıp damarlarda tıkanmaya yol açarken, ilerleyen zamanlarda bağışıklık sistemimizi zayıflatmaktadır. Paketlenmiş ürünlerde son zamanlarda çok sık gördüğümüz diğer bir yağ ise palm yağıdır. Maliyeti düşük olmasından ve trans yağ içermemesinde dolayı gıda sektörü çok tercih etmektedir. Yapılan çalışmalarda kalp hastalıklarında artışa neden olduğu görülmektedir. Avrupa Gıda Güvenliği, herhangi bir işlem görmediğinde bir zararının olmadığını fakat sıcaklığının 200 derecenin üzerine çıkmasıyla kanserojen maddeler oluşabileceğini söylemektedir. Bitkisel bir yağ olmasına rağmen güvenilirliği hala tartışma konusu olan bir yağ çeşididir.
Fruktoz olarak bildiğimiz bir yiyeceklerde doğal olarak bulunan fakat günümüzde paketli ürünlerde kullanılıp mısır şurubunun da asıl maddesidir. Çikolata, meyve suları, gazlı içecekler, ketçaplar, hazır soslara kadar pek çok üründe fruktoz bulunmaktadır. Doğal olmayan fruktoz yani diğer bir adıyla mısır şurubu; obezite, kalp damar hastalıkları, diyabet ve kansere kadar pek çok hastalığa zemin hazırlamaktadır.
Tükettiğimiz gıdalar market reyonlarında yerlerini alıyorlarsa durup bir incelemekte fayda var. Doğalını bulduğumuz her ürün ilk tercihimiz olmalı...
Uzm. Dyt. Aslıhan Küçük
Beslenme ve Diyet Uzmanı